• BIST 9915.62
  • Altın 2439.282
  • Dolar 32.4246
  • Euro 34.6533
  • Bursa 17 °C
  • İstanbul 15 °C
  • Ankara 17 °C

Kansere bağlı ölümlerde ilk sırada

Kansere bağlı ölümlerde ilk sırada
Kasım ayı tüm dünyada “Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı” olarak kabul ediliyor....

Akciğer kanseri, günümüzde birçok insanı ve ailesini derinden etkileyen ciddi hastalıklar arasında yer alıyor. Dünya genelinde en ölümcül kanser türlerinden biri olarak kabul edilen akciğer kanserinde, erken teşhisin önemi giderek daha fazla vurgulanıyor.

Akciğer kanseri, ülkemizde ve dünyada, erkeklerde ve kadınlarda kanserden meydana gelen ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer alıyor. Her yıl akciğer kanserinden ölenlerin sayısı meme kanseri, prostat kanseri ve bağırsak kanserinden ölenlerin toplamından daha fazladır.

Akciğer kanserinin pek çok farklı türü olduğuna dikkat çeken Uzman Dr. Celal Yücel Batmacı, bu tehlikeli hastalık hakkında şunları söyledi: “Akciğer kanserini, temel olarak küçük hücreli akciğer kanseri ve küçük hücre dışı akciğer kanseri olarak iki ana kategoriye ayırabiliriz. Küçük hücreli akciğer kanseri, akciğer kanseri vakalarının %10-15’ini oluştururken, Küçük hücre dışı akciğer kanseri toplam vakaların %85-90’ını oluşturur.”

Akciğer Kanserinin Belirtileri Nelerdir?

Hastalığın belirtilerine de dikkat çeken Uzman Dr. Yücel Batmacı, “Akciğer kanserleri, küçük ve erken evrede olduğunda kişi kendini normal hissedebilir ve hastalık hiçbir belirti göstermeyebilir. Kanser ileri aşamalara ulaşırsa çoğu insan bir veya daha fazla semptom geliştirir. Ancak akciğer kanserinin belirtileri daha sık görülen diğer hastalıkların belirtileriyle benzerlik gösterebilir. En sık görülen semptomlar arasında yeni başlayan geçmeyen ve kötüleşen öksürük, öksürük ile birlikte kan gelmesi, nefes darlığı, sık zatürre olmak, hırıltılı solumak, göğüs ağrısı, ses kısıklığı, açıklanamayan kilo kaybını sayabiliriz” dedi.

Vakaların %90’ı Sigara ve Tütün Ürünleri Kaynaklı

Bir kişinin akciğer kanserine yakalanma olasılığını etkileyen pek çok faktör olduğunu belirten Dr. Batmacı, “Şüphesiz ki, en önemli ve değiştirilebilir risk faktörü sigara tüketimidir. Akciğer kanseri için diğer risk faktörleri arasında; sigara dumanına maruz kalma, radyasyona veya asbest, radon gazı gibi diğer toksik maddelere maruz kalma, yakın aile üyelerinin kanser hastası olması, 40 yaş üzeri olmak, özgeçmişinde akciğer hastalığının varlığı gibi etkenler yer alır. Tüm akciğer kanseri vakalarının %90’ ının sigara, puro, pipo, nargile kullanımına bağlı olduğunu söyleyebiliriz. Diğer taraftan sigara içen bir kişinin, sigara içmeyen bir kişiye göre akciğer kanserine yakalanma riski 10 ila 30 kat artmaktadır. Akciğer kanseri riski günlük içilen sigara sayısı ve sigara içilen yıl sayısıyla doğru orantılı olarak artar. Sigara dumanına maruz kalmayı ifade eden pasif içicilik, hem yetişkinler hem de çocuklar için akciğer kanserinin yanında, solunum sistemi hastalıkları ve koroner arter hastalığı için de tehlikeli bir risk faktörüdür” dedi.

Erken Teşhis Mümkün Mü?

Dr. Yücel Batmacı, erken teşhis için sigara içme öyküsü ve kişinin hikayesinin öneminin altını çizdi: “50 yaş üzerindeki kişilerin 20 paket yıl üzerinde (Örneğin; 20 yıl boyunca günde 1 paket veya 10 yıl boyunca günde 2 paket) sigara içme öyküsü var ve sigarayı bırakmalarının üzerinden 15 yıldan az süre geçmiş ise düşük doz toraks BT ile taramalarını yaptırmaları önerilir. Bunun yanında aile öyküsü, kişisel özgeçmişiniz ve diğer risk faktörleriniz göz önüne alınarak hekiminizin tavsiyesi ile birlikte bu tarama yöntemini kullanma durumunuzu kişiselleştirmenizi öneririm.

Akciğer Kanseri tanısında Pa akciğer grafisi, akciğer tomografisi, pet, bronkoskopi, endobronşiyal usg, torasentez ve biyopsi gibi yöntemlerden yararlanılır.”

Tedavide Yenilikçi Çözümler

Dr. Yücel Batmacı, son olarak tedavi yöntemlerinin günümüzde büyük ilerleme kaydettiğini ve gelişmelerin umut verici olduğunu vurguladı: “Son yıllardaki gelişmeler ile biyobelirteçler adı verilen anormal proteinlerin ve DNA’ da meydana gelen mutasyonların tespit edilmesi sağlandı. Böylece akıllı ilaç tedavilerinin uygun hastalarda kullanılması ile hastaların sağkalım süresinde ve hayat kalitesinde çok ciddi gelişmeler kaydedildi.”

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Hava değişimi kalp krizini arttırır mi?26 Nisan 2024 Cuma 11:55
  • Spora başlamadan önce 3 öneri26 Nisan 2024 Cuma 11:07
  • Sınav stresi diş sıktırıyor26 Nisan 2024 Cuma 10:50
  • Sahte güneş gözlüklerine dikkat26 Nisan 2024 Cuma 09:20
  • Muhtarlık kurumuna gerek var mı?25 Nisan 2024 Perşembe 15:29
  • Yürüyüş yapmak depresyonu önlüyor25 Nisan 2024 Perşembe 12:32
  • Evlenme korkusu nedir?25 Nisan 2024 Perşembe 10:46
  • Alerjik hastalıklara dikkat25 Nisan 2024 Perşembe 10:36
  • Metabolizmanın patronu:Tiroid bezi24 Nisan 2024 Çarşamba 12:28
  • İlişkilerde en sık yapılan hata24 Nisan 2024 Çarşamba 11:31
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0224. 408 35 78- Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0224.408 35 78