• BIST 9915.62
  • Altın 2439.282
  • Dolar 32.4246
  • Euro 34.6533
  • Bursa 17 °C
  • İstanbul 15 °C
  • Ankara 17 °C

Sorularınız çocuğunuzda kaygı yaratıyor

Sorularınız çocuğunuzda kaygı yaratıyor
Anne ve babanın sorgulaması çocuklarda sınav kaygısına yol açıyor

Öğrenciler yaklaşan lise ve üniversiteye giriş sınavları için geri sayıma başladı. Yorucu, stresli ve yoğun geçen çalışma dönemi, yerini sınav öncesi kaygı ve heyecana bıraktı. Öğrenciler kadar anne ve babalar da aynı kaygı içerisinde. Çocuklarının kapasitelerinin üzerinde beklentileri olan ebeveynler, farkında olmadan çocuklarına sınav kaygısı aşılıyor. Uzmanlar, aileleri destekçi olma konusunda uyarırken, öğrencilere de bunaldıkları her anda 15 saniye kalemlerini bırakıp güzel bir anılarını düşünmelerini ve mutlaka planlı çalışmalarını öneriyor.

Mükemmeliyetçilik kaygıyı artırıyor

Okul çağındaki gençlerin başarıları ya da performanslarının testler veya kurgulanmış sınavlar üzerinden değerlendirildiğine dikkat çeken İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Üyesi, Ergen ve Çocuk Psikiyatristi Prof. Dr. Işık Karakaya, bu durumun çocuklarda sınav kaygısına yol açtığını belirtti. Karakaya, “Kaygıya neden olan birçok faktörün başında mükemmeliyetçi kişilik yapısı geliyor. Her şeyin en iyisini yapmalıyım diye çabalamanın daha fazla kaygı ve kuruntuya neden olduğu görüyoruz. Hem öğrencinin hem de çevresindeki kişilerin yüksek beklenti içinde olması, kişinin kapasitesini göz ardı etmesine sebep oluyor. Bu beklenti ile yola çıkılması kaygılanmayı da artırıyor. Bir diğer faktör de kötü çalışma alışkanlığı. Sınava çalışmayı son günlere bırakmak, sınavla ilgili sorumlulukları yerine getirmemek, dersleri dinlememek ve öğrenmeye dair bir çaba göstermemek” dedi. Kaygıyı artıran bir diğer etkenin de yeni nesil anne babaların çocuklarının sorumluluğu tek başına almalarına izin vermemeleri olduğuna dikkat çeken Karakaya, “Testi yarın yaparım veya ertesi gün çalışırım gibi erteleme alışkanlıkları nedeniyle, öğrencilerin sorumlulukları altından kalkılamaz bir hal alıyor. Bu da daha fazla kaygı olarak karşılarına çıkabiliyor. Eğitim sisteminin yoğunluğu ve sınav yaklaştıkça kesin başarısız olurum söyleminin yerleşmesi de sınav öncesi kaygıyı pekiştiriyor” şeklinde konuştu.

Kaygının dozu performansı etkiliyor

Bir miktar kaygının öğrencinin performansı üzerinde faydalı olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Işık Karakaya, şöyle devam etti: “Beklenilen düzeyde kaygı duyuluyorsa, performans üzerinde olumlu bir etkisi oluyor. Örneğin, dikkatimiz artıyor. Öte yandan kaygının uyarıcı bir etkisi de var. Bir öğrenme sürecinden geçiliyorsa öğrenme gücünü de arttırıyor. Çünkü daha fazla odaklanmaya hizmet ediyor. Hatırlamayı, eskiden edinilen bilgileri daha kolay hafızaya getirmeyi ve aktarmayı kolaylaştırıyor. Ancak yönetilemeyen büyük bir sınav kaygısıyla karşı karşıya kalmanın konsantrasyon bozukluğuna neden olduğunu da biliyoruz. Böyle durumlarda karar verme güçlüğü başlıyor, unutkanlık artıyor. Bilgi kullanılamaz hale geliyor. Öğrenci, sınav halinde yaşadığı kaygı sonucu, bedenindeki değişimlere odaklanıyor. Bir öğrencinin kalbi hızlı çarptığında buna odaklanarak düşünemez hale gelebiliyor, sınavdan kopabiliyor. Aslında normal kaygının çok fazla yapıcı özelliği varken, aşırı endişeli ruh hali ortaya çıktığında öğrenci gerçek performansını sergileyemiyor. Öğrencinin odağı ve konsantrasyonu bozuluyor.”

Anne ve baba çocuğunu ödüllendirmeli

Anne ve babalar için sınav öncesi çocuklarına “sınavda başarısız olmak, hayatının sonu değil” aktarımını yapması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Işık Karakaya, anne babaların çocuklarını oldukları gibi kabul etmelerini ve kendi beklentilerini ön plana almamalarını önerdi. Karakaya, sınav öncesi yoğun kaygıyı yönetmeye ilişkin başta çocuklar sonra da ailelere büyük görev düştüğünü belirterek, “Öğrenciler sınav esnasında gelen korku ve kaygıda derin nefes alıp, 15 saniye kalemini bırakmalı. Sakinleştikten sonra tekrar sınava odaklanıp, 15 saniyelik süre içinde kendilerine iyi gelen bir anıyı düşünmeli. Sınava hazırlananlar iyi uyumalı ve iyi beslenmeli, kafeinli ve çok şekerli gıdalardan kaçınmalı. Öğrenciler özellikle hedeflerinde gerçekçi olmalı ve bu arada aileler kaygı artırıcı söylemden kaçınmalı. Çocuklarına baştan sorumluluk duygusu ve çalışma disiplini vermeli. Anne babalar çocuklarına çalış demek yerine, “nasıl gidiyor, sana destek olmam gereken bir konu var mı?” gibi cümlelerle yaklaşmalı. Anne ve babalar çocuklarını dinlemeli. Onlara zaman ayırmalı ve alternatif aktivitelerle onları desteklemeli. En önemlisi ise başarılı ya da başarısız olsalar da sınavdan çıkan çocuklarını kesinlikle ödüllendirmeli” dedi.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Hava değişimi kalp krizini arttırır mi?26 Nisan 2024 Cuma 11:55
  • Spora başlamadan önce 3 öneri26 Nisan 2024 Cuma 11:07
  • Sınav stresi diş sıktırıyor26 Nisan 2024 Cuma 10:50
  • Sahte güneş gözlüklerine dikkat26 Nisan 2024 Cuma 09:20
  • Muhtarlık kurumuna gerek var mı?25 Nisan 2024 Perşembe 15:29
  • Yürüyüş yapmak depresyonu önlüyor25 Nisan 2024 Perşembe 12:32
  • Evlenme korkusu nedir?25 Nisan 2024 Perşembe 10:46
  • Alerjik hastalıklara dikkat25 Nisan 2024 Perşembe 10:36
  • Metabolizmanın patronu:Tiroid bezi24 Nisan 2024 Çarşamba 12:28
  • İlişkilerde en sık yapılan hata24 Nisan 2024 Çarşamba 11:31
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0224. 408 35 78- Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0224.408 35 78