• BIST 10276.88
  • Altın 2390.367
  • Dolar 32.335
  • Euro 34.7427
  • Bursa 13 °C
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 12 °C

'Bırak o tableti' demek yeterli değil

'Bırak o tableti' demek yeterli değil
Anne babalar zorlanıyor...

Çocukların evden çıkamadığı bu günlerde tablet ve telefonla daha fazla zaman tüketmesinin kontrol edilmesi gerektiğini belirten Psikoloji Uzmanı Dr. Süleyman Kahraman, ''Çocuk ekrana bakmayacaksa evin içinde o kadar saat nasıl zaman geçirecek? ‘Bırak artık o elindeki tableti' gibi bir ifade kullanıyorsanız, o zaman ona alternatifleri de sunmanız ve onu motive etmeniz gerekiyor'' dedi.   

Beykent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Süleyman Kahraman, salgın döneminde teknoloji kullanımı ve ebeveynlik üzerine değerlendirmelerini paylaştı. Dr. Kahraman, ebeveynlerin okulların kapalı olması ve çocukların sokağa çıkmasının yasaklanmasıyla belki de hiç olmadığı kadar çocuklarıyla aynı kapalı ortamda zaman geçirdiğini hatırlatarak, ''Okulların uzaktan eğitime geçmesi ve birçok ebeveynin evden çalışması veya işine gidememesi, evde teknoloji kullanımını artırdı. Teknoloji kullanımını kastederken genelde TV izleme, bilgisayar, tablet ve telefondan sosyal etkileşimde bulunma, oyun oynama, video izleme, internette gezinti yapma, ders çalışma, oyun konsollarını kullanma gibi etkinlikleri sayabiliriz. Bu etkinliklerin tamamını bundan sonra bahsedilecek konular için ‘ekran süresi’ kavramıyla nitelendirebiliriz'' diye konuştu. 
 
Kahraman, ''ekran süresi'' artışının aile üyeleri arasında çatışmaya yol açabileceğini ifade ederek şunları söyledi: 

"Örneğin aile iletişimi ve çatışma miktarı açısından farklı yansımalardan bahsedebiliriz. Kimi ailelerde insanlar çok fazla birlikte zaman geçirmelerine rağmen daha az birbirleriyle iletişim kuruyorlar, çünkü aile üyeleri ayrı ayrı ekranlarda kendilerince ‘takılıyorlar’. Kimilerinde ekran kullanım tercihleri veya ekran imkânlarının kısıtlı olmasıyla aile üyelerinin kaynakları paylaşımı konusunda çatışmalar çıkabiliyor. Ebeveynler çatışma durumlarını çözmekte ve çocuklarının sorunsuz ve verimli zaman geçirmelerinde nasıl ebeveynlik yapacaklarını bilemiyorlar.'' 
 
Çocukların ekranlarda geçirdikleri sürenin artmasının bazı ebeveynler için evde rahatça zaman geçirebilmeleri açısından olumlu olarak görüldüğünü söyleyen Kahraman, ''Çocuk ekranda vakit geçirirken ebeveynler için sorun çıkarmamış oluyor. Hatta bazı ebeveynler sırf bu yüzden çocukları daha da fazla ekran süresi için teşvik edebiliyor. Çocuklarının ekran sürelerinin artmasından rahatsızlık duyan ebeveynler de var. Onlar kişilik gelişimi açısından ve zihinsel açıdan çocuklarının olumsuz etkilenebileceklerini göz önünde bulundurup, daha kısıtlayıcı ve bilinçli yaklaşımlar sergiliyorlar'' dedi.  


 
Kahraman, salgın döneminde artan teknoloji kullanımına ilişkin anne babalara şu önerilerde bulundu: 

''Şu kritik soruyla başlayalım, ‘Çocuk ekrana bakmayacaksa evin içinde o kadar saat nasıl zaman geçirecek?’ Öncelikle ekran süresini azaltmak istiyorsak çocuklara ekran dışında zaman geçirebilmeleri için imkânlar sağlamalıyız. Bu imkânlar, bireysel oyunlar, grup oyunları, oyuncaklar, eğlenceli başka etkinlikler, programlar, deneyler, okuma saatleri, drama saatleri, aile grup zamanları, ev işleri, yeni öğrenme fırsatları gibi seçenekleri kapsıyor. Ebeveynlerin bahsettiğimiz bu imkânları genişletmek için kendi aile durumlarına göre araştırmaları önem arz etmektedir. Çocuğa ‘Bırak artık o elindeki tableti’ gibi bir ifade kullanıyorsanız, o zaman ona alternatifleri de sunmanız ve onu motive etmeniz gerekiyor. Aksi halde tarafların sinir harbi yaşamasından başka bir şey olmuyor. Özellikle ekran süresi dışında çocuk ebeveynleriyle birlikte eğlenceli zaman geçirebilecekse zaten bu çocuk için oldukça tercih edici olabilir.'' 
 

Kahraman önerilerine şöyle devam etti: 

''Çocuklara günü nasıl geçireceklerine ilişkin onlarla birlikte planladığınız bir günlük program yapmanız işinizi kolaylaştırabilir. Çocukların da hemfikir olduğu bir programla zamanının nasıl geçirileceği netleşmiş olur ve ekran süresi anlaşmaya varılan miktarda tutulabilir. Çocukların programa uymasına teşvik edilmesi için çeşitli pekiştirme sistemleri düşünülebilir. Burada özelikle marka/jeton biriktirme pekiştirme yöntemi kullanılabilir. Bu yöntemde çocuk, yaptığı istenilen davranışlar sonrasında puan kazanma gibi marka kazanır ve belirlenen bir marka sayısına ulaşınca da bir ödül kazanır. Hangi teknolojik ürünün nasıl bilinçli ve verimli kullanılacağının çocuklara öğretilmesi önemlidir. Genelde çocuklar teknolojik aletleri ebeveynlerinden daha iyi kullanırlar ama bu onların bilinçli ve verimli kullandıkları anlamına gelmez. Tam burada ebeveynlerin yol gösterici ve zaman zaman da kontrol edici olması gerekir. Ekran süresi boyunca çocuğa faydalı olabilecek içeriklere ve etkinliklere maruz kalması için yol göstermek ve çocuk için uygun olmayan içeriklere maruz kalmaması için ve çocuğun teknolojiyi kötüye kullanmaması için kontrol edici olmak ebeveynlere düşen önemli görevlerdir. Burada özellikle ekran süresi boyunca zihinsel gelişimlerini ve öğrenmelerini destekleyecek kaynaklara erişmeleri ve bu kaynakları etkili kullanmaları konusunda çocukların yardıma ihtiyacı olabilir. Çocukların ekran sürelerini aşmamaları için tablet, telefon, dizüstü bilgisayar gibi aletlerinin izin verilen zamanlar dışında erişmemeleri iyi olur. Çocuk telefonunu sürekli yanında taşıyorsa, sizin görmediğiniz zamanlar telefonuyla zaman geçirecek demektir. Aile üyeleri arasında olumlu, açık, teşvik edici bir iletişim varsa üyeler zaten ekranda fazla zaman geçirme ihtiyacı hissetmeyecektir. Bu yüzden çocuklarla her zaman açık ve iyi iletişim kurma ve bunu sürmenin yollarını aramak gerekir. Bunu yapmanın bir yolu çocukları sıkboğaz etmeden onların hayatlarıyla ilgilendiğinizi, her zaman onların yanında olduğunuzu ve birlikte zaman geçirmenizin ne kadar değerli olduğunu onlara göstermenizdir. Bunların yanında çocukların duygularına karşı duyarlı olmanız, onların duygularını takip etmeniz ve duygular hakkında konuşmanız da psikolojik sağlık ve gelişim açısından yararlıdır." 
 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Mutluluk varılacak son nokta03 Mayıs 2024 Cuma 11:40
  • Yaza formda girmek için öneriler03 Mayıs 2024 Cuma 11:35
  • Droolingin en çok çocuklarda görülüyor02 Mayıs 2024 Perşembe 13:41
  • Lösemi hakkında 8 bilgi02 Mayıs 2024 Perşembe 12:28
  • Çölyak Vakfı kuruluş yıldönümünü kutladı02 Mayıs 2024 Perşembe 12:23
  • Çocuklarda ortodonti tedavisi02 Mayıs 2024 Perşembe 10:33
  • Yapay zeka işsizlik endişesini tetikliyor02 Mayıs 2024 Perşembe 10:29
  • Yaşlanmayla ağız ve diş problemi artıyor02 Mayıs 2024 Perşembe 10:18
  • Uyku felcine dikkat!02 Mayıs 2024 Perşembe 08:55
  • Antibiyotik kullanırken dikkat01 Mayıs 2024 Çarşamba 10:45
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0224. 408 35 78- Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0224.408 35 78