• BIST 10158.63
  • Altın 2462.447
  • Dolar 32.1551
  • Euro 34.9902
  • Bursa 11 °C
  • İstanbul 12 °C
  • Ankara 11 °C

Proteinin azı karar, çoğu zarar

Proteinin azı karar, çoğu zarar
Beslenme ve Diyet Uzmanı Hazal Çatırtan, hücrelerin yapıtaşı olan proteinlerle ilgili bilgi verdi

Beslenme ve Diyet Uzmanı Hazal Çatırtan, vücudun en küçük birimi hücrelerin yapıtaşı olan proteinlerle ilgili bilgi verdi. Proteinlerin hem kilo vermek hem de vücudundaki kas oranını arttırmak isteyenlerin vazgeçilmez besini olduğunu vurgulayan Çatırtan, "Günlük diyetimizde proteinler yeteri kadar bulundurulmazsa hastalıklarına neden olabilir. Yetersizliği olduğu gibi proteinin aşırı tüketime bağlı vücutta fazlalığı da oluşabilir. En basit haliyle protein alımının aşırı artması lif alımını kısıtladığından kabızlık yaratabilir." dedi.

Uzman Hazal Çatırtan, proteinlerin faydaları ve zararları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Proteinlerin vücutta hücre yapımından sorumlu olan, büyüme-gelişmenin sağlanması ve eskiyen dokuların yenilenmesinde görev alan makromoleküller olduğunu anlatan Çatırtan, "Proteinler vücudumuzdaki kas, kemik gibi tüm hücrelerin yapıtaşıdırlar, enzimlerin ve hormonların oluşmasında görev alırlar, immün sistemdeki yapıları (antikorlar) oluştururlar ve bu nedenle de yalnızca uzun süreli açlıklarda bize enerji sağlarlar. Bu önemli besin öğesini yumurta, et, tavuk, balık, kuru baklagiller, süt ve süt ürünlerinden almak mümkün." ifadelerini kullandı.

ÇOCUKLARDA GELİŞİM GERİLİĞİNE NEDEN

Günlük diyette proteinlerin yeteri kadar bulundurulmadığı takdirde miktar ve kalite yönünden gereksinimleri karşılayamayacağını belirten Çatırtan, bunun da protein yetersizliği hastalıklarına neden olabileceğine dikkat çekti. Çocuklardan yaşlılara kadar toplumun her kesiminde görülebilecek olan söz konusu durumun küçük yaşlarda büyüme gelişmesinde geriliğine sebep olurken her yaştan insanda kas ve kilo kaybına, anemi ve ödem oluşumuna, halsizliğe, bağışıklık sisteminde zayıflamaya ve hastalıklarda iyileşme sürecinin uzamasına neden olduğuna vurgu yaptı.

Çatırtan, konuşmasına şöyle devam etti: "Yetersizliği olduğu gibi proteinin aşırı tüketime bağlı vücutta fazlalığı da oluşabilir. En basit haliyle protein alımının aşırı artması lif alımını kısıtladığından kabızlık yaratabilir. Buna ek olarak proteinlerin parçalanması sonucu oluşan ürünlerin vücuttan atılması sırasında böbrek solüt yükü artar yani böbreğe aşırı yüklenme olur. Böbreklerde erken yıpranma ve fonksiyon kaybı görülebilir. Fazla protein tüketimi idrarla kalsiyum atımını da artırarak böbreklerde taş oluşum riskini artırabilir. Kanda ürik asidi artırıp eklemlerde birikmesine neden olarak gut hastalığına yol açar. Hayvansal kaynaklı proteinler doymuş yağ ve kolesterol içerirler. Bu nedenle kalp ve damar sağlığı için risk faktörü oluştururlar, kan basıncını yükseltebilir ve karaciğer yağlanmasına sebep olabilirler. Fazla yağ alımı vücutta serbest radikal oluşumuna ve kanser gelişimine de neden olabilir, özellikle kolon kanserinin protein içeriği yüksek bir besin olan kırmızı et kaynaklı olduğunu gösteren çalışmalar bulunmakta. Ayrıca vücutta protein deposu olmadığı için yağa dönüşerek depo edilir ve kilo aldırırlar."

PROTEİN GEREKSİNİMİ KİŞİYE VE YAŞA BAĞLI OLARAK DEĞİŞİKLİK GÖSTERİR

Proteinlerin işlevleri ile azlığının-fazlalığının etkileri göz önünde bulundurulduğunda ihtiyaçların uzman kontrolünde yeterli-dengeli bir diyetle mutlaka karşılanması gerektiğini aktaran Çatırtan, "Günlük protein gereksinimi için net bir miktar veremiyoruz çünkü gereksinim yaşa, gebelik ve emzirme gibi bazı özel durumlara, böbrek hastalığı gibi bazı sağlık sorunlarının varlığına ve fiziksel aktivite düzeyine göre değişiklik gösteriyor." dedi.

Yetişkin bir bireyin günlük kalori ihtiyacının en az yüzde 15'i proteinden geldiğini belirten Çatırtan, şunları kaydetti: "Çocuklar gelişme döneminde oldukları için vücutlarında yeni doku yapımı yetişkinlerden çok daha fazladır bu nedenle de yapılara katılacak protein gereksinimi artmakta ve diyetle alımı da artırmak gerekmektedir. Bu durumda çocukların gereksiniminin yetişkinlerden daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Aynı durum ve gereksinim artışı gebe ve emziklilerde de geçerlidir. Sporcularda da doku yenilenmesi için protein gerektiğinden onların da ihtiyaçları artar."

SAĞLIKLI PROTEİN BESLENMESİ İÇİN İPUÇLARI

Sağlıklı bir beslenmede protein kaynaklarının karbonhidrat ve yağlarla birlikte tüketilmesi gerektiğini vurgulayan Çatırtan, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Et-tavuk-balık ile süt ve süt ürünlerini doymuş yağ ve kolesterol alımını azaltmak adına az yağlı tercih edebiliriz. Sağlıklı bir örnek vermek gerekirse az yağlı et+salata/zeytinyağlı sebze yemeği+ekmek/çorba gibi bir öğün tercihi protein dâhil tüm besin ögesi gereksinimlerimizi karşılayan iyi bir alternatiftir. Günümüzde tek besine dayalı, özellikle protein ağırlıklı veya düşük kalorili beslenmek ilgi görüyor. Bu tarz diyetlerle kısa vadede hızlı kilo kaybı sağlansa da uzun süreli böyle bir beslenme ideal vücut kompozisyonunun bozulmasına bununla birlikte saç dökülmesi, tırnak kırılması, cilt sorunları oluşmasına yol açabilir, vitamin-mineral eksiklikleri oluşabilir. Protein ağırlıklı diyetlerde aşırı tüketime bağlı önceden bahsettiğimiz sorunlar görülebilir. Tek besine dayalı, protein ağırlıklı veya düşük kalorili diyetlerin uzun vadede son basamağı organ fonksiyon bozuklukları olabiliyor."

DİYETLERDE PROTEİNLERİN ÖNEMİ BÜYÜK

Tek besine yönelik diyetlerle verilen kiloların kalıcı olmadığını ifade eden Çatırtan, hem zararları olan hem de kalıcı kilo kaybı sağlamayan bu diyetlerin uzun süreli beslenmeye uygun olmadıkları için kişilerde kalıcı bir davranış değişikliği sağlamadığını aktardı. Çatırtan, "Beslenme alışkanlıklarına ve günümüz sosyoekonomik koşullarına da uymadığı için devam ettirilebilir bir düzen yaratılamıyor. Bu da eski beslenme alışkanlıklarına dönüş ve kiloların geri kazanımı olarak karşımıza çıkıyor. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda tavsiyem, kilo verme sürecinde kişiler hızlı kilo kaybı yerine kalıcı kilo kaybına odaklanırsa ve mevcut beslenme alışkanlıkları üzerinden kendilerine özgü, her besin grubunu yeterli miktarda barındıran sürdürülebilir diyetlere yönelirlerse daha sağlıklı beslenmiş ve kalıcı kilo kaybı sağlamış olurlar." diye konuştu.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Kalp krizinde bu hataları yapmayın!14 Mayıs 2024 Salı 11:01
  • Ayak bileğinde kıkırdak şikayetleri arttı14 Mayıs 2024 Salı 09:33
  • Mayıs ayının 6 süper besini14 Mayıs 2024 Salı 09:02
  • Kedinizde bu belirtilere dikkat14 Mayıs 2024 Salı 08:29
  • Meme Kanserinde mucizevi önlem13 Mayıs 2024 Pazartesi 11:56
  • Kas kaybına uğramadan incelmenin ipuçları13 Mayıs 2024 Pazartesi 11:47
  • Öfkenizi kontrol altına alın13 Mayıs 2024 Pazartesi 11:39
  • Türk Eğitim Vakfı 57 yaşında11 Mayıs 2024 Cumartesi 11:33
  • Migreni tetikleyen faktörler11 Mayıs 2024 Cumartesi 11:29
  • Kemik sağlığına iyi gelen besinler11 Mayıs 2024 Cumartesi 11:19
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0224. 408 35 78- Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0224.408 35 78