• BIST 10045.74
  • Altın 2392.293
  • Dolar 32.3845
  • Euro 34.6065
  • Bursa 16 °C
  • İstanbul 15 °C
  • Ankara 16 °C

Optimal kaygı çocuklar için ideal

Optimal kaygı çocuklar için ideal
Ebeveynler çocukların kaygısını yönetmek için ne yapmalı...

Çocuklarda kaygıyı önlemekten ziyade kaygıyı optimal düzey içerisinde tutmanın önemli olduğunu belirten uzmanlar, kaygı ve stresin belirli bir seviyede olmasının beklendiğini ifade ediyor. Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, ‘Optimal Düzey’ olarak tanımlanan alan içerisindeki kaygının işlevselliği sağlıklı yönetebilmek için ideal olduğunu, optimal düzeyin dışındaki kaygının ise kişiyi işlevsiz hale getirebildiğini vurguluyor. Aydoğdu, “Kaygı yaşayan çocuklarda tırnak yeme, sık sık ayak sallama ve ellerin terlemesi gibi semptomlar görülüyor. Ebeveynler bu durum karşısında yapıcı bir iletişim dili benimseyerek çocuklarıyla konuşmalı ve onları yönlendirmeli” şeklinde tavsiyelerde bulundu.

Optimal düzeyin dışındaki kaygıya dikkat!

Kaygı ve stresin belirli bir seviyede olmasının beklendiğini kaydeden Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, “Optimal Düzey olarak tanımlanan alan içerisindeki kaygı, başlanılan işin daha iyi olması ve işlevselliği sağlıklı yönetebilmek için idealdir. Optimal düzeyin dışında olan kaygı kişiyi işlevsiz hale getirebilir, bir işe başlamakta veya bitirmekte sorun yaşanmasına sebep olabilir. Bununla birlikte çalışılan dersin tam olarak anlaşılmamasına da sebep olabilir. Bu durum çocukta ‘bir türlü anlayamıyorum, yeterince iyi değilim’ gibi olumsuz düşüncelerin de gelişmesine yol açabilir. Bu durumlar sonucunda kişi ders çalışmaktan kaçınabilir, erteleyebilir veya ‘zaten yapamıyorum’ gibi düşüncelerden dolayı görev ve sorumluluklarını hiç yerine getirmeyebilir” uyarısında bulundu.

İşte görülen semptomlar…

Kaygı yaşayan çocuklarda görülen semptomların tırnak yeme, tırnak çevresindeki etlerin koparılması, sık sık ayak sallama, ellerin terlemesi ve tuvalet ihtiyacı olmasa bile sık sık tuvalete gitme ihtiyacı şeklinde görülebildiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, “Bunlarla birlikte genel bir huzursuzluk, sabırsızlık, agresiflikte görülebilir. Zaman zaman bunlara ek olarak kalp çarpıntısı ya da göğüs kafesinde bir daralma şeklindeki durumlar da eşlik edebiliyor” dedi.

Kaygı önlenmemeli, optimal düzeyde tutulmalı

Çocuklarda kaygıyı önlemekten ziyade kaygıyı optimal düzey içerisinde tutmanın önemli olduğunu vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, “Çünkü kaygı bir işi başlamak ve bitirmek için ya da yapılan işin daha iyi yapılması için motivasyon sağlar. Bu sebeple kaygının olmaması değil, kaygının işlevsel düzeyde tutulması önemlidir. Kaygıyı işlevsel düzeyde tutabilmek için de nefes egzersizleri oldukça önemli. Çocuğun kendini sakinleştirebilmesi için biyolojik uyum için nefes egzersizlerinin her gün düzenli olarak yapılması öneriliyor. Bununla birlikte deşarj olabileceği fiziksel aktiviteler de oldukça önemli. Günlük ortalama yarım saatlik yürüyüşler çocuğu rahatlatacaktır” ifadelerini kullandı. 

Biyolojik ritmin dışına çıkılmamalı

Uzman Klinik Psikolog Seda Aydoğdu, ailelerin bu dönem içerisinde destekleyici bir tutum içinde olmalarının çok önemli olduğuna dikkat çekti ve sözlerini şöyle tamamladı:

“Ebeveynler çok eleştirel olmadan daha yapıcı bir iletişim dili benimseyerek çocuklarıyla konuşmalı, onları yönlendirmeli. Bunların dışında özellikle son zamanlarda ders çalışmak çocuklar için daha stresli ve daha zor bir hale gelmekte. Bu zaman dilimlerinde çocukları ders çalışırken aileler de çocuklarının temposuna uyum sağlayacak aktiviteler seçebilirler. Böylelikle çocuklar kendilerini sosyal hayattan izole hissetmemiş olurlar. Ayrıca var olan yeme ve uyku düzeninin dışına çıkılıp yeni deneyimler yaşanmasının bu dönem için çok uygun olmadığı biliniyor. Var olan biyolojik ritmi korumak oldukça önemli.”

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Kronik depresyon sinsi ilerliyor30 Nisan 2024 Salı 09:40
  • Veteriner hekimden kene uyarısı29 Nisan 2024 Pazartesi 13:42
  • Mide gribine dikkat29 Nisan 2024 Pazartesi 12:38
  • Bu hatalar damarlarımızı tıkıyor29 Nisan 2024 Pazartesi 10:01
  • 'Polen alerjisi' uyarısı29 Nisan 2024 Pazartesi 09:19
  • Bunlar iyot eksikliğinin habercisi27 Nisan 2024 Cumartesi 13:25
  • Yüz ve kollarınız şişiyorsa dikkat27 Nisan 2024 Cumartesi 13:08
  • Başkalarını neden suçlarız?27 Nisan 2024 Cumartesi 13:03
  • Gözlerinizi güneş ışığından koruyun27 Nisan 2024 Cumartesi 12:20
  • Neden endişeli hissederiz?27 Nisan 2024 Cumartesi 10:20
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0224. 408 35 78- Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0224.408 35 78