• BIST 10471.32
  • Altın 2458.977
  • Dolar 32.7488
  • Euro 35.0201
  • Bursa 30 °C
  • İstanbul 28 °C
  • Ankara 29 °C

Türkiye obezitede Avrupa birincisi

Türkiye obezitede Avrupa birincisi
Obezite sorunu tüm dünyada çığ gibi büyüyor...

Bugünün ve geleceğin en önemli sağlık sorunlarından olan obezite hızla yayılırken, Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında ilk sırada yer alıyor.

Obezite, Dünya Sağlık Örgütü tarafından vücutta sağlığı bozacak şekilde anormal ve fazla yağ birikimi olarak tanımlanıyor. Obezite tanısında ise en yaygın olarak kullanılan parametre, “Beden Kitle İndeksi”dir. Vücut ağırlığının, boyun m2’sine bölünmesi ile elde edilen bu oran, 18-25 arasında ise normal, 25-30 arası fazla kilolu, 30 üstü obezite ve 40 üstü ise morbid obezite olarak adlandırılıyor.

Dünya Sağlık Örgütü’nün yayınladığı son verilere göre dünyada 8 kişiden biri obez, 1990 yılından bu yana erişkinlerde yüksek kilolu ve obez oranı tüm dünyada iki katına çıkarken, 5-19 yaş grubunda ise bu oran 4 katına çıktı. 2030 yılına gelindiğinde ise 1 milyar kişinin obezite ile yaşıyor olacağı tahmin ediliyor.

Kansere Davetiye Çıkarıyor

Obezite sorunu tüm dünyada çığ gibi büyürken, eşlik eden kronik hastalıklarda ciddi artış görüldüğüne dikkat çeken LifeClub Sağlıklı Yaşam Hizmetleri Hekimi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Özge Faydalıel Balcı, “Obezite sıklıkla hipertansiyon, diyabet, karaciğer yağlanması, inme, uyku apne sendromu, infertilite ve hormonal disfonksiyonlar, eklem, omurga problemleri ve birçok kanser türü ile ilişkilidir. Bu kanserler erkeklerde kolon, pankreas, mide, böbrek, safra kesesi, prostat; kadınlarda ise mide, kolon, böbrek, safra kesesi, meme, endometriyum (rahim) ve yumurtalık kanseri olarak sıralanabilir” dedi.

Nedenleri Neler?

Dr. Özge Faydalıel Balcı, obezitenin temel nedeninin düzensiz beslenme ve kilo alımı olduğunu belirtti: “Obezitenin ortaya çıkmasında birden fazla nedenden bahsetmek doğru olur ancak temel mekanizma günlük alınan kalorinin yakılan kaloriden yüksek olması nedeni ile fazla kalorinin vücutta yağ olarak depolanması olarak tanımlanabilir. Genel olarak nedenlerine baktığımızda ise, yüksek kalorili sağlıksız beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik, özellikle hipotiroidi gibi metabolizma hızını azaltan hastalıklar, nadir görülen birtakım genetik sendromlar ve ilaçlar olarak sıralanabilir.”

Türkiye’de Obezite Oranı Yüksek

Türkiye’nin Avrupa ülkeleri arasında en yüksek obezite oranına sahip ülke olduğunun altını da çizen Dr. Özge Faydalıel Balcı, “2010 yılından beri EASO (European Association for the Study of Obesity) önderliğinde Mayıs ayında kutlanan Avrupa Obezite Günü, toplumsal olarak obezite ile mücadelenin önemini vurguluyor. Bu mücadelede küçük yaşlardan itibaren sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazandırılması ve beden kitle indeksinin 20-25 arasında tutulması ilk hedefimiz olmalıdır. Bu konuda toplumda ve toplumun en küçük birimi olan aile içerisinde sağlıklı gıdaya ulaşımın kolaylaştırılması ve egzersizin artırılmasına yönelik adımlar desteklenmelidir” dedi.

Bütüncül Bir Mücadele Gerekiyor

Dr. Özge Faydalıel Balcı, obezite ile mücadelede bütüncül ve kişiye özel bir yaklaşım geliştirilmesi gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: “Altta yatan nedenler kişiden kişiye değişkenlik göstermekle birlikte; hekim, beslenme ve diyet uzmanı, egzersiz terapisti, fizyoterapist ve psikologdan oluşan multidisipliner bir ekip ile takibi sağlanmalıdır. Beden kitle indeksi tanıda bir araç olarak kullanılsa da, özellikli vakalarda tüm vücut analizinin yapılarak değerlendirilmesi ve takipte kullanılması eşlik eden kronik hastalıklar açısından önem arz etmektedir

Beslenme alışkanlıklarında hazır, paketli, doymuş yağ oranı yüksek, tatlandırıcı ve yoğun şeker içeren yüksek kalorili gıdalardan kaçınılması, daha liften zengin sebze ve meyve ağırlıklı, tam tahıllar ile zenginleştirilmiş beslenme modeli benimsenmelidir. Besin çeşitliliğinin artırılması, sağlıklı pişirme yöntemlerinin benimsenmesi ve haftada 2 gün balık tüketimi desteklenmelidir. Yeterli su tüketimine özen gösterilirken, beslenme planında akşam öğünü en geç 19.00 da olacak şekilde yapılmalıdır. Gün içi hareketin artırılması ve haftada toplam 150 dakika olacak şekilde en az 3 gün aerobik egzersize ek olarak, kas ve kemik sağlığını destekleyen haftada 2 gün kas kuvvetlendirici egzersiz yapılması önerilmektedir. Hızlı kilo kaybının ve bununla ilişkili olarak olası kas kaybının önüne geçilerek diyet mutlaka egzersiz ile desteklenmelidir.

Beslenme ve egzersiz önerilerine ek olarak, günümüzde obezitede kullanılan medikal tedavi seçeneklerinin artması ve çok ileri vakalarda bariyatrik cerrahinin hayatımıza girmesi de bu mücadeleye önemli katkılar sunmaktadır. Obezite ciddi bir sağlık problemidir, bu konudaki mücadelemizi bir gün değil, her gün aynı kararlılıkla sürdürmeliyiz.”

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Eti yalnız ve kahvaltıda tüketmeyin14 Haziran 2024 Cuma 12:42
  • Temizlenemeyen biberondaki tehlike13 Haziran 2024 Perşembe 12:46
  • Tatili sağlıklı geçirmenin 8 yolu13 Haziran 2024 Perşembe 10:55
  • Bacağa vuran bel fıtığı13 Haziran 2024 Perşembe 10:17
  • Çocukların yürüyüşüne dikkat!13 Haziran 2024 Perşembe 10:00
  • Uzmanı 2024 YKS’yi değerlendirdi12 Haziran 2024 Çarşamba 12:34
  • Dondurmayı bu şekilde tüketin!12 Haziran 2024 Çarşamba 12:10
  • Karne hediyesi başarıyı düşürebilir12 Haziran 2024 Çarşamba 11:41
  • Yaz keyfiniz kabusa dönüşmesin12 Haziran 2024 Çarşamba 11:36
  • Semizotunun faydaları12 Haziran 2024 Çarşamba 11:22
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0224. 408 35 78- Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0224.408 35 78