• BIST 10746.98
  • Altın 4394.422
  • Dolar 40.5925
  • Euro 47.1002
  • Bursa 24 °C
  • İstanbul 25 °C
  • Ankara 25 °C

Uykusuzluk Çekenler Dikkat!

Uykusuzluk Çekenler Dikkat!
Uykusuzluk Çekenler Dikkat!

Uykusuzluk, toplumun yüzde 90'ı tarafından hayatlarının bir döneminde mutlaka yaşanıyor. 2 aydan uzun süren ve haftada 2-3 geceden sık olarak uykusuzluk yaşayanlar, yani kronik uykusuzların oranı ise yüzde 30. 17 Mart Dünya Uyku gününde insanları uyku sağlığı ve kalitesi hakkında bilinçli olmaya davet eden DoktorTakvimi.com doktorlarından Prof. Dr. Hakan Kaynak,uyku hastalıkları ve tedavileri hakkında bilinmeyenleri cevaplıyor.

Neredeyse herkes hayatının bir döneminde uykusuzluk problemiyle karşılaşıyor. Toplumun yüzde 30'u da 2 aydan uzun süren ve haftada 2-3 geceden sık olarak görülen kronik uykusuzlukla mücadele ediyor. Kronik uykusuzluk çeken hastaların yüzde 10'u ise ilaç tedavisi görüyor. Ancak uykusuzluk için ilaç kullanmak, hastalığın ardındaki sebepleri göz ardı ederek geçici ve kısa süreli bir tedaviden öteye gitmiyor. Peki, nedir kronik uykusuzluk? Kimler uyku merkezinde tedavi olmalı? 17 Mart Dünya uyku gününde herkesi uyku kalitesi ve sağlığı hakkında bilinçli olmaya davet eden Prof. Dr. Hakan Kaynak, tüm bu soruların cevaplarını açıklıyor.

100'e yakın uyku hastalığı var!

Uykusuzluk sebeplerinin yüzde 30'unu kendine özel tedavisi olan ve uyku bozuklukları merkezlerinde tanısı konabilen huzursuz bacak sendromu ve uykuda periyodik hareket bozukluğu oluşturuyor. Obstrüktif uyku-apne sendromu ise toplumda en az yüzde 4-5 oranında görülüyor ve horlama, uykuda solunum durmaları gibi sebeplerle ortaya çıkıyor. Obstrüktif uyku-apne sendromu sıklıkla görülen semptomları ve komplikasyonları nedeniyle hastanın yaşıtlarından 8-16 misli daha fazla sağlık harcaması yapmasına sebep oluyor. Hastalar tanı konulana kadar ortalama 8 sene zaman kaybediyor.

Obstrüktif uyku-apne sendromunun hipertansiyonlu hastalarda yaklaşık yüzde 50 oranında görüldüğünü belirten DoktorTakvimi.com doktorlarından Prof. Dr. Hakan Kaynak;

"Aynı şekilde obstrüktif uyku-apne sendromlu hastalarda da yaklaşık yüzde 50 oranında hipertansiyon bulunduğunu görüyoruz. Obstrüktif uyku-apne sendromu, damar hastalıkları için bilinen tüm risk faktörlerinden daha önemli olması ve diğer risk faktörlerini de bünyesinde bulundurması dolayısı ile ayrıca önem kazanıyor. Ayrıca yine belirtmekte yarar var; kalp krizi veya felç nedeniyle gözlem altında tutulan hastaların yüzde 60-70'inde obstrüktif uyku-apne sendromunun varlığı saptanmıştır." diyor.Son sınıflamalarda tanımlanan 100'e yakın uyku hastalığı bulunuyor.

Trafik kazalarının neredeyse yarısından uyku-apnesi sorumlu

Obstrüktif uyku-apne sendromunun trafik ve iş kazalarındaki rolü de günümüzde anlaşılmış durumda. Dünyayı sarsan büyük facialarda ve trafik kazalarının hemen hemen yarısında uyku-apne sendromlu hastaların uykularının sorumlu olduğu kesinleşmiş. Bu nedenle dünyanın birçok ülkesinde ve Türkiye'de tedavi olmamış uyku-apne sendromlu hastaların sürücü belgesi alması kanunla engelleniyor. Ancak pratik uygulama henüz yapılamıyor.

Kimler uyku merkezine başvurmalı?

Uykuya dalamayan, gece içinde sık sık uyanan, sabah uykusunu alamadan uyanan ve bu belirtileri birkaç ay süreyle yaşayanların uyku hekimine başvurmalarında fayda var. Prof. Dr. Hakan Kaynak, gün içinde yorgun, uykulu olan hastaların da bu şikayetlerini iş hayatının zorluklarına ve stres gibi sebeplere bağlamadan önce bir uyku merkezine başvurmaları gerektiğini söylüyor. Horlayan, gece terleyen ve sık sık tuvalet ihtiyacı ile uyanan hastaların da uyku apne sendromu riski dolayısıyla başvurularını ertelememelerinde yarar var. Hipertansiyon, diyabet, obezite ve kalp hastalıklarında da uyku hastalıklarının rolü olabiliyor. Bu yüzden bu hastaların uyku merkezlerine başvurmaları hayati önem taşıyor.

Hastanın şikayetine göre uygun test seçiliyor

Uyku hekimleri de diğer meslektaşları gibi öncelikle hastayı dinleyerek muayene ediyor. Gerekli tetkiklerin ardından diğer tıp branşlarından farklı olarak, uyku merkezlerinde teşhis amacıyla uyku testlerine başvuruluyor.Hastanın şikayetleri, nasıl bir test seçileceği konusunda hekimi yönlendiriyor. Uyku testleri hastanın durumuna göre uyku merkezinde veya evde de yapılabiliyor. Hangi testin yapılacağına ise muayene sırasında hasta ve hekim birlikte karar veriyor.

Tedavisi olmayan uyku hastalığı yok

Birçok hasta uyku testi sırasında "uyuyamayacağım" ön yargısına kapılarak uyku hekimine başvurmaktan kaçınıyor. Ancak Prof. Dr. Hakan Kaynak, uyku testi sırasında uyuyamayanların istisna olduğunu söylüyor. Hatta bazı hastalar evlerinde uyuduklarından daha iyi uyuduklarını belirtiyor. Huzursuz bacak sendromu olan hastaların gece içinde hareketin sınırlamasından rahatsız olacaklarını ve bu yüzden bu hastalara uyku testi yapılmasından kaçınılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Hakan Kaynak, tedavisi olmayan bir uyku hastalığının olmadığının altını çiziyor.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Kulak zarı neden yırtılır?30 Temmuz 2025 Çarşamba 13:58
  • Kadınları tehdit eden yaz hastalıkları30 Temmuz 2025 Çarşamba 13:56
  • Duruş bozukluğunun sebebi diş sıkma olabilir30 Temmuz 2025 Çarşamba 13:50
  • Genç “Yaşlanmanın” Sırları30 Temmuz 2025 Çarşamba 13:48
  • Hamilelikte sağlıklı beslenme şifreleri28 Temmuz 2025 Pazartesi 15:59
  • Sıcaklarda burun kanamalarına dikkat28 Temmuz 2025 Pazartesi 15:58
  • Zihinsel yük kadınları sessizce yoruyor!28 Temmuz 2025 Pazartesi 15:51
  • Olumlu düşün, beynini koru!28 Temmuz 2025 Pazartesi 15:48
  • Tetik Parmak Belirtilerine Dikkat28 Temmuz 2025 Pazartesi 15:45
  • İnmeyi Önlemenin 8 Yolu28 Temmuz 2025 Pazartesi 15:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0544.201 80 43