31 Mart Yerel Seçimleri'nden zaferle ayrılan ve 47 yıl sonra Türkiye'de birinci parti konumuna gelen CHP'de belediyelere ve başkanlara yönelik operasyonların ardı arkası kesilmiyor.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasıyla başlayan ve 19 Mart'ta İBB'ye yönelik operasyonlarla daha da hız kazanan soruşturmalar sonucu aralarında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in de bulunduğu 16 CHP'li belediye başkanı tutuklandı. Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere hakkında ise ev hapsi kararı verildi.
Son olarak Şile Belediyesi'ne yönelik düzenlenen operasyonda Başkan Özgür Kabadayı ve belediyeden bazı isimler dün gece gözaltına alındı.
CHP'nin TBMM'deki 134 milletvekili, hız kesmeyen operasyonlara, gözaltılara ve tutuklamalara karşı yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada, “AKP’nin 23 yıllık iktidarının politikaları sonucunda, derin bir ekonomik krizle birlikte, bugün Türkiye’de derin bir demokrasi krizi yaşanıyor” denildi.
134 milletvekilinin ortak açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:
"DEMOKRASİ GELENEĞİMİZE VE KAZANIMLARIMIZA DA YÖNELİK"
“Saray rejimi, 19 Mart darbesiyle, doğrudan yurttaşın seçme ve seçilme hakkına darbe yapmıştır. Bu darbe sadece belediye başkanlarımıza değil, o başkanları seçen milyonlarca yurttaşımızın iradesine, yani millet egemenliğine yapılmıştır. Seçimle iktidarda kalmasının artık mümkün olmadığını, rıza üretemediğini anlayan saray rejimi, bu nedenle seçmenin iradesini yargıyı araçsallaştırarak yok sayıyor; anayasa ve yasalar çiğneniyor, seçilmiş belediye başkanları hukuksuz bir biçimde gözaltına alınıyor ve hukuki gerekçeler olmaksızın tutuklanıyor.
Bu saldırıların sadece partimize yönelik değil, Cumhuriyetimize, demokrasi geleneğimize ve kazanımlarımıza da yönelik olduğu ortadadır. İktidarın laiklik karşıtı provokasyonlara ve Cumhuriyet’i darbe olarak niteleyen hadsizliklere yönelik sessizliği, bu durumun açık ikrarı niteliğindedir. Saray rejiminin partimizin ön seçimle belirlenmiş Cumhurbaşkanı adayını ve seçilmiş belediye başkanlarını hukuksuz bir biçimde tutuklayarak ve genel başkanını tehdit ederek doğrudan hedef yapması, aslında, ülkemizi otoriter rejimden kurtararak demokratik rejime taşıyacak en güçlü kalenin Cumhuriyet Halk Partisi olduğunu açık olarak göstermektedir.
"TUTUKLANAN SEÇİLMİŞ TÜM BELEDİYE BAŞKANLARIMIZIN YANINDAYIZ"
Ne Cumhuriyetimiz ne de Cumhuriyet Halk Partimiz masa başında kuruldu. Cumhuriyet Halk Partisi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin ve Kuvayımilliye’nin devamı olarak kurulmuş, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisidir. Bizler, bağımsızlığı karakterinin özü yapmış bir geleneğin temsilcileriyiz. Cumhuriyet Halk Partisi, hukukun üstünlüğünü, insan hak ve özgürlüklerini, laikliği, çoğulcu ve katılımcı demokrasiyi, toplumsal cinsiyet eşitliğini, sosyal devleti, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümeyi ve insan onuruna uygun barışçıl ve hakça bir dünya düzeninin kurulmasını vazgeçilmez temel ilkeleri olarak kabul eder.
Saray rejimine karşı, Cumhuriyet Halk Partisi‘ne ve demokrasiye saldırılar karşısında Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Grubu olarak dimdik ayaktayız, asla ödün vermeyeceğiz, geri adım atmayacağız; Genel Başkanımız Özgür Özel’in, Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’nun ve hukuksuz bir biçimde gözaltına alınan, tutuklanan seçilmiş tüm belediye başkanlarımızın yanındayız.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.