Takvim gazetesinin 'canlı bomba' dediği sekreter: Büyük bir iftiraya uğradım

İSTANBUL (CİHAN)- Takvim gazetesinin fotomontaj yöntemiyle canlı bomba olarak hedef gösterdiği Sekreter Diren Tat, savcılığa suç duyurusunda bulunduktan sonra Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) konuştu. Haberden sonra sokağa çıkamaz hale geldiğini, aile hayatını altüst olduğunu belirten Tat, "Büyük bir iftiraya uğradım. Gazete beni uyuşturucu bağımlısı ve terörist olarak gösterdi. Hayati tehlikem var." dedi.

Tunceli’ye düğüne giden Sekreter Diren Tat'ın, Ovacık'a dönerken PKK terör örgütü üyeleri tarafından yolu kesildi. Yolda 2 defa durdurulan konvoydakilere, PKK’lı teröristlerce propaganda yapıldı. Araçlardan indirilenlerin bu sırada fotoğrafları çekildi. Kalabalığın arasında dururken resimleri çekilen Diren Tat, bir gün sonra Takvim gazetesi tarafından manşetten canlı bomba olarak haber yapıldı. Fotomontaj yöntemiyle üzerine bomba yeleği giydirilen Tat, PKK'li terörist olarak hedef gösterildi. Kendisine büyük bir iftira atıldığını belirten Diren Tat, “Çok kalabalıktık. Bizim bulunduğumuz aracın önünde çekilen bir fotoğraftı. Onun arkasında bir sürü insanlar vardı. Bana arkadaşlarım söyledi. Bende fark etmedim. Çünkü çok yoğundum, ben hiç bakamadım. Ben gördüğümde şok oldum. Önce bana arkadaşım şaka mı yapıyor diye sordum hatta. Çok güzel yapmışsın dedim ve inanmadım” şeklinde konuştu.

Çevresinden olumsuz tepkiler aldığını ifade eden Tat, “Çalıştığım yerde de gerek arkadaşlarım gerek bulunduğum yerdeki insanlar, artık bana o gözle bakıyor. Şakasını bile yapıyorlar. 'Bombayı patlattın mı' şeklinde; bunların şakası bile geçiyor. İnsanlara yansıtmasam bile bu durum beni gerçekten rahatsız ediyor. O kadar bariz belli ki fotomontaj olduğu, hani bencil insanlar da var buna inanan” diye konuştu.

Yaşadıklarını insanlara anlatmakta güçlük çektiğini vurgulayan Diren Tat, “İnsanlara anlatamıyorum. Beni tanımasalar belki böyle bir şeye onay verecekler. Bu kız demek ki böyle bir şey yaptı diyecekler. Ben artık çalıştığım işyerinde tedirginim. Çalıştığım yerde de insanlar beni ne kadar tanıyor ki. Sadece işimle ben ordayım. 40 yıl düşünsem benim aklımın ucundan böyle bir şey geçmezdi. Böyle bir şeyin başıma geleceğini tahmin bile edemezdim” ifadelerini kullandı.

'TAŞINMAYI DÜŞÜNÜYORUZ'

İftiraya uğradıklarını belirten Baba Erdal Tat ise toplum içine çıkamaz halde olduklarını söyledi. Baba Tat,"Ben İstanbul'da bir esnafım. Normal, işimizde gücümüzde bir aileyiz. İtibarımız yerle bir oldu. Çevremize anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bize şüpheyle bakmaya başladılar. Kızımın hayati tehlikesi var. Her akşam ben gidip işten alıyorum. Mahalleden bile taşınmayı düşünüyoruz" dedi.

HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATILDI

Haberi yapan gazete hakkında hukuki işlem başlattıklarını ifade eden Avukat Cesim Parlak da şunları söyledi: "Hayatımda böyle rezalet görmedim. Müvekkilim adice ve ahlaksızca hedef gösterilmiş. Demokrasilerde ve hukuk devletinde böyle şeyler olmaz. Ağaçla röportaj yapan adamın böyle bir habere imza atması bizi şaşırtmadı. Bize konu intikal ettiğinde habere baktık, işin gerçek fotoğraflarına baktık, olayın gerçekten bu fotoğrafla ilgisinin olmadığı şeklinde cereyan etmiş. İşte Tunceli’den gelirken bir düğün konvoyunda otobüsün önünde fotoğraflar çekilmiş. PKK bir propaganda yapmış. İlgili gazetede fotoğrafları oradan aldıktan sonra müvekkilenin üzerine bombalı yeleği montajla yerleştirmiş, orada PKK’lının eline bir ilaçları vermiş, orada sanki bomba eylemcisine hap vererek, uyuşturucu vererek uyuşturduğu ve kendisini bu yönde kandırmaya çalıştığı görüntüsü vermeye çalışmışlar. Gazetenin kullandığı fotoğrafta sadece müvekkilemin fotoğrafı gerçek. Onun üzerindeki tamamen farklı yerlerden alınarak montajlanmış”

Toplu halde çekilen bir fotoğrafta bulunan Diren Tat’ın fotoğrafının buradan alınarak montajlandığını vurgulayan Parlak, haberi yayınlayan gazete hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ve manevi tazminat davası açtıklarını söyledi. Müvekkili Diren Tat’ın yapılan haber üzerine zor durumda kaldığını da anlatan Parlak, “Müvekkilim bu haberler yüzünden hem emniyetin sorgusuna maruz kalma korkusu yaşıyor hem de çevredeki insanların saldırısına uğrama korkusu yaşıyor.” diye konuştu.
CİHAN