Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hükümetin ekonomi kararları ve döviz bozdurma çağrısıyla ilgili soruya, "Öncelikle hükümetin yapmış olduğu bu açıklamalar bütün müteşebbislerimizi rahatlatmaya yönelik, piyasayı rahatlatmaya yönelik, aynı zamanda da tabii şu anda özellikle de İŞKUR açısıyla, 600 bin, 100 bini devlet, 500 bini özel sektör olmak üzere işsizliğe ilaç olması bakımından böyle bir adımın atılması da süre itibarıyla 9 ay da olsa, bu 9 aylık süreci özel sektörün gayet iyi değerlendireceğine inanıyorum ve bu şekilde de 500 bin işsizimizin iş bulması ve bunun İŞKUR tarafından bedelinin ödenmesi, 100 bininin de kamuda istihdam edilmesi, bunlar tabii bu geçiş süreci için gayet iyi tespit edilmiş bir adım diye düşünüyorum. Bunun yanında özellikle şu anda geçen cumadan bugüne dövizden TL'ye geçişe yönelik atılan adımda da halkımın tercihini takdirle karşılıyorum. Halkıma, ülkem adına ve milletim adına gerçekten çok çok teşekkür ediyorum. Ama yeterli mi? Değil. Bence buna milletim daha da yüklenmeli diye düşünüyorum" dedi.
Erdoğan, “Dün Sayın Başbakanımız bununla ilgili de bir açıklama yaptı. Devletinde kamuya ilişkin olarak yapacağı alımlarda, ihalelerde yine TL ile adımların atılacağını söylemiş olması da yine bizi rahatlatacaktır. Bir diğer önemli adım da son Sayın Putin ile yaptığım görüşmede konuşmuştuk. Bundan 1 yıl önce, o malum hadiseden önce yine Sayın Putin ile bunları konuşmuştuk. Demiştik ki 'biz yerli para ile aramızdaki ithalat-ihracat olayını gerçekleştirelim'. Çünkü bizim Rusya Federasyonu ile aramızdaki ticaret hacmi bir ara 35 milyar dolara kadar çıkmıştı. Bu çok ciddi bir rakam. Bunun Rusya ile yapılıyor olması, bizden aldıklarını da TL ile alıyor olmaları ciddi manada bir rahatlama getirecektir. Bunu İran ile yaptığımız görüşmelerde de konuşmuştuk. Onlarla da bizim hedefimiz aslında çok yüksek bir rakama ulaşmaktı. Çin'le de bunları konuştuk. Onlarda bunu çok olumlu baktı. Bunları daha da yaymamız mümkün. Ticaret hacminin geniş olduğu ülkelerde bu adımları atmak suretiyle, paralarımızın üzerindeki kur baskılarını ortadan kaldırırız. Bu bunu getirecektir. O zamandan bu yana attığımız adımlar" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ama bir konuya değinmeden geçemeyeceğim, o da tabi faiz noktasında da özellikle faiz lobisine benim halkım, milletim artık prim vermemeli çünkü faiz lobisi bir şeyin yarışı içinde... Kendi öz kaynaklarıyla değil, halkının parası üzerinden, halkının mevduatını kendisi ranta dönüştürüyor ve onunla da daha sonra övünüyor. Sonra bakıyorsunuz bir çoğu 3-4-5-6-7 trilyonlardan bahsediyorlar. Katrilyonlardan bahsediyorlar. Ben geçenlerde açıkça söyledim, 'geçen yıl ne kazandınız, bu yıl ne kazandınız. Sadece şu aradaki farkı yatırımcılara düşük faizle kredi olarak verseniz ve onlarda bunu yatırıma dönüştürse, bu yatırım neticesinde ne doğacak?'. Yatırım genişleyecek veya sıfırdan bir yatırım olacak. İstihdam, üretim, rekabet artacak. Bundan ülke kazanacak. Ama ne yazık ki rahat para kazanmanın yolları üzerinde duruluyor. Onun içinde faiz noktasında şu anda ben inanıyorum ki bundan sonraki süreçte hükümetimiz, Merkez Bankası çok daha hassas davranacağı gibi devlet bankalarının kamu bankalarının da bu noktada öne alması lazım, örnek olması lazım. Bu adımın atılmasıyla birlikte de Türkiye yeni bir yatırım seferberliğine de girecektir diye düşünüyorum" dedi.
Yeni anayasa çalışmalarıyla ilgiyi soruya da yanıt veren Erdoğan, "Aslında 3 aşama değil. Ben biraz orasını inceledim. Bir önergenin verilmesi olayı, ondan sonra önergenin kabulü ve bir de tabi Yüce Divan'a sevki. Böyle bir durum söz konusu. Şu anda sayın başkanlar kendi aralarında bu konularda mutabık kaldılar. Bundan sonraki süreç komisyon ve genel kurul sürecidir. Oradan zannediyorum 20 madde kadar bir paket incelemeler, görüşmeler yapıldıktan sonra bize de gelecektir. Biz de bu konuda hemen değerlendirmemesi geciktirmeden yapıp ve bu işin nihai noktası egemenlik kayıtsız şartsız milletindir deyip millete götürmektir" şeklinde yanıt verdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.