• BIST 9915.62
  • Altın 2439.282
  • Dolar 32.4246
  • Euro 34.6533
  • Bursa 16 °C
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 15 °C

Alkali beslenme faydalı mı?

Alkali beslenme faydalı mı?
Alkali beslenme sağlık için gerçekten faydalı mı?

Vücudun asit yükünü artıracak besinlerin daha az, alkaliye yöneltecek besinlerin daha fazla tüketilmesine dayalı alkali diyet, son dönemin popüler beslenme biçimleri arasında yer alıyor.

Dyt. Yusuf Öztürk alkali beslenmenin sağlık üzerine etkilerine ilişkin net bilgiler bulunmadığının ve araştırmaların devam ettiğinin altını çiziyor.

Son yıllarda popülerliği giderek artan alkali beslenme, artık sıkça karşımıza çıkıyor. Temeli bazı besinlerin daha az, bazılarının ise daha fazla tüketilmesi ilkesine dayanan alkali beslenmenin sağlık üzerine etkileri ise hala tartışılmaya devam ediyor. Alkali diyete ilişkin merak edilen soruların yanıtlarını Dyt. Yusuf Öztürk veriyor. Alkali diyette et, süt ve ürünleri, yumurta, tam tahıl ve işlenmiş besinlerin tüketiminin azaltılmasının, sebze, meyve ve bakliyat tüketiminin artırılmasının (1/4’ü kadar) önerildiğini anlatan Dyt. Yusuf Öztürk, şeker ve tuzun ise tamamen yasaklanmadığının, sadece miktarı azaltıldığının altını çiziyor.

 

 

Bu beslenme şeklinde pestisit, antibiyotik ve hormonlara maruz kalan besinlerin yerine organik besinlerin tercih edilmesi gerektiği savunulduğunu hatırlatan Öztürk, “Alkali diyette her 20 kg başına 1 litre alkali su tüketilmelidir. Böyle bir diyetle asidin azaltılması sonucunda vücutta ağırlık kaybının ve optimal sağlığın geliştirileceği belirtilmektedir. Ağırlık kaybıyla ilgili kanıtlar oldukça az olmasına rağmen içerdiği besin öğeleri ile kemik ve böbrekler üzerine faydalı olabileceği söylenmektedir. Alkali diyeti desteklemeyenler alkali diyetin kısıtlayıcı yönlerini eleştirmekte ve beslenme yetersizliği veya ortoreksiya gibi yeme bozukluklarına yol açabileceğini vurgulamaktadır” diyor.

Düşük karbonhidratlı ve yüksek proteinli diyetler vücuttaki asit yükünü artırıyor

Alkali diyette önemli bir role sahip pH kavramına da değinen Öztürk, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Vücuttaki pH 1’den (en asidik) 14’e kadar (en alkali) derecelendirilir, nötral pH 7 olup kandaki optimal pH 7.2-7.4 aralığındadır. Kişilerin diyetleri yeteri kadar kalsiyum, magnezyum, potasyum ve diğer asit tamponlayıcı mineralleri içermiyorsa bu mineraller kemik, karaciğer ve kalp gibi dokuların depolarından çekilir ve ciddi problemlere yol açabilir. Düşük karbonhidratlı ve yüksek proteinli diyetler asit yükünü artırarak üriner sistemde değişikliklere yol açmakta; kanda ve pH düzeyinde değişime sebep olmaktadır. Böylece üriner magnezyum, sitrat ve pH seviyesi azalırken; üriner kalsiyum, çözünmemiş ürik asit ve fosfat seviyesi artmaktadır. Bu durum böbrekte taş oluşum riskini artırmaktadır.”

 

 

Meyve ve sebze tüketim miktarı

Dyt. Yusuf Öztürk, alkali diyetle yükselen bikarbonatın (potasyum olmadan) sağlıklı yaşlı kişilerde kemik kaybını hafifletebileceği ve ayrıca güncel literatürde osteoporozda kemik sağlığı için alkali diyetin, diyet asit yüküne karşı koruyucu olmadığı yönünde kanıtlar bulunduğuna değiniyor. Diyetle aşırı protein alımının ise yüksek renal asit yükü oluşturduğunun altını çizen Öztürk, alkaliden zengin besinler tüketilmez veya besin desteği alınmazsa tamponlayıcı sistemin devreye giremediğini ve oluşan asit yükünün kemik yoğunluğunu azalttığını ifade ediyor.

“Protein alımını azaltmak yerine meyve ve sebze tüketim miktarını artırmak daha doğru olabilir” diyen Öztürk, vücutta asit ve alkali olarak kabul edilen besinlerin etkilerinin farklı olduğunu belirtiyor. Bu besinlerin özellikle kemik, kalsiyum metabolizması ve asidoz üzerine olumlu etkilerinin gözlemlendiğini söyleyen Öztürk, ancak hala alkali beslenmeyi destekleyen net bilgilerin bulunmadığının ve bu konudaki araştırmaların devam ettiğinin de altını çiziyor.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Hava değişimi kalp krizini arttırır mi?26 Nisan 2024 Cuma 11:55
  • Spora başlamadan önce 3 öneri26 Nisan 2024 Cuma 11:07
  • Sınav stresi diş sıktırıyor26 Nisan 2024 Cuma 10:50
  • Sahte güneş gözlüklerine dikkat26 Nisan 2024 Cuma 09:20
  • Muhtarlık kurumuna gerek var mı?25 Nisan 2024 Perşembe 15:29
  • Yürüyüş yapmak depresyonu önlüyor25 Nisan 2024 Perşembe 12:32
  • Evlenme korkusu nedir?25 Nisan 2024 Perşembe 10:46
  • Alerjik hastalıklara dikkat25 Nisan 2024 Perşembe 10:36
  • Metabolizmanın patronu:Tiroid bezi24 Nisan 2024 Çarşamba 12:28
  • İlişkilerde en sık yapılan hata24 Nisan 2024 Çarşamba 11:31
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0224. 408 35 78- Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0224.408 35 78