CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, ayçiçeğinde hasat başlarken üretim, alım fiyatı ve ithalat verilerini değerlendirdi. Kuraklık nedeniyle rekoltenin düştüğünü, ithalata dayalı tarım politikalarının ise üreticiyi iflasa sürüklediğini belirten Sarıbal, TÜİK'in 2025 yılı üretim tahmini olan 2,3 milyon tonluk rakamın iyimser bir tablo sunduğunu, ancak sahada ciddi verim kayıpları yaşandığını vurguladı. Sarıbal, özellikle Trakya’da yaşanan kuraklık nedeniyle verimin ciddi oranda azaldığını dile getirerek, “Üretici ayçiçeği tarlasından beklediği ürünü alamadı. Türkiye ortalaması dekara 200 kilogramken, bu yıl Trakya’da verim bazı bölgelerde 100 kilograma kadar düştü. Hasat erkene çekildi, çiftçi çaresiz bırakıldı” dedi.
AÇIKLANAN FİYAT EMEĞİN KARŞILIĞI DEĞİL
Trakyabirlik’in açıkladığı 28 TL’lik avans alım fiyatını değerlendiren Sarıbal, üreticinin kilogram başına maliyetinin 27 TL olduğunu belirterek, “Bu rakam emeğin karşılığı değil, doğrudan zarardır” dedi. Sarıbal, 2025/2026 sezonunda üreticinin 30 TL’nin altında bir fiyat beklemediğini hatırlattı, “2024/2025 sezonunda avans fiyat 20 TL’ydi. Ancak o günden bugüne girdi maliyetleri yüzde 50’den fazla arttı. Birliklerin fiyat belirlerken sadece rakamlara değil, enflasyona, üreticinin alın terine ve emeğine bakması gerekir” diye konuştu.
İTHALAT FATURASI ŞİMDİDEN 1,5 MİLYAR DOLARI GEÇTİ
Milletvekili Sarıbal, AKP iktidarının yıllardır sürdürdüğü ithalata dayalı tarım politikalarının ayçiçeği üretimini bitirme noktasına getirdiğini belirtti. 2002’de yüzde 85 olan Türkiye’nin ayçiçeğinde kendine yeterlilik oranının, 2024 itibarıyla yüzde 70’e gerilediğini hatırlatan Sarıbal, “Üretici desteklenmiyor, çiftçinin yerine ithalatçı kazanıyor” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin, ayçiçeği ithalatında Avrupa Birliği’nden sonra ikinci sırada yer aldığını kaydeden Orhan Sarıbal, sadece 2024 yılında ayçiçeği tohumu, yağı ve küspesi için 1,8 milyar dolar harcandığını belirterek, “2025 yılının ilk altı ayında ise ithalat faturası şimdiden 1,5 milyar doları geçti. 22 Temmuz 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Karar ile 12 Ocak 2026- 31 Mayıs 2026 tarihleri arasında 1 milyon ton yağlık ayçiçeği tohumu ithalatı için yüzde 0 gümrük vergili tarife kontenjanı açıldı. Buna karşılık olarak 400 bin ton ham ayçiçeği yağı ithalatında ise yüzde 20 gümrük vergisi uygulanacak. Söz konusu tarife kontenjanı, 1 Temmuz-30 Kasım döneminde, öncelikle yerli yağlık ayçiçeği tohumu alımı yapanlar ve ham veya rafine ayçiçeği yağı üreten sanayicilere dağıtılacak. Bu karar gelecek yıl ayçiçeği tohumu ithalatını daha da artıracak” diye konuştu.
KURAKLIKTAN ZARAR GÖREN ÜRETİCİYE ACİL DESTEK ÇAĞRISI
Ayçiçeği üretiminin sürdürülebilirliğinin, etkin bir kamusal müdahale ve güçlü kooperatif desteği ile mümkün olabileceğini vurgulayan Sarıbal, Trakyabirlik, Çukobirlik, Karadenizbirlik ve Konya Şeker gibi tarımsal örgütlerin devreye girerek etkin alım yapmasının zorunlu olduğunu belirtti. Üreticinin desteklenebilmesi için kooperatiflerin ürün alımlarını artırması gerektiğini vurgulayan Sarıbal, bu noktada kamu bankalarının devreye girmesi gerektiğini söyledi. “Kooperatiflere uygun finansman sağlanmadıkça bu yapı sürdürülebilir değil. Kamu bankaları sadece müteahhitlere değil, üreticiye de destek vermelidir” dedi. 2024 yılında dekara 732 TL destek verileceğinin açıklanmasına rağmen bu ödemelerin ancak 2026 yılında yapılacağının altını çizen Sarıbal, “Destekler enflasyon karşısında erimiştir. Ayrıca kuraklık nedeniyle yaşanan kayıplar dikkate alınarak üreticiye fark ödemesi (prim) desteği verilmelidir” ifadelerini kullandı. Kuraklık nedeniyle büyük zarar gören ayçiçeği üreticileri için acil destek çağrısında bulunan Sarıbal, zararların bir an önce karşılanması ve kuraklığa dayanıklı tohum çalışmalarının hızlandırılması gerektiğini ifade etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.