• BIST 9668.36
  • Altın 4013.754
  • Dolar 38.8574
  • Euro 43.781
  • Bursa 15 °C
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 11 °C

"Dolar kurunun artışı Erdoğan gibi döviz istifçilerini zenginleştirmektedir"

"Dolar kurunun artışı Erdoğan gibi döviz istifçilerini zenginleştirmektedir"

ANKARA (CİHAN)- HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Alp Altınörs, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın anayasal olmayan yetkilerle ekonomiye müdahalelerinin, ekonominin ciddi sorunlarından birisi haline geldiğini belirtti. Altınörs, "Ne var ki dolar kurunun artışı Erdoğan gibi döviz istifçilerini zenginleştirmektedir. Evlerinde sıfırlaya sıfırlaya bitiremedikleri milyonlarca dolar, Euro biriktirenler büyük vurgunlar yapmaktadır. Üreten, çalışan bütün kesimler ise yoksullaşmakta, borç batağına batmaktadır." ifadesini kullandı.

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Alp Altınörs, yazılı açıklama yaptı. Seçim öncesinde Merkez Bankası’na ‘faizleri düşür’ baskısıyla dolar kurunun ciddi biçimde yükselmesine neden olan Saray'ın, bu müdahalelerini sürdürdüğünü ifade eden Altınörs, "Erdoğan’ın Saray darbesi nedeniyle oluşan politik istikrarsızlık koşullarında dolar kuru 3 TL’ye doğru yaklaşırken, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem ‘3 TL’lik dolar kuru rekabetçidir’ açıklamasıyla Merkez Bankası’na müdahale etmeye devam etmektedir.” dedi.

Alp Altınörs, yazılı açıklamasının devamında “Saray’ın iktisatçısı Ertem’e göre, TL ne kadar değersiz olursa ihracat o denli yüksek olacaktır. Keza ona göre, liranın değer kaybının ekonomiyle bir ilgisi yoktur, sadece siyasi nedenlerden kaynaklanmaktadır. Anlaşılan Saray, ihracatçıların kazanması için 74 milyonun yoksulluğa sürüklenmesini dayatmaktadır. Bizzat AKP’nin Enerji Bakanı’nın açıklamasına göre, sadece doğalgazda, dolar artışının maliyeti, yılbaşından bu yana 11 milyar dolardır. Pahalı dolar pahalı akaryakıt demektir. Pahalı akaryakıt ise her şeyin pahalı olması demektir. Oysa ücretler ve maaşlar yerinde saymaktadır. Ancak gelinen noktada, dolar kurunun artışı, ara malı ve makine ithalatına bağımlı bütün imalatçıları, bu arada ihracatçıları da, krize sürüklemektedir. Özel sektör borçları giderek ödenemez hale gelmektedir. Bu borçların büyük kısmının devlet kefaleti altında olması, yükün kurtarma paketleriyle halkın sırtına yıkılabileceği tehlikesini doğurmaktadır. Ne var ki dolar kurunun artışı Erdoğan gibi döviz istifçilerini zenginleştirmektedir. Evlerinde sıfırlaya sıfırlaya bitiremedikleri milyonlarca dolar, euro biriktirenler büyük vurgunlar yapmaktadır. Üreten, çalışan bütün kesimler ise yoksullaşmakta, borç batağına batmaktadır." değerlendirmesini yaptı.

Siyasi saiklerle dolar kurunu yükseltenlerin, bundan fayda umanların, mutlaka kur yükselişinin yarattığı yıkıcı sonuçları da kamu kaynaklarıyla sübvanse etmek zorunda olduğunu kaydeden HDP’li Altınörs, başta temel tüketim mallarından alınan vergilerin kaldırılması gelmek üzere, halkı koruyan ekonomik tedbirleri almayanların, döviz politikasının bütün yükünü halkın sırtına yıktıklarını vurguladı.

"EKONOMİYİ YÖNETME İŞİNİ HALKIMIZIN SEÇECEĞİ YENİ HÜKÜMETE BIRAKMALIDIR"

Altınörs, Saray’ın iddiasının aksine, dolar kurundaki hızlı yükselişin, ekonominin kırılganlığını ortaya koyduğunu belirterek, "Ucuz işgücü-düşük teknoloji-korumasız doğa politikası son üç yıldır Türkiye ekonomisini durgunluk sarmalına, milyonlarca insanı borç sarmalına, doğal yaşamı ekolojik yıkım sarmalına sokmuştur. Şimdi buna Saray’ın dayatmasıyla değersiz TL kuru eklenerek yoksulluk derinleştirilmektedir. Türkiye topyekün bir borç krizine doğru sürüklenmektedir. Kaldı ki kur artışının sebebi sayılan siyasi kargaşanın da birinci dereceden sorumlusu Saray’dan başkası değildir. İktidara fiilen el koymak için çözüm sürecini buzdolabına kaldıran, Kandil’i bombalatan, çatışmaları yeniden başlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan bu gidişin baş sorumlusudur.” ifadelerini kullandı.

Bu sarmallardan çıkışın yegane yolunun, öncelikle yeniden çatışmasızlık ortamının sağlanması ve HDP’nin savunduğu üretken-toplumsal-ekolojik ekonomi modelinin uygulanması olduğuna işaret eden Altırörs, “Saray, ekonomiye yetkisiz müdahalelerle krizi derinleştirmek yerine anayasal sınırlarına dönmeli, ekonomiyi yönetme işini halkımızın seçeceği yeni hükümete bırakmalıdır.” çağrısında bulundu. CİHAN

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Zekeriya Beyaz toprağa verildi13 Nisan 2022 Çarşamba 16:06
  • İyilik akımına ünlülerden destek12 Nisan 2022 Salı 15:55
  • Başkan Canpolat sözlerini tutuyor12 Nisan 2022 Salı 14:48
  • Kadınların kooperatifleşme bilinci artıyor08 Nisan 2022 Cuma 17:32
  • 2022 Proust Yılı08 Nisan 2022 Cuma 17:09
  • Dünyanın en uzun uyuyan ülkeleri18 Mart 2022 Cuma 10:37
  • Kısa film yarışması başlıyor04 Mart 2022 Cuma 12:58
  • Müzik yarışması heyecanı başlıyor03 Mart 2022 Perşembe 12:51
  • Özbekistan’a 50 bin fidan28 Şubat 2022 Pazartesi 13:18
  • “İş Hayatında Beklentiler”28 Şubat 2022 Pazartesi 12:50
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0544.201 80 43