• BIST 10082.77
  • Altın 2438.449
  • Dolar 32.401
  • Euro 34.754
  • Bursa 15 °C
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 18 °C

Kanser vakaları 2,5 kat arttı

Kanser vakaları 2,5 kat arttı
Kanser maddeleri anne karnındaki bebeğe kordon bağıyla aktarılıyor...

Dünyada ve Türkiye'de kanser vakalarının geçen yüzyıla oranla 2,5 kat arttığını belirten Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Celalettin Camcı, kansere yakalanma yaşının giderek düştüğüne dikkat çekerek, anne karnındaki bebeğe kordon bağından yüze yakın toksik madde aktarıldığını kaydetti.   

Günümüz yaşantı stili, stres, beslenme ve kanserojen maddelere maruziyet gibi faktörler kansere yakalanma ihtimalini de artıyor. Türkiye'de her yıl yaklaşık 250 bin kanser tanısı konulduğunu ifade eden BHT Clinic İstanbul Tema Hastanesi Tıbbı Onkoloji Bölümünden Prof. Dr. Celalettin Camcı, 125 ila 150 bin arasında insanın kanser nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtti. 1900'lü yılların başından itibaren alınan uluslararası istatistiklere göre kanserin geçen yüzyılın bu zamanlarına kıyasla yaklaşık 2,5 kat artmış olduğunu kaydeden Camcı, önümüzdeki 30 yıl içerisinde ise yaklaşık iki kat daha artmasını beklediklerini söyledi. 

Bebeklerinin kordon kanından alınan kan örneklerinde yüze yakın toksik tespit edildi. Bu toksik maddeleri annenin vücuduna alarak, bebeğine taşıdığını ve doğumdan evvel çocuğuna naklettiğini ifade eden Prof. Dr. Celalettin Camcı, “Bu maddeler zaman içerisinde birikmeye deva ettiği için vücudun bunu ortadan kaldırma kapasitesi azalıyor ve buna bağlı olarak kronik hastalıklarda ve kanser türlerinde artış meydana geliyor. Dolayısıyla da maalesef kanserin daha erken yaşlara kadar indiğini gözlemliyoruz” dedi. 

Genetik test panelleriyle kanseri önceden tespit etmek mümkün 

Bütün kanserlere bakıldığında yüzde 10'a kadar genetik faktörlerin etkili olduğunu kaydeden Prof. Dr. Camcı,  ailesinde kanser olanlarda riskin çok daha yüksek olduğunu belirtti.  Risk faktörü yüksek olanların daha sık ve genç yaştan itibaren kontrollerini yaptırmaları gerektiğini söyleyen Camcı, “Günümüzde yapılan bazı genetik test panelleriyle bu hastaların kansere yakalanma risklerinin önceden hesap edilmesi mümkün olabiliyor” ifadelerinde bulundu. 
   
Erken teşhis hayat kurtarıyor 

50 yaşın üzerindeki her kadın ve erkeğin mutlaka yıllık kontrollerini yaptırmaları gerektiğini belirten Camcı, “Kadınlar için meme muayenesi, jinekolojik- kadın doğum muayeneleri ve smear testleri kanserlerin çok erken dönemde yakalanmasını ve iyileşmeyi sağlamaktadır. Erkekler için de belirli aralıklarla prostat muayenesi yapılması, gaitada yani büyük abdeste gizli kan olup, olmadığına bakılması ve rutin tetkiklerin yapılması hastalıkların erken dönemde yakalanması için önemlidir. Özelikle kansere yakalanma riski yüksek olan, sigara tüketen, mesleki zararlı maddelere maruz kalan insanların kanser taramalarını daha sıklıkla yaptırmaları önem arz etmektedir. Çünkü kanserlerin pek çoğu şikayet ortaya çıkana kadar herhangi bir belirti vermezler. Belirti ortaya çıktıktan sonra genellikle erken evre geçilmiş, ileri evre hastalıklarına dönüşmüş oluyor. Dolayısıyla da tedavi imkanları daha da azalmış oluyor” diye konuştu. 
   
20 yıl sonra meme kanseri riskinin 5'te 1'e düşmesi bekleniyor 

Erkek ve kadınlarda en sık görülen kanser türlerini anlatan Camcı, “Prostat kanseri erkeklerin yaşlılık kanseridir. Özelikle 65 yaşın üzerinde her erkeğin prostat kanserine yakalanma riski mevcuttur. Ancak prostat kanseri ekseriyetle yavaş seyrediyor. Çoğu erkek normal hayatının içerisinde kanser tanısı alamadan başka sebeplerden dolayı vefat ediyor. Kadınlarda ise meme kanseri ciddi bir problem. Kadınlardaki bir numaralı kanser türüdür. 20-30 yıl öncesinde 10 kadından 1'inde meme kanseri görülüyor diye istatistik verilirken, şimdi bu rakam 8'de 1'e düştü. 2040'lı yıllarda bu rakamın 5 ya da 6'da 1'e düşmesi bekleniyor. Yani yaklaşık 20 yıl sonra her beş kadından biri mutlaka meme kanserine yakalanacaktır” şeklinde konuştu. 

Prof. Dr. Camcı kansere neden olan faktörleri şöyle sıraladı: 

“En önemli faktörler yaşam ve beslenme faktörüdür. Bunlar içerisindeki en önemlisi ise kanserojen maddelere maruziyettir. Bir numaralı faktör ise sigara ve yoğun olarak kullanılan kimyasal toksinlerdir. Özellikle bitkilerin, sebze ve meyvelerin yetiştirilmesinde kullanılan böcek öldürücü ilaçların vücuda girmesiyle vücuttaki mekanizmalar bozuluyor.” 
   
Kansere karşı korunmanın yolu bağışıklığı canlı tutmak 

Kansere karşı alınacak önermeden de bahseden Camcı, “İnsan vücudunun fabrika ayarları beslenme ve hareketlilik üzerine kuruludur. Beslenmenin düzenli ve temiz gıdalarla yapılması ve hareketli olmanın kanser, şeker hastalığı, hipertansiyon, kalp hastalığı ya da felç gibi hastalıklara karşı koruyucu olduğu defalarca ispatlanmıştır. Kansere karşı korunmanın en önemli faktörü ise bağışıklık sistemini aktif ve canlı tutmaktır. Bağışıklık ne kadar aktif ve sağlıklı ise kanserden korunma ihtimaliniz o kadar yüksektir. Bağışıklık aktif ve canlıysa kanser gelişse bile o hücreleri yakalayıp yok etme yeteneği devam ediyor. Günümüzde yapılmış araştırmalara göre yaklaşık günde 700 ila 7 bin civarında kanser hücresi vücudumuzda oluşmaktadır.  Aktif bağışıklık bu hücreleri yakalayıp yok etmekte ve kanser oluşumunu önlemektedir. 

Bunun dışında haftada en az 30'ar dakikadan olmak üzere 3 ila 5 kere yürüyüş yapılması ve sportif faaliyetlerde bulunmak çok önemli. Nitekim düzenli sebze, meyve ve tahıl ağırlıklı beslenmek gerekiyor. Et tüketimini ise mümkün olduğu kadar azaltmak ve salata ile tüketmek zararlı etkilerini en aza indirecektir. Her zaman ifade ettiğimiz gibi ‘kanserden korkmayın, geç kalmaktan korkun' diyoruz. Erken tanı alan kanserlere erken tedavi uygulanır ve kişi normal hayatına hiçbir problem olmaksınız devam edebilir. Kontrol yaptırmamak büyük hatadır. Herkesin mutlaka kontrollerini yaptırmasını öneriyorum ”dedi. 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Başkalarını neden suçlarız?27 Nisan 2024 Cumartesi 13:03
  • Gözlerinizi güneş ışığından koruyun27 Nisan 2024 Cumartesi 12:20
  • Neden endişeli hissederiz?27 Nisan 2024 Cumartesi 10:20
  • Huzursuz bacak sendromu nedir?26 Nisan 2024 Cuma 13:17
  • Hava değişimi kalp krizini arttırır mı?26 Nisan 2024 Cuma 11:55
  • Spora başlamadan önce 3 öneri26 Nisan 2024 Cuma 11:07
  • Sınav stresi diş sıktırıyor26 Nisan 2024 Cuma 10:50
  • Sahte güneş gözlüklerine dikkat26 Nisan 2024 Cuma 09:20
  • Muhtarlık kurumuna gerek var mı?25 Nisan 2024 Perşembe 15:29
  • Yürüyüş yapmak depresyonu önlüyor25 Nisan 2024 Perşembe 12:32
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0224. 408 35 78- Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0224.408 35 78