Finlandiya, İtalya, İspanya, Hollanda ve Fransa'dan gelen dünyaca ünlü tasarımcılar, İstanbul Mobilya Fuarı (Furniture İstanbul) kapsamında düzenlenen Design Stories (Tasarım hikayeleri) seminerlerinde genç tasarımcı adayları ile buluştu.
Global markalarla çalışmanın sırları ve geleceğin dizaynları hakkında önemli paylaşımların yapıldığı CNR EXPO Yeşilköy'de gerçekleştirilen seminerleri, yerli ve yabancı 1.000'e yakın kişi takip etti.
Dünyaca ünlü tasarımcılar, mobilya devlerine ev sahipliği yapan İstanbul Mobilya Fuarı (Furniture İstanbul) kapsamında düzenlenen seminerlerde genç tasarımcı adaylarına global markalarla çalışmanın formüllerini anlattı. Louis Vuitton World Wide, Swarovski, Delpozo, Philips, Aston Martin, Nurus, Caster, Nike, Nokia gibi markalarla çalışan dünyaca ünlü 14 tasarımcı, CNR Holding kuruluşlarından Pozitif Fuarcılık ve Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) iş birliğinde gerçekleştirilen Design Stories (Tasarım hikayeleri) seminerlerine özellikle genç tasarımcı adaylarının ilgisi büyük oldu. Tasarım çözümlerinden tasarımın evrim vizyonuna kadar tasarıma dair her şeyin masaya yatırıldığı seminerleri yerli ve yabancı 1.000'e yakın kişi izledi. Finlandiya, İtalya, İspanya, Hollanda ve Fransa'dan gelen tasarımcılar, geleceğin dizaynları hakkında sunumlar yaparak, genç tasarımcı adaylarına önemli tavsiyelerde bulundular.
"İyi bir iş fikrinin vatanı, ulusu olmaz"
Tasarımda ilham konusunda seminer veren İtalyan tasarımcı Pepe García, Aston Martin, Tiffany gibi markalara çalıştığını belirterek, şunları söyledi: "Şirketler gerçekten iyi fikirlere açık. İyi bir iş fikrinin vatanı ve ulusu olmaz. Biz büyük şirketlerin kapısını çalmaktan asla korkmadık. Size de tavsiyem önce hangi şirketle çalışmak istediğinize karar verin sonra da onlara ne istediklerini sorun. Tüketimin yaşam şeklini gözlemlemek için sokakta ne olup bittiğine bakın. Biz tasarımcılar olarak sadelik ve basitliği seviyoruz. İnsanlar ürünle obje arasındaki farkı görmüyor. Ürün çekici olmalı arzu uyandırmalı. Biz tasarımcılarda objeyi alıp, seksi bir ürüne dönüştürüyoruz. Bizler objeye seksi görünüm sağlayan kişileriz."
"İnovasyon yapmak bilinmeyeni görmek demektir"
Tasarımın sadece ürün yaratmak olmadığına da değinen García, tasarımcının piyasadaki boşlukları anlayıp, bunları doldurması gerektiğine dikkat çekti. "Büyük projeler ilk denemede başarılı olmaz. İnovasyon yapmak bilinmeyeni görmek demektir. İnovasyon yapmak için kendini bilinmeyene atmak isteyen şirketlerle çalışmaya ihtiyaç var. Bilinmeyeni bulmak öyle bir iki deneme ile olacak bir şey değil. Denemeye bir sınır konulmamalı. Biz çalışacağımız şirketlerimizi seçerken kilit sorumuz ne kadar inovasyon yapmak istedikleri oluyor."
"Tasarım yapmak için uzlaşıya varmak gerekiyor"
Louis Vuitton World Wide'ın dünyadaki mağazalarının ışıklandırmasını yapan Rogier Van Der Heide, iyi bir tasarımın iyi bir iş yapmak olduğunu söyledi. Dinleyicileri tarafından soru yağmuruna tutulan Rogier Van Der Heide, Philips için tasarladığı lambalar ve Aston Martin için tasarladığı ışıktan köprü hakkında bilgi verdi. Rogier Van Der Heide, büyük markalarla çalışmanın formülünün müşterinin gerçekten ne istediğini bilinmesinden geçtiğini belirterek genç tasarımcılara şu tavsiyelerde bulundu: "Meraklı olun, keşfedin, yeni insanlarla tanışın ve konuşun, müşterilerini sev ve onları anlamaya çalış, tasarım yaparken tüm tarafları işin içine dahil et."
Adrien De Melo ise Louis Vuitton'un bir sergisinde kitapların havada asılı kalması için raflar tasarladığını anlatarak, şöyle konuştu: "Louis Vuitton için nesneleri havada tutabilen bir tasarım yaptım merdiven yok, altın yok, deri yok. Bu saydıklarımın olmadığı sade bir tasarımı marka kabul etti. Tasarım yapmak için uzlaşıya varmak gerekiyor."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.