• BIST 10063.57
  • Altın 4287.14
  • Dolar 39.8308
  • Euro 47.0233
  • Bursa 32 °C
  • İstanbul 27 °C
  • Ankara 30 °C

Fatih Altaylı'dan Kılıçdaroğlu'na sert sözler

Fatih Altaylı'dan Kılıçdaroğlu'na sert sözler
Fatih Altaylı Silivri'den yeni mektup yolladı

Cumhurbaşkanı'nı tehdit suçlamasıyla tutuklanan gazeteci Fatih Altaylı, CHP kurultay davası üzerinden Kemal Kılıçdaroğlu’na sert eleştiriler yöneltti. Altaylı, "CHP çürütülüyor, bu zat Atatürk ve İnönü’nün yanında yer almayı hak etmiyor" dedi.

Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan gazeteci Fatih Altaylı, katıldığı YouTube yayınında sarf ettiği sözler nedeniyle hakkında açılan dava kapsamında “Cumhurbaşkanı’nı tehdit” suçlamasıyla tutuklu yargılanıyor. Cezaevinden kamuoyuna gönderdiği son mesajda Altaylı, CHP kurultay davası üzerinden Kemal Kılıçdaroğlu’na ağır eleştiriler yöneltti.

Altaylı, Kılıçdaroğlu’nun açılan kurultay davası ile CHP’yi bilinçli şekilde zayıflattığını ileri sürdü ve şu ifadeleri kullandı:

“Kurultay davasını uzatarak partiyi çürütmeye çalışıyorlar. CHP’liler ‘çürütmekten’ kastımın ne olduğunu gayet iyi anlar. Bu, Kılıçdaroğlu’nun yönetim anlayışıdır.”

“FOTOĞRAFINI CHP GALERİSİNDEN İNDİRİN” ÇIKIŞI

Altaylı açıklamalarında daha da ileri giderek, Kılıçdaroğlu’nun CHP içindeki yerini tamamen sorguladı. Partiye açık çağrıda bulunan Altaylı, “Bu dava sona erdiğinde CHP’nin yapması gereken bir şey var: Genel Başkanlar Galerisi’nden Kılıçdaroğlu’nun fotoğrafını indirmek. Bu zat Atatürk’ün, İsmet İnönü’nün yanında yer almayı –fotoğrafla dahi olsa– hak etmiyor.” ifadelerini kullandı.

Fatih Altaylı'nın YouTube kanalında okunan mektubu şöyle:

“Silivri'den notları sonra cezaevinden de anlatacaklarım var ama önce gündeme bakalım biraz koltuk boş olmasaydı ilk sorun butlan davası diye bilinen zırvalık olurdu diye düşündüğüm için oradan başlamak istiyorum izninle dava tam da beklediğim gibi Eylül'e bırakıldı. Özgür Özel’le görüştüğümüzde kendisine söylemiştim. Bitirmezler uzatırlar diye. Böyle yaparak CHP'yi çürütmeye çalışacaklar ve hep tartıştıracak hep üzerinde kılıç sallandıracaklar. CHP'liler çürütmekten kastımın ne olduğunu iyi anlar. Kılıçdaroğlu'nun yönetim anlayışıdır. Zaten burada da onu görüyorum. Bu dava sona erdiğinde yapılacak bir şey var; CHP’deki Genel Başkanlar galerisinden Kılıçdaroğlu'nun fotoğrafını indirmek. Bu zat Atatürk'ün İsmet İnönü'nün yanında fotoğrafıyla da olsa yer almayı hak etmiyor.

Şimdi soru şu: Eylül'e kadar ne olması bekleniyor olması gereken Kılıçdaroğlu'nun aklının başına gelmesi ve ben ne yapıyorum nesiller beni lanetle anacak diyerek bu tavırdan vazgeçmesi. Etrafındaki aç çıkarcılar bunu yapmaz ama eşi ya da çocukları uyarabilir. Bu karar bir yandan da yazın ısısının ve tansiyonunun düşmeyeceğini de gösteriyor. Artık belli ki İBB davası başta olmak üzere siyasi davaların da sonuçlanması gecikecek fakat iktidar şunun da farkında bu davalar iddianame olmadan uzadıkça vatandaş gözünde iyiden iyiye inandırıcı olmaktan çıkıyor.

“İktidar bu dava oyuncağını kolay kolay bırakmaz”

Bu yaz boyunca adliyede savcılar hummalı çalışır ve İBB iddianamesi Eylül’e yetişir. İmamoğlu ve 4 belediye başkanı hariç tahliyeler sonbahara butlan davasının ertelenmesi bence buna işaret ediyor. İktidar bu dava oyuncağını kolay kolay bırakmaz. Uzun süre bunu sürdürür kesin evet Ekrem İmamoğlu'nun hemen salı verileceğini düşünmüyorum.

Orman yangınları: Yahu bir bakanlık bir iktidar hiç mi ders almaz!

Dün İngiliz Dışişleri Bakanı Ankara'ya geldi Tayfun uçakları konuşulmuş İngiltere Almanya'yı ikna edip Alman vetosunu kaldıracakmış Türk Hava Kuvvetleri yakın tarihinin en sıkıntılı dönemini yaşıyor 15 yılı aşkın süredir yeni uçak gelmiyor kaza kırıma uğrayanların yerine alınan yok f35'ten atıldık f16'lar için İsveç'in NATO üyeliğine evet dedik geçen hafta cumhurbaşkanının dostu Trump'tan F35'leri yine istedik f16'lar evete rağmen gelmiyor ve herhalde dostum Trump'tan umudu kestik ki yine dön dolaş Tayfun'a geldik ama orada da pek umut yok. Galiba memleketin dört bir yanında ormanlar yanıyor. Yine bu yıl aynı 2022 gibi erken başladı ve o yıl olduğu gibi bu yıl da ortada uçaklar yok. Türk Hava Kurumu’nun sarı uçaklarını göremiyorum izlediğim hiçbir haberde. Yahu bir bakanlık bir iktidar hiç mi ders almaz! Helikopter ile bunun olmadığını aptallar bile anladı orman Bakanlığı anlamadı yine rekor orman kaybına doğru gidiyoruz sadece iş bilmezlik nedeniyle.

“İktidar yargı eliyle muhalif dizayn etmeye çalışıyorken ekonomiyi tamamen boş verdi”

İktidar yargı eliyle muhalif sindirmeye muhalefet dizayn etmeye çalışıyorken ekonomiyi tamamen boş verdi. Her gün 1500 kadar işletme kapanıyor onlar ise muhalefeti kapatmak için uğraşmaktan bu işletmeler niye kapanıyor diye sormuyorlar bile. Yılbaşından bu yana konkordato talebi kabul edilen şirket sayısı 3.000'e yaklaşmış konkordato kartopu gibidir her bir konkordato en az iki konkordatoya iki iflasa yol açar bu felaketin habercisi ve ben ya da bir başka muhalif hapiste diye azalmaz artar.

“FETÖ ismen yok ama yöntemleri hala orada da geçerli!”

Üniversite sınav sonuçları ile ilgili iddiaları da duydum anlaşılan FETÖ ismen yok ama yöntemleri hala orada da geçerli. Soruların yine çalındığı söyleniyor vahim olan ise bakanlıktan açıklama yok çalındı da demiyorlar çalınmadı da demiyorlar umurlarında değil gençler ama onlar da gençlerin en azından kafası çalışan kaliteli gençlerin umurunda değiller haberleri olsun.

Hücresindeki kuş

Biraz da iyi haber vereyim hem de neler yaptığımdan söz etmiş olurum odama giren bir kuştan söz etmiştim hatırlarsan bir müjde vereyim o yavru ilk birkaç saatini benim yatağın altında geçirdikten sonra aramızda hafif bir güven oluştu fazla direnemedi ve incitmeden yakaladım sonra avluya çıkardım ancak uçamıyordu 1 metre havalanıyor ama yaklaşık 7-8 metrelik duvarın üzerindeki yuvaya ulaşamıyordu denedikçe yoruldu infaz koruma memurları umutsuzdu hep düşerler kurtulan olmuyor ne yazık ki su ve bulgur verin belki bir iki gün yaşar." dediler yavru çaresizce çırpınıyor çırpındıkça gücünü yitiriyordu sonra aklıma çocukken okuduğum bir kitap geldi dasle ben Dervegel yani Kuşların Yaşamı orada küçük kuşların çok enerji harcadıkları ve bu yüzden şeker gereksinimi duyduklarını öğrenmiştim öğlen yemeğinde verdikleri revaniyi çıkarıp bir parçasını ufaladım şerbetini de bir kaba koyup suyla karıştırdım önce yüzüne bakmadı sonra didiklemeye başladı elimden yemeye suyunu içmeye başladı avluya çıkışımı kapamaya gelen infaz koruma memurları uyardı dikkat edin hastalık falan bulaştırabilirler yavru geceyi avluda camın kenarında geçirdi sabah biraz da karpuz yedi bir yandan da uçuş antrenmanlarına başladık epey bir başarısız denemeden sonra akşam üzerine doğru elimden havalandı ve yuvaya kadar uçtu bir yavruyu kurtardık.

Müjdem bu dün hafta sonu yaptıklarımı anlatamadım istersen ondan da bahsedeyim. Silivri hafta sonu sakindi avukat trafiği azaldı biraz odamda daha çok zaman geçirebildim daha fazla kitap okudum odamda dip bucak temizlik yaptım biraz da keyfi çattım diyeceksin ki cezaevinde ne keyfi bilirsin beylik lafları sevmem ama hayat sana limon verdiyse limonata yap gibi bir şeydi ben de öyle yapıyorum keyif çattım dediğim hücremin avlusunda güneşlenip kitap okurken belliğinimi yudumladım.

Gülme anlatacağım yemeklerle beraber bazen şeftali suyu veriyorlar ben de bunları dolapta saklıyorum hafta sonu plastik bir bardakla küçük buzlar yapıp kırdım üzerine şeftali suyu ekledim biraz da maden suyu al sana alkolsüz belliğini delirdiğimi düşünme sadece mutluluk düşmanlarına her halükarda mutluluğumu koruyarak yanıt vermeye çalışıyorum bunun dışında günlük avlu yürüyüşlerine devam günde 10.000 adıma çıktım temizlik devam kitap okumaya yazmaya devam arada vakit bulursam televizyon seyrediyorum halk TV Sözcü TV ve TRT'nin spor kanallarını TRT’nin spor yayıncılığı diğer yayıncılığından çok farklı bana göre en kaliteli spor yayınını onlar yapıyor hala. Bence başka yayıncılık yapmasınlar spor onlara yeter de artar bile. Habercilik ise hiç yapmasınlar beceremiyorlar. Arçelik’e de bir mesajım var. 24 inç küçük televizyonlarının ses sistemi berbat herkes şikayetçi.

“Bir anda Erdoğan'ın başbakan olduğu 8 yıl yok hükmünde olur”

Tabii genelde gündem iktidarın CHP'yi tartışmak için uydurduğu ve yargısına götürdüğü kurultay ya da butlan davası bana göre davanın kendisi butlan ve hukuka aykırı ama iktidarın amacı bunu konuşturup CHP'yi zaaf içindeki bir parti itibarı uyandırmak. Bunu anlıyorum da muhalefeti destekleyen kanalların iktidarın bu tuzağına düşmesini anlamıyorum. Bu dava sonuçları açısından geçersizdir. Eğer YSK'nın çok açık olan tartışması son karar verici pozisyonunu hukuken tartışmalı hale getirir mahkeme kararıyla bozulabilir hale getirirseniz yarın öbür gün tüm cumhurbaşkanlığı sistemini ve 2017 anayasa değişikliğini butlan hale getirme yolunu açarsınız. Bir anda Erdoğan'ın başbakan olduğu 8 yıl yok hükmünde olur. Muhalefet bu konunun taşıyıcısı olmamalı diyeyim ve keseyim ama şunu da eklemeden geçemeyeceğim.

“CHP'li avukatlar özür dileriz diyorlar”

Silivri’de ziyaretime gelen CHP'li avukatlar Kemal Bey'e yönelik eleştirileriniz için size çok kızıyorduk ama haklıymışsınız sizden özür dileriz diyorlar burada mesele Kılıçdaroğlu ya da bir isim değil güç sahibi olanlar her zaman onurlarını ayaklar altına almaya hazır utanmazlar bulabilir çevresiyle beraber satın alabilir bu sistemsel bir sorun değildir asıl mesele ülkedeki hukuksuzluk hukuk olmayınca haysiyetsizliklere gün doğar. Biz Ali Kemal Falan'a değil hukuksuzluğa karşı çıkmalıyız.

“Kemal Kılıçdaroğlu ise öyle veya böyle en sonunda tarihin ihanet çukuruna atılır”

Butlan kararı halinde CHP bölünür mü diye sorardın karşında olsaydım bölüneceğini zannetmiyorum. Kayyum ya da Kılıçdaroğlu partiyi kurultaya götürmek zorunda birkaç ay içinde CHP toplanır. Kemal Kılıçdaroğlu ise öyle veya böyle en sonunda tarihin ihanet çukuruna atılır. CHP yeniden güçlenir buna zaman var çünkü tabii arada AKP bir baskın erken seçim yapabilir mi Kılıçdaroğlu desteğiyle? Bence grup Kemal Bey'e rağmen buna izin vermez zaten iktidarın ekonomiyi toparlaması bu kafa ile mümkün değil.

Ekonomi böyle gittiği müddetçe AKP seçim kazanamaz ama o arada Kılıçdaroğlu destekli anayasa değişikliği peşine düşecektir olur mu zor. Buna tek hain yetmez kolektif ihanet gerek.

Bak pazar günü Kadıköy'de bir parkta hiçbir taşkınlık gürültü patırtı yapmadan toplanıp sohbet eden işçi partililere polis saldırttılar durduk yere kimseden tık yok TÜSİAT'tan iki kişi gözaltına alınıp ifadeye götürülünce hep beraber kıyameti kopardık tüm bu olan bitene iş dünyasından tık yok rezil çakma bir burjuvamız var. Korkak hukuksuzluk ekonomiyi bozuyor hepsi konkordota kuyruğuna giriyor sırayla ama korkudan gık diyemiyorlar. Ayıp utansınlar.

Muhalefet iktidarı kendilerine karşı düşman hukuku uygulamakla suçluyor. Gülüyorum onda bile hukuk kelimesi var iktidarın uygulamasında ise hukuk yok sadece düşmanlık var. Toplumun kendilerine oy vermeyen destek vermeyen boyun eğmeyen tüm kesimlerini düşman görüyorlar ve hukuk bile uygulamıyorlar. Ne var ki bu kitle giderek artıyor. Uzunca bir dönem toplumun %50'sini düşmanlaştırdılar bu oran giderek %70'e doğru çıkıyor. Bu sürdürülebilir bir siyaset değil yönetmekten ve yaşatmaktan sorumlu olduğu toplumun ezici çoğunluğunu düşman gören bir yönetme anlayışı sürdürülebilir değildir. Aynı fikirde olmayanları düşman gören bir iktidar çok doğaldır ki onlara düşman hukuku uygular Silivri'de diğer mahkumlar ile temas olanağınız yok. Avukat görüşüne götürülürken bile karşılaşmamamız için tedbir alınıyor karşılaşsanız bile basit bir selam dışında konuşmanız yasak. Avukat görüşlerinde ise yandaki kabinlerde görebiliyor ancak konuşamıyorsunuz elle selam ve sesi duyurmak gayretiyle geçmiş olsun diye bağırmak kurabileceğiniz tek ilişki.

“İmamoğlu’nu gördüğünde keyifsiz gibiydi”

Geldiğimden beri Ekrem İmamoğlu'nu iki kez uzaktan gördüm. İlk gördüğümde gayet iyi görünüyordu ikincisinde ise keyifsiz gibiydi. Avukatlardan öğrenebildiğim Kılıçdaroğlu moralini çok bozmuştu. Ne bekliyordu ki! Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan kalsaydı zaten İmamoğlu'nu aday göstermeyecekti. Bunu defalarca söyledim. Kılıçdaroğlu partinin başında kalsaydı Ekrem Bey bugün tutuklu olmayacaktı çünkü belediye başkanı da olamayacaktı cumhurbaşkanı adayı da.

Emre biliyorsun bakanlık yolda insanları çevirip boy ve kilosunu ölçüyor bu veriler çok önemli bir baz oluşturacak bak 10 yıl sonra göreceğiz ki ortalama boy kısalmaya başlayacak ekonomideki felaketin sonucu bu olacak iktidar ekonomideki başarısızlığını dünyadaki konjonktüre bağlamaya çalışıyor bu büyük bir inkar şunu kimse unutmasın dünya tarihinin en ağır bunalımının yaşandığı 1929 ve 1935 yılları arasında dünya ticareti 58 milyar dolardan 21 milyar dolara düştü ekonomiler %60 küçüldü peki o yıllarda Türkiye ne yaptı ortalama %7 büyüdü. Mustafa Kemal Atatürk dönemi ne demekti bundan daha iyi anlatacak veri bulamazsınız. Ondan uzaklaştıkça daha dibe batacağız aşikâr.

“Günün ilk ziyaretçisi ise eski Galatasaray Başkanı Faruk Süren oldu”

Türkiye'nin en önemli sanatçılarından Devran Mursaloğlu'nu kaybetmişiz cenazesine katılamamak kadar kaybının haber olmaması da üzdü beni. Onu da hatırlatıp anayım dün de epey gelen gidenim oldu yine İyi Parti milletvekilleri ziyaretime geldilermilletvekillerinin açık görüş hakkı var ama izin alamamışlar kısıtlama getirilmiş önceki günde Sera Kadıil ve Buğra Kavuncu görüşememişlerdi avukat oldukları halde iyi Partililer epey uğraşmışlar görüştük geçmiş olsundileklerini ilettiler sonra Veli Ağa Baba uğradı geçmiş olsuna ona zorluk çıkaran olmamış günün ilk ziyaretçisi ise eski Galatasaray Başkanı Faruk Süren oldu sürpriz oldu biliyorsun en yakındostlarımın başında gelir formula 1'in Türkiye'ye gelebilmesi ile ilgili meseleleri konuştuk daha çok.

“Kimse umudunu yitirmesin unutmayın iyiler hâlâ çoğunlukta”

Günler geçiyor yarın daha detaylı anlatırım nasıl geçtiğini bugünlük yeter Ömer'in eli yoruldu daha fazla yormayayım kendisini. Hepinize sevgiler tüm izleyenlere teşekkürler. Hukukun, adaletin, iyiliğin egemen olduğu günler özlemiyle son birkaç kelimeyle vedalaşalım. Kimse umudunu yitirmesin unutmayın iyiler hala çoğunlukta. Hepinizi hasretle kucaklıyorum boş koltuğa verdikleri destek ile demokrasi öyküsü yazıyorlar sponsorlarımıza da ayrı teşekkürler hepsine lafı uzatmayayım iktidara bir kez daha hatırlatayım yk'nın kesin kararlarını mahkemelerin bozması yolunu açarsanız cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini getiren anayasa referandumunun bir gün iptali yolunu da açarsınız olmaz demeyin. Olmaz denen her şeyin yapılabileceğini kanıtlayan parti sizsiniz.

Etiketler:
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Leman dergisi önünde protesto01 Temmuz 2025 Salı 09:40
  • CHP Kurultay davasında karar çıkmadı30 Haziran 2025 Pazartesi 12:14
  • CHP Kurultay davasında karar çıkmadı30 Haziran 2025 Pazartesi 12:14
  • Yenidoğan Çetesi davasında 5’inci duruşma30 Haziran 2025 Pazartesi 10:50
  • İşsizlik rakamları açıklandı30 Haziran 2025 Pazartesi 10:17
  • Kılıçdaroğlu’na 'kayyum' çağrısı30 Haziran 2025 Pazartesi 10:00
  • Karpuzun tarlada fiyatı 2,5 lira30 Haziran 2025 Pazartesi 09:54
  • Antalya'da hortum seraları vurdu30 Haziran 2025 Pazartesi 09:24
  • 12 ilde dolandırıcı operasyonu! 230 şüpheli...30 Haziran 2025 Pazartesi 09:14
  • Domates fiyatı tarlada 3 liraya kadar düştü27 Haziran 2025 Cuma 10:30
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0544.201 80 43