"İslam hiçbir zaman Avrupa’nın bir parçası olmadı"

Göçmen akınından dolayı “Avrupa’nın kendi kültüründen uzaklaşacağı, İslamlaşacağı veya Hristiyan toplumun yanında paralel Müslüman toplum oluşacağı” endişesi Macaristan’ı bir hayli korkuttu.

Avrupa’da göçmenlere karşı sert ifadeleriyle öne çıkan Macaristan Başbakanı Viktor Orban, bazı Avrupalı liderlerin söylemlerinin aksine, İslam’ın hiçbir zaman Avrupa’nın bir parçası olmadığını söyledi.

Orban, Alman Focus dergisine verdiği röportajda, “İslam Avrupa’nın bir parçasıdır” diyen Avrupalı bazı liderlerin ideolojik ve dogmatik bir dil kullandığını ifade etti ve “İslam hiçbir zaman Avrupa’nın bir parçası olmamıştır.” dedi.

“İslam dini ve kültürü Hristiyan kültürü ve dini içerisinde erimiyor çünkü farklı biçimlerde bir hayat söz konusu, yani bir erime potası ortaya çıkmıyor, tam tersi birbirinden kopuk çokkültürlülük ortaya çıkıyor.” diyen Orban, tarihten de örnekler verdi.

Macaristan’da 150 yıllık Osmanlı döneminde Müslümanların Hıristiyan toplum içinde erimediğini söyleyen Orban sözlerini şöyle sürdürdü: “Macarların hâlâ kemiklerinde hissettiği 150 yıllık Osmanlı döneminde bir Müslüman ve bir de Macar toplumu oluştu.” dedi.

"İSLAM KÜLTÜRÜ DAHA GÜÇLÜ"

İslam kültürünün her ne kadar Fransa’da değişime uğrasa da Avrupa kültürüne entegre olamadığını belirten Orban, “Örnekler de gösteriyor ki İslam bu zamana kadar asla Avrupa’nın bir parçası olmamıştır.” dedi.

Bunun sebebini ise İslam kültürünün kendi kültürlerinden daha güçlü olmasına bağlayan Orban, “İslam’ın yaşama daha fazla saygı duyduğunu ve aile yaşamına daha büyük değerlerle sahip çıktığını” söyledi.

"DAHA İYİ ŞARTLARDA YAŞAMAK İÇİN KAÇIYORLAR"

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in “Hayatlarını kurtarmak için kaçan insanların duvar örerek engellenmesinin mümkün olmadığı” ifadesine de değinen Orban; Macaristan’ın ne Suriye ile ne de Irak’la komşu olduğunu, göçmenlerin hayatlarını korumak için değil daha iyi şartlarda yaşamak için kaçtıklarını söyledi.

Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın Alman Focus dergisine verdiği röportaj derginin 17 Ekim 2015 tarihli baskısının kapağından anons edildi.