148 gün sonra tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nde tahliye edilen Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, Hacı Bayram Veli Camisi’nde şükür namazını kıldı. Özdağ, dün cezaevi çıkışı yaptığı açıklamada "Buradan çıkar çıkmaz ilk yapmayı planladığım şey şurada camide bir şükür namazı kılmaktı fakat jandarma izin vermemiş" demişti. DMM ise, bu iddiayı yalanlamıştı. Özdağ’ın sonraki durağının Anıtkabir olduğu öğrenildi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla tutuklu bulunduğu davanın ikinci duruşması İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
2 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan Özdağ, yaklaşık 5 aydır tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nde tahliye edildi.
Özdağ, dün tahliyesinin ardından yaptığı ilk açıklamada "Buradan çıkar çıkmaz ilk yapmayı planladığım şey şurada camide bir şükür namazı kılmaktı fakat jandarma izin vermemiş" demişti. DMM ise, Özdağ’ın açıklamasını yalanlamıştı.
Gece saatlerinde Ankara’ya gelen Özdağ, kurmaylarıyla birlikte Hacı Bayram Veli Camisi’ne giderek şükür namazı kıldı.
Özdağ, camideki bir yurttaşın “Korkmadan devam edeceğiz mi?” sorusuna, “Edeceğiz tabii ya kimden korkacağız” diye yanıt verdi. Yurttaşların geçmiş olsun dileklerini ilettiği Özdağ, namazın ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Özdağ’ın açıklamaları şöyle:
"Haksız bir tutukluluk ve haksız bir cezadan sonra özgürlüğe kavuşmuş olmak çok değerli. İki hukukun uygulanması, iktidara ayrı hukuk, muhalefete ayrı hukukun uygulanması, olağanüstü kötü bir toplumsal parçalanmışlığa neden oluyor. Cezaevinde beni ziyaret eden bir avukatla, İsrail, İran savaşı üzerine konuşuyorduk. Bu avukat ülkücü, Türk milliyetçisi gelenekten gelen bir avukat. Birden durdu ve şöyle söyledi; ‘Türkiye’nin katıldığı bir savaş olsa ben ayıp olmasın diye elime silah alırım’. İçimden ‘eyvah eyvah’ dedim. Toplumsal yarılma demek ki bu ölçülere varabiliyor. Bunu derhal tedavi etmemiz gerekiyor.
Türkiye’de yolsuzluk yapan belediyelerin sadece CHP’li belediyeler olduğu ve AK Partili belediyelerde yargılanacak hiçbir yolsuzluk olmadığını millete anlatamazsınız. Veya AK Parti’ye yakın bir bürokratın kızı olduğunuzda trafik kazası yapıp birisini öldürdüğünüzde tutuksuz yargılanıp, 4 sene ceza alıp, dava devam ediyor diye hapishaneye bir gün girmezken, Türk bayrağı sallıyor diye o yaşlarda bir genç 76 gün hücrede kalıyorsa ‘bu ülkede bir hukuk var, o hukuk herkesi kapsıyor’ diyemezsiniz.
Şimdi İran’daki gelişmeler de gösterdi, İran çok yarılmış bir toplum. Böyle bir yarılmışlık Türkiye’de hiçbir zaman oluşturulmamalı. Biz, içeride kendi meselelerimiz konusunda kavga etmeliyiz, tartışmalıyız ancak dışarıda bir düşmana karşı tek yumruk halinde olabilmeliyiz.
"İNŞALLAH TEK MİLLET TEK HUKUKU SAĞLARIZ''
Yine Çetiner Çetin Habertürk’te Mossad’a ajanlık yapanların yüzde 60’ının İran'daki Afgan mülteciler olduğunu söyledi. Bunu yıllardan beri söylüyorum biliyorsunuz. Ve bunun için 150 gün hapiste yattım. Ümit Özdağ, ‘yabancı düşmanı’ dediler. Ben yabancı düşmanı değilim. Ben yabancı bir ülkede doğmuş, üniversite tahsilini, yüksek lisans tahsilini yurt dışında yapmış, uluslararası ilişkiler alanında çalışmış biriyim. Yani bir standart Türk yurttaşından belki 100 kat daha fazla yabancılarla teşrikimesaisi olan bir insanım. Ama sığınmacı meselesi, kaçak meselesi, küresel ısınma çağında kitlesel göçler, bunlar başka bir mesele ve ortaya çıkardığı tehditler tabii ki küçümsenecek tehditler değil. Özetle durum bu. İnşallah tek millet tek hukuku sağlarız."
Ümit Özdağ, namazını kıldıktan sonra Hacı Bayram'da Ankara manzarası eşliğinde bir süre Anıtkabir'i izledi. Özdağ, bu sırada parti yöneticileriyle sohbetinde, "Hapishanede en güzel şey rüya görmek, rüyalarda dışarı çıkıyordum" dedi.
Ümit Özdağ ve beraberindekiler, Anıtkabir'i ziyaret etmek üzere Hacı Bayram'dan ayrıldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.