CHP Bursa İl Başkanı Şadi Özdemir, İstanbul Ortaköy'de bir mekana gerçekleştirilen terör eylemi ile ilgili basın toplantısı düzenledi. . CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, PM Üyesi Orhan Sarıbal, Milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Ceyhun İrgil ve Erkan Aydın ile Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve İlçe Başkanları'nın da hazır bulunduğu toplantıda konuşan Özdemir, ülkenin birlik ve beraberlik içerisinde ortak akıl üreterek terörden kurtulması gerektiğini söyledi.
CHP Bursa İl Başkanı Şadi Özdemir, 2017 yılının ilk saatlerinde İstanbul Ortaköy'de bir mekana gerçekleştirilen terör eylemi ile ilgili basın toplantısı düzenledi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, PM Üyesi Orhan Sarıbal, Milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Ceyhun İrgil ve Erkan Aydın ile Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve İlçe Başkanları da toplantıda hazır bulundu. CHP Bursa İl Başkanı Şadi Özdemir; "Bursalı kardeşimiz El Bab'da yaralanmış ve Gaziantep'te tedavi gördüğü haberini aldık. Uzman Çavuş Serdar Çetin kardeşimize acil şifalar diliyoruz" diyerek sözlerine başladı. "Yılbaşı gecesi yaşanan terör eyleminde yaşamını yitiren 39 yurttaşımıza Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum" ifadesini kullanan Özdemir; "Yılbaşının hemen öncesinden itibaren başlayarak yoğun bir şekilde yılbaşı kutlamalarının günah olduğu, yapılmaması gerektiği yönünde ciddi bir kampanya başlatılmış ve Diyanet İşleri Başkanımız Sayın Mehmet Görmez'in açıklamaları da bir anlamda bu durumu desteklemiştir. Adeta yeni yıl kutlamaları bir suç haline getirilmiştir. Böylesine tahrik edici bir ortamda tabi ki sadece bu gerekçeyle değil ama bu tahrik edici ortamda 39 insanı yitirilmiş, 65 insan da yaralanmıştır. Halbuki yeni yıl, yeni bir başlangıç, yeni bir süreç, yeni bir umuttur. Yeni yıl bir anlamda eski yılın umutsuzluklarından arınmak ve yeni umutlarla başlamak için bir gerekçe olur ve kutlanır. Bunu Hristiyanların bir etkinliği eylemiymiş gibi sunmaya çalışıyorlar.
Dolayısıyla 2016 yılının bütün Türkiye için acılarla dolu bir yıl olduğunu biliyoruz ve bu yıldan kurtulmak ve yeni umutlarla yeni bir yıla başlamak için Türkiye'nin her yerinde yurttaşlarımız yeni bir umuda yola çıkmışken oradaki insanlarımızın, gencecik insanların hayatlarını karartmış, ailelerini perişan etmişlerdir. Doğrusu bu nefret söylemini sürdürenlerin de hükümetçe hoşgörüyle karşılandığını da hatırlatmakta yarar görüyorum. 7 Haziran'dan bugüne 1 buçuk yılda çok sayıda yurttaşımızı kaybettik, 30'un üzerinde ciddi terör eylemi yaşandı. Özellikle 7 Haziran'da başkanlık oylamasına çevrilen seçimde AKP ve Sayın Cumhurbaşkanı başkanlığı elde edemeyince ve yeniden bir seçim kararı almasıyla birlikte terör olayları hem içten hem dıştan destekli ciddi boyutta tırmandı ve bugüne kadar geldi" dedi.
ORTAK AKIL ÜRETİLMELİ
Hem FETÖ, hem PKK, hem IŞİD'in bu bölgede yoğun eylemler yaptığını sözlerine ekleyen Özdemir; "Özellikle FETÖ terör örgütünün 14 yıllık AKP iktidarı döneminde büyük bir güce eriştiğini, bütün emniyeti, istihbaratı, adaleti onlara adeta bir şekilde hükümetin de desteğiyle teslim edildiğini burada hatırlatmak istiyorum. Biz o gün de, bugün de her zaman FETÖ ile ilgili gerekli uyarıları yaptık. Ama hükümetimiz bir dönem onlarla birlikte Cumhuriyetçileri, aydınları tasfiye hareketini gerçekleştirdi. Ve bizim her türlü istihbarat bilgilerimizi FETÖ'nün eline verdiler. Dolayısıyla bugün daha çok istihbarat kaynaklı zafiyetlerden dolayı birçok eylemle baş başa kalıyoruz. Hükümet terör eylemlerinden sonra, eylemi yapanı bulup cezalandırarak terör eylemlerinden veya terör ortamından kurtulacağını sanıyor. Yanılıyor. Oysaki hükümetin terör eylemlerinin içteki ve dıştaki gerekçelerini ortadan kaldırması gerektiğine inanıyoruz. Bir şekilde terörü besleyen kaynakların kesilmesi, ortadan kaldırılması, demokratik atılımlar, komşularla ilişki, içerideki mezhepçi etnik siyaset anlayışından vazgeçmek gibi birçok şeyi peş peşe yapıp bu süreçten çıkmamız gerekiyor. Bir anlamda bataklığı kurutmakla uğraşmak gerekiyor. Hükümetse tek tek terörist öldürerek bu işten kurtulacağını sanıyor" açıklamasında bulundu. Şadi Özdemir, çeşitli defalar Cumhuriyet Halk Partisi'nin terörle ilgili meclise getirilecek her konuda koşulsuz ve sınırsız destek vereceğini anlatmasına rağmen, CHP'nin önüne bir çözüm önerisi ve talip gelmediğini söyledi. Özdemir sözlerine şöyle devam etti: "Özellikle dış politikada emperyal yaklaşımlarla küresel oyun kurucu rolüne soyunarak Ortadoğu'nun baş aktörü rolünü oynaması başlangıçta kendilerinin de söylediği gibi büyük Ortadoğu projesinin eş bakanlığı rolü, dolayısıyla Suriye ve Irak üzerinde oynanan etnik ve mezhepsel savaşların bir parçası olması ve de Şam Emevi Camii'nde cuma namazı kılmak gibi hedefler koyup başkalarının topraklarına göz koyan bir siyaset anlayışı sonucunda Türkiye tam bir bataklığın içine saplanmış durumdadır. 3 buçuk saatte Şam'da Cuma Namazı kılamadık ama 3 buçuk milyon Suriyeli'nin Türkiye'de cuma namazı kılmasını sağladık. Türkiye yeniden bir dış politika stratejisi oluşturmak zorundadır. Biz milletvekillerimizle ilçe başkanlarımız, belediye başkanlarımızla birlikte her zaman güvenlik güçlerimizin, devletimizin yanında olduğumuzu bir kere daha ifade ediyoruz. Hem Bursa'da hem Türkiye'de bütün örgütümüzle devletimizin yanındayız. Fakat devleti yönetenlerin kullandıkları akılla bu meselelerden çıkamayacağımızda açık bir şekilde görülmektedir. Öyleyse bütün diğer gündemleri, meseleleri bir kenara bırakarak meclisin bu konuyla ilgili olağanüstü toplanıp, ortak akıl yürüterek yeni güvenlik ve dış politika stratejileri belirleyip bu stratejiler üzerinde iktidarıyla, muhalefetiyle ve sivil toplum kuruluşlarıyla el ele vererek Türkiye'yi Ortadoğu'daki paylaşım savaşlarının dışına çıkararak Misak-i Milli sınırları içinde, Cumhuriyet dönemi yurttaşlık kavramı içinde bir arada kardeşçe yaşamanın yolunu yeniden bulmak durumundayız. Sayın Cumhurbaşkanı'na buradan sesleniyorum, kendi aklıyla ülkeyi getirdiği yer burası. Üstelik koalisyon hükümetleri yok, çok güçlü halk desteği var. Buna rağmen getirdiğiniz yer bölünme, parçalanma ve binlerce şehit verme noktasıdır. Buradan çıkışın tek yolu vardır; siyasi görüşleri bir tarafa bırakarak hep birlikte ortak akıl üreterek teröre karşı birlikte durmalıyız."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.