• BIST 9915.62
  • Altın 2439.282
  • Dolar 32.4246
  • Euro 34.6533
  • Bursa 19 °C
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 24 °C

Obeziteyi tetikleyen faktörler

Obeziteyi tetikleyen faktörler
Yanlış beslenme ile fiziksel aktivite yetersizliği obezitenin en önemli nedenlerinin başında gelir....

Genel Cerrahi ve Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ufuk Arslan konu hakkında önemli bilgiler verdi. Obezite, vücutta aşırı miktarda yağ birikmesi sonucu meydana gelen bir yeme davranışı bozukluğu ve aynı zamanda kronik bir hastalıktır. Obezite sadece fiziki görünüş açısından problem oluşturmaz; aynı zamanda kalp hastalığı, yüksek tansiyon, diyabet, eklem problemleri ve kanser gibi diğer sağlık sorunlarına neden olan tıbbi bir problemdir.

Bazı kişilerin kilo vermekte zorluk çekmesinin birçok sebebi vardır. Obezite genellikle kalıtsal, fizyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin birleşmesi sonucu meydana gelir. Sağlıksız ve düzensiz beslenme de bunlardan biridir. 

Aşırı ve yanlış beslenme ile fiziksel aktivite yetersizliği obezitenin en önemli en büyük nedenlerinin başında gelir. Yaş, cinsiyet, hormonal ve metabolik etmenler, psikolojik sorunlar, sık zaman diliminde çok düşük enerjili diyetler uygulamak, bazı ilaçlar gibi birçok faktör obeziteye neden olur. 

Obezite nedeniyle kanda artan şeker, kolesterol ve başka metabolitler damarlara çökerek kalpte ciddi damar tıkanıklığına sebep olabilir. Bu durumda da ani ölümlere neden olabilmektedir. 

‘Tüp mide’ olarak bilinen sleeve gastrektomi ameliyatı günümüzde dünyada en sık uygulanan obezite cerrahisi yöntemidir. Diğer ameliyat yöntemlerine görece daha kolay bir yöntem olup karın bölgesinden yaklaşık 1 cm’ lik 4-5 adet delikten laparoskopik olarak yapılmaktadır. Ameliyat süresi yaklaşık 1-1 buçuk saat kadar sürmektedir. Bu yöntem ile midenin normal fizyolojik yapısı korunmakta, mide şekil itibari ile tüp şekline getirilmekte ve böylece erken doyma sağlanmaktadır. 

Bu ameliyat ile bir yıl içinde fazla kiloların yaklaşık % 80-90’ ı verilmektedir. Bu ameliyatın avantajları sindirim sisteminin fizyolojisinin değişmemesi, mide ile barsak arasında anastomoz (yeni bağlantı) olmaması, ömür boyu vitamin kullanma ihtiyacı olmaması, ameliyat süresinin daha kısa sürmesi, revüzyonunun daha kolay olması, diyare ve dumping sendromunun görülmemesi sayılabilir. Dezavantajları arasında ise % 20-30’ lara varan yeniden kilo alımının olması, bazı hastalarda reflü şikayetlerinin artması sayılabilir. 

Doç. Dr. Ufuk Arslan,''Sonuç olarak; obezite gibi ciddi bir hastalıktan öncelikle korunmak, eğer mümkün olmamış ise sağlıklı bir şekilde kendiliğinden kilo verilmesi ilk etapta önerilen yöntemdir. 6 aylık diyet ve yaşam tarzı değişikliğine rağmen kilo veremeyen hastalarda günümüzde cerrahi yöntemler çok düşük risklerle uygulanmaktadır. İlk tercih edilecek yöntem olmasa da unutulmamalıdır ki kilo vermenin en etkin yöntemi obezite cerrahisidir.''dedi.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Hava değişimi kalp krizini arttırır mi?26 Nisan 2024 Cuma 11:55
  • Spora başlamadan önce 3 öneri26 Nisan 2024 Cuma 11:07
  • Sınav stresi diş sıktırıyor26 Nisan 2024 Cuma 10:50
  • Sahte güneş gözlüklerine dikkat26 Nisan 2024 Cuma 09:20
  • Muhtarlık kurumuna gerek var mı?25 Nisan 2024 Perşembe 15:29
  • Yürüyüş yapmak depresyonu önlüyor25 Nisan 2024 Perşembe 12:32
  • Evlenme korkusu nedir?25 Nisan 2024 Perşembe 10:46
  • Alerjik hastalıklara dikkat25 Nisan 2024 Perşembe 10:36
  • Metabolizmanın patronu:Tiroid bezi24 Nisan 2024 Çarşamba 12:28
  • İlişkilerde en sık yapılan hata24 Nisan 2024 Çarşamba 11:31
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0224. 408 35 78- Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0224.408 35 78