• BIST 9915.62
  • Altın 2439.282
  • Dolar 32.4246
  • Euro 34.6533
  • Bursa 16 °C
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 15 °C

Sivilcenin oluşum nedenleri

Sivilcenin oluşum nedenleri
“Sivilce ergenliğe özgü bir durum değil, bir hastalıktır”...

Birçok nedene bağlı olarak gelişen sivilcenin tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu ifade eden Dr. Buğlem Elgörmüş, tedavisinin ise cilt tipine göre planlanması gerektiğini söyledi.   

Sivilcenin, yoğunlukla gençlerde ve ergenlerde görüldüğünden dolayı toplumun bazı kesimlerinde dokunulmaması ya da üzerinde durulmaması gereken bir durum olarak değerlendirildiğini ifade eden Uzman Dr. Buğlem Elgörmüş, bu lezyonların gözeneklerin tıkanması, hatta enfekte olması ile seyreden bir hastalık durumu olduğunu söyledi. Tedavi edilmediği takdirde ne kadar süreceği ön görülemeyen ve sonrasında da deriden kabarık, deriden çökük, kırmızı ya da kahverengi renkli lekeler kalabileceğini ifade eden Elgörmüş, “Sivilce tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır” dedi. 

Sivilcenin oluşum nedenlerini sıralayan Dr. Buğlem Elgörmüş sözlerini şu şekilde sürdürdü: 

“Sivilceler kıl köklerimizde, gözeneklerimizde deri artığı, keratin ve yağ salgısı birikmesi ve bu ağzın açıklığının tıkanması ile başlayan bir süreçtir. Eğer ağız hava ile temas ederse bunlar siyah noktalar, deri ile kapalıysa beyaz noktalar olarak kendilerini gösterirler. Bu tıkanma sonrası bölgeye bağışıklık sistemi hücreleri göç eder ve burada bir yangı başlar. Bu da cildimizde kızarıklık olarak görülür. Eğer sürece cildimizin sürekli bakterisi P.acnes de katılırsa, işte o zaman püstül adını verdiğimiz küçük apseler oluşmaya başlar. Birden fazla kıl kökü yangı sırasında yırtılabilir, birleşebilir, akıntılı apseler ve nodüller, kistler oluşabilir.” 

“Her cilt tipinin ayrı bir çözümü var” 

Tedavisinin ise her cilt tipine özel olmasına dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden 

Elgörmüş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Oluşumun tek bir nedeni olmadığı gibi, tek bir çözümü olması imkansız. Beklemek ise hiçbir fayda vermeyecektir. Bizler kliniklerimizde cilt tipinize bakarak, ihtiyaçlarınızı belirleyerek kişiye özgü bir tedavi planı çizip hastalarımızı kontrol altında tutarız. Düzenli aralıklarla görür, gerek sürülecek etken maddeler, gerek, ağızdan alınan ilaçlar ve gerekse cihazlarla müdahale ederek, sivilce ve komedonların sayı ve büyüklüklerini azaltmayı, sivilcelerin iz bırakmadan geçmesini hedefleriz. Bazı hastaların şiddet durumu, iz kalmamasına olanak tanımaz. Bu durumlarda da akne skar tedavilerine, deri kalitesine, hyalüronik asit ve kollajen miktarının arttırılmasına yönelik uygulamalara başvururuz. Hasta doktor uyumu yakaladığımız vakalarımız yüz güldürücü sonuçlarla bizleri de çok mutlu eder.” 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Hava değişimi kalp krizini arttırır mi?26 Nisan 2024 Cuma 11:55
  • Spora başlamadan önce 3 öneri26 Nisan 2024 Cuma 11:07
  • Sınav stresi diş sıktırıyor26 Nisan 2024 Cuma 10:50
  • Sahte güneş gözlüklerine dikkat26 Nisan 2024 Cuma 09:20
  • Muhtarlık kurumuna gerek var mı?25 Nisan 2024 Perşembe 15:29
  • Yürüyüş yapmak depresyonu önlüyor25 Nisan 2024 Perşembe 12:32
  • Evlenme korkusu nedir?25 Nisan 2024 Perşembe 10:46
  • Alerjik hastalıklara dikkat25 Nisan 2024 Perşembe 10:36
  • Metabolizmanın patronu:Tiroid bezi24 Nisan 2024 Çarşamba 12:28
  • İlişkilerde en sık yapılan hata24 Nisan 2024 Çarşamba 11:31
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0224. 408 35 78- Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0224.408 35 78