Çarpık yapılaşma, yanlış planlama ve çağın gerisinde kalan projelerle en az yirmi yıllık büyük bir kayıp yaşayan Bursa maalesef acil çözüm bekleyen birçok sorunla karşı karşıya. Ulaşımda yaşanan sıkıntılar, altyapı eksiklikleri, sağlıksız kentleşme ve yanlış projelere yapılan büyük yatırımlar, Bursa’nın gelişiminin önündeki en büyük engeller oldu.
Aynı dönemde Konya, Kayseri gibi kentler iktidar avantajını son derece etkin kullanarak hızlı bir dönüşüm ve gelişim süreci geçirebilirken, AKP'nin kalelerinden biri olan Bursa, maalesef siyasi yanlışlıklar ve liyakatsiz yönetimle ciddi bir gerileme yaşadı.
Açıklandığı günden bu yana karşı olduğumuz ‘T1,T2’ gibi çöp projelere, ‘yanlış yerde yapılıyor’ dediğimiz stadyuma ve daha yazmadığım onlarca hatalı işlere milyarlarca lira para akıtıldı ve yandaşlar zengin edildi.
Her bürokratın kendini Erdoğan sandığı o süreçlerde eleştirilere kulak kapatıldı, hatta “çok biliyorsanız seçildiğinizde siz yaparsınız” gibi saçma sapan ifadeler bile kullanıldı. Sonucunda trafikten altyapıya, ulaşımdan üst yapıya birçok sıkıntıyla baş başa kalan bir Bursa ortaya çıktı.
Son yerel seçimde Alinur Aktaş’ın başkanlığı kaybetmesiyle yeni bir döneme adım atıldı. Dümene geçen CHP’li Mustafa Bozbey’in bugün birçok meseleyi çözmesi bekleniyor. Bozbey’in şehrin karşı karşıya kaldığı sorunlarla ilgili nasıl bir sınav vereceğini şimdiden söylemek zor.
Ama takip ettiğim kadarıyla programlanan ve hayata geçirilen birçok projenin umut verici olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca Mustafa Bozbey deneyimli bir siyasetçi. İyi işlerin iyi bir ekiple mümkün olabileceğini bilmiyor olamaz.
Bu nedenle kadro oluştururken isimleri kendisine yakınlığıyla değil, sadece liyakat ve profesyonellik temelinde belirlemelidir. Zaten Büyükşehir Belediye başkanlığı koltuğunda geçirdiği bu 7 aylık sürede 4 milyon nüfuslu bir şehri yönetmenin bir ilçe yönetmekten çok daha farklı olduğunu yaşayarak tecrübe etmiştir.
Tüm bu sebeplerle Bozbey, kadrolarını liyakat esasıyla bir kez daha gözden geçirmeli ve yeni atamalarda da liyakatten taviz vermemelidir.
Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, bu anlayışa güzel örneklerden birisidir.
Hem ekonomi, hem de yerel idare konusunda uzman bir isim olan Halisçelik, Bursa'nın bürokratik yapısında önemli bir kazanım oldu. Bu gibi isimler sadece şehre değil, aynı zamanda yönetim anlayışına da büyük katkılar sağlayacaktır. Bu, sadece mevcut sorunları çözmekle kalmayıp, Bursa’yı geleceğe taşıyacak projelerin hayata geçirilmesinde de belirleyici bir etken olacaktır. Ancak, bu başarıyı sürdürülebilir kılmak için, liyakat ilkesinden taviz verilmemeli ve her birimde profesyonel, deneyimli isimlere yer verilmelidir.
Ergül Bey’in Adana’dan Bursa’ya nasıl geçiş yaptığını bilmiyorum ama nasıl olmuş olursa olsun Bursa için çok iyi olmuş diyebilirim.
Sonuç olarak, Bursa, tarihi ve kültürel zenginliklerinin yanı sıra doğal güzellikleriyle de dikkat çeken bir şehir. Doğru ve liyakatli bir yönetimle çok daha yaşanabilir, modern ve sürdürülebilir marka bir kent kimliğine kavuşabilir.
Esen kalın...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.