Bir devlet nasıl sabote edilir?

Binlerce akademisyen, profesör ve öğretmenin diploması sahte çıkar.

20 yaşındaki kınalı kuzular, açıklaması bile yapılamayan nedenlerle şehit olur.

Ekonomiyi çökertir, yoksuldan alıp faizciye ve zengine kaynak aktarırsın.

Eğitim sistemini bozarsın; sürekli değiştirir, sınavlara şaibe bulaştırırsın.

Komşularla barış yerine, her fırsatta kriz üretirsin.

Kadın cinayetlerine karşı ciddi, kararlı bir politika izlemezsin.

Doğayı rant uğruna şirketlere teslim eder, ormanları, dereleri talan edersin.

Medyayı tamamen kontrol altına alır, eleştirel sesi susturursun.

Gençlerini hayal kuramaz, ülkesine güvenemez hale getirirsin.

Liyakati dışlar, sadakati ödüllendirirsin.

Adalet sistemini siyasallaştırır, mahkemeleri güvenilmez kılarsın.

Her krizden “dış güçler”i sorumlu tutar, içerideki sorunları yok sayarsın.

Enflasyonla mücadele etmek yerine rakamlarla oynarsın.

İstatistik kurumlarını gerçekleri gizleyen araçlara dönüştürürsün.

Sağlık sistemini ticarileştirir, halkı özel hastanelere mahkûm edersin.

Kamu kaynaklarını yandaş şirketlere peşkeş çekersin.

İhaleleri şeffaf değil, davet usulü yaparsın.

İşsizliği gizler, güvencesiz çalışmayı normalleştirirsin.

Halkı yoksullaştırır, yandaş müteahhidi zengin edersin.

Şehirleri depreme hazırlamak yerine, makyaj yatırımlara yönelirsin.

Bilimi, sanatı, kültürü itibarsızlaştırırsın.

Fikir özgürlüğünü “devlet düşmanlığı” gibi sunarsın.

İfade özgürlüğünü sosyal medya takipçiliğine indirgersin.

Emeklileri açlığa, öğrencileri borç batağına sürüklersin.

Tarımı bitirir, çiftçiyi ithalata muhtaç hale getirirsin.

Diyaneti devletin propaganda aracı haline getirirsin.

Geçmişle yüzleşmek yerine, tarihi çarpıtarak propaganda yaparsın.

Krizi yönetemez, kriz üretirsin.

Muhalefeti eleştirel unsur olarak değil, “hain” ilan edersin.
---
Peki sonra ne mi olur?

Sonra...

Yönetemediğin o ülkede, o koltukta kalabilmek için birilerinin oyuncağı olursun!