• BIST 9915.62
  • Altın 2439.282
  • Dolar 32.4246
  • Euro 34.6533
  • Bursa 19 °C
  • İstanbul 15 °C
  • Ankara 22 °C

Makine ihracatında artış

Makine ihracatında artış
Makine ihracatı 7 ayda 16,1 milyar dolar

Makine imalat sanayi konsolide verilerine göre, yılın 7 ayı sonunda Türkiye'nin serbest bölgeler dâhil toplam makine ihracatı 16,1 milyar dolara ulaştı. Miktar bazında ihracatın yüzde 5,8 gerilediği bu dönemde değer bazında artış yüzde 11,1 oldu.

Rusya’ya ihracatın yüzde 157 artarak 1,5 milyar dolara yaklaştığı bu dönemde, Almanya’ya ihracat artışı yüzde 11,6, ABD’ye ihracat artışı yüzde 15,2 oldu. Yüzde 19 artışla 2 milyar dolara ulaşan Temmuz ihracatı ardından, son 12 aylık makina ihracatı yüzde 15,8 artarak 27,5 milyar dolara yükseldi. Haziran sonu itibariyle yıllık  makine ithalatı ise yüzde 20,6 artışla 42,3 milyar dolar oldu. 

Küresel makine ticaretindeki gelişmeleri analiz ettiklerinde başta parasal sıkılaşma olmak üzere pek çok faktörün etkisiyle, önceki yıllardan farklı eğilimlerle karşılaştıklarını belirten Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu dünyadaki gelişmeleri şöyle yorumladı:

“Uzun yıllardır yakın işbirliği içinde çalıştığımız Alman Makine ve Ekipman İmalatçıları Birliği’nin (VDMA) raporları küresel sektörün teknolojik lideri Almanya’da tehlike çanlarının çaldığını, Temmuz ayı siparişlerindeki gerilemenin yüzde 15’e ulaştığını söylüyor. Bunun anlamı şirketlerin ölçek ve cirolarının küçülecek olması, yetişmiş nitelikli personelde istihdam kaybı riskinin ortaya çıkmasıdır. Artmayı sürdüreceği belli olan finansman, enerji ve istihdam maliyetlerinin  üretici endeksi üzerindeki etkilerinin sektörün rekabetçiliğini sınırladığı, yüzde 20’lere varan fiyat artışlarının da iç ve dış talebin daralmasında etkili olduğu anlaşılıyor. Benzer gelişmeler rakibimiz diğer AB ülkelerinde de görülmekle birlikte, endüstriyel ve ticari alanda en yüksek entegrasyon seviyesine ulaştığımız Almanya’daki her sorun hem bize sirayet edebilecek riskler hem de yaratabileceği fırsatlar bakımından sektörümüzü çok yakından ilgilendiriyor.”

“Orta ve Doğu Avrupa’nın cazibesini gözden kaçıramayız”

Bugüne kadar küresel sıkıntıları aşmak için yoğunlaştıkları ve önemli dönüşler aldıkları Rusya pazarına yönelik kısıtlamaların, ana pazar Almanya’daki gelişmelere ilave riskler oluşturduğunu ifade eden Karavelioğlu şunları söyledi:

“Mal, teknoloji ve hizmetlerin yanı sıra, Rusya'daki askeri endüstriyel kompleksle bağlantılı tüzel ve gerçek kişilere yönelik ihracatı da kapsayan yaptırımlar giderek sıkılaşıyor. Buna karşılık bazı Avrupalı ülkeler ticaretin rotasını saptırarak ihracatlarını eski Sovyet ülkeleri üzerinden yapıyor. Bizim imalatçılarımızın bu yönteme tevessül etmediklerini dış ticaret verilerimizden görebiliyoruz. Giderek zorlaşan Rusya ihracatına alternatif olabileceğini düşündüğümüz Orta ve Doğu Avrupa için de gayretlerimizi artırıyoruz. Romanya, Polonya, Sırbistan, Macaristan’da hızlanan yatırımlardan payımıza düşeni almalıyız. Avrupa’nın üretim ve enerji yatırımları yanında, tarımsal faaliyetlerini de yoğunlaştırdığı bu bölgelerin makina imalatçılarımız için sadece ihracat değil, cazip yatırım fırsatları da sunduğuna inanıyoruz.” 

“Yerli ekipman mecburiyeti enerji teknolojilerimizi hızlı geliştiriyor”

Yeşil Mutabakat kapsamının baş döndürücü hızla genişleyerek derinleşmesinin, firmaların sera gazı emisyonlarını azaltma çaba ve yatırımlarını yoğunlaştırdığının altını çizen Karavelioğlu zorluklar ve fırsatlar barındıran bu durumun sektördeki yansımalarını şöyle değerlendirdi:      

“Kaynak yaratmanın en ucuz ve kolay yolu israfı engellemek olduğundan, imalatçılarımızın doğal yaklaşımı müşterilerine daima en verimli makineleri sağlamak, en az enerji harcayarak en fazla üretim yapan makine ve tesisler geliştirmek. Bu durumun pazara hâkim olması ise,  AB’nin birçok direktifiyle teminat altına alınmış. Türkiye’nin en çok sayıda Ar-Ge merkezine sahip sektörü olarak, dünya elektrik enerjisinin en büyük kısmını tüketen elektrik motorları, pompalar, vanalar, havalandırma fanları, kompresörler gibi döner ekipmanlarda ürünlerimizin verim sınıfları ve ihracatlarının hızlı arttığını gözlemliyoruz. Bir diğer gelişme ise enerji üreten ekipmanlarda meydana geliyor. Yeşil enerji yatırımlarının ana unsurları olan solar paneller, rüzgâr türbinleri, jeotermal pompaların üretim ve ihracatları artık ciddi meblağlara ulaşıyor.”

Karavelioğlu devletin yatırım teşviklerinde yerli ekipman mecburiyeti koyduğu dalların hızla gelişmekte oluşunu, bunu yıllardır talep eden sektör temsilcileri olarak memnuniyetle gözlemlediklerini ve yaygınlaşmasını beklediklerini ifade ederek, “Ticaret Bakanımız Sayın Ömer Bolat’a, yüksek ve orta-yüksek teknolojili malların ihracat içindeki payının ilk 7 ayda yüzde 36,9’dan yüzde 40,8‘e yükseldiğine ve bunda Temmuz ayında ihracatları yüzde 25 ila 36 arasında artan taşıt araçları, makineler ve elektrikli teçhizatın önemli rolünün olduğuna yönelik açıklamaları için müteşekkiriz. Önceki plan döneminde stratejik ilan edilmiş sektörlerin ülkeye katkısının belirginleşeceği inancındayız” dedi.

“Talepte daralma ile maliyet artışı birbirini besliyor”

Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de ana gündem maddelerinden birinin enflasyonla mücadele olduğunun altını çizen Karavelioğlu, fiyat istikrarını sağlamak ve cari işlemler açığını azaltmak için atılan adımların sektöre etkisini şöyle değerlendirdi:

“Ticari kredi sınırlamalarında ihracat ve yatırım kredilerinin ayrı tutulması, makine sektörü için olumlu bir gelişme olsa da iç talepte kademeli olarak yaşanacak yavaşlamanın firmaların satışlarını ve nakit akışlarını etkileyeceği çok açık. İç ve dış pazardaki daralmanın yanında artmayı sürdüren mali külfetlerle de baş edebilmek zorundayız. Temmuz itibarıyla maliyetlerimize ücret düzenlemeleri, akaryakıt fiyatları ve vergi artışları gibi yeni unsurlar eklendi. Kurdaki nispi artışın ihracata olumlu etkisi kayıplarımızı henüz telafi edememiş olsa da, yeni yatırımlara yönelik pozitif ayrımcılığın ve desteklerin süreceğine dair açıklamalar makine imalatçıları için önemli. Enflasyon yüksek seyrederken kurların yine yatay bir seyre girmiş olması bizi endişelendirse de, Eximbank kredilerindeki göreli rahatlama ve Merkez Bankası’nın yatırım reeskont kredilerini yeniden hareketlendirme vaadi ümit veren diğer gelişmelerdir. İthalatın dizginlenmesi gereğine yönelik resmi beyan ve çabalar ise, ithalattan en muzdarip sektör olarak yakından izleyeceğimiz ve destek vereceğimiz konular olacaktır.”

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Konut fiyatları arttı24 Nisan 2024 Çarşamba 09:58
  • Dünyanın meyvesi Türkiye'den24 Nisan 2024 Çarşamba 09:55
  • Seyehat harcamaları arttı24 Nisan 2024 Çarşamba 09:45
  • Tarım Girişimciliği Projesi start aldı23 Nisan 2024 Salı 11:31
  • Ceviz ve Badem Fuarı açılıyor22 Nisan 2024 Pazartesi 14:39
  • Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan açıklama22 Nisan 2024 Pazartesi 12:16
  • Dünya Türk doğal taşını almaya geldi20 Nisan 2024 Cumartesi 10:40
  • Kartlı ödemelerde rekor artış19 Nisan 2024 Cuma 14:55
  • Mevduat faizi bir yılda ikiye katladı19 Nisan 2024 Cuma 13:36
  • Kuru incirin rotası Kuzey Amerika oldu19 Nisan 2024 Cuma 10:35
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0224. 408 35 78- Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0224.408 35 78