• BIST 10743.2
  • Altın 4306.439
  • Dolar 40.6636
  • Euro 46.4562
  • Bursa 21 °C
  • İstanbul 24 °C
  • Ankara 23 °C

Hamilelikte su tüketmenin önemi

Hamilelikte su tüketmenin önemi
Hamilelikte bol su tüketimi büyük önem taşıyor...

Günlük hayatın vazgeçilmezi olan su, yeterli miktarda tüketildiğinde insan sağlığı üzerinde birçok olumlu etki bırakıyor. Özellikle hamilelik ve emzirme aşamasındaki annelerin bebek sağlığı açısında yeterli su tüketmeleri gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Müfit Zeki Karagülle, doğal kaynaklardan elde edilen ve mineral bakımından zengin olan doğal kaynak ve doğal mineralli su tercihinin büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor.

Uzmanlara göre hem hayatımız hem de vücudumuz için önemli olan su tüketimi, insan sağlığı üzerinde birçok yapıcı etki bırakıyor. Günlük ortalama su tüketim oranı erkeklerde 2.5 litre, kadınlarda ise 2.2 litre civarında olması gerektiği belirtilirken, özellikle hamilelerin ve emzirme aşamasındaki annelerin yüksek sıvı kaybı nedeniyle daha çok su tüketmesi gerektiği belirtiliyor. Ancak içme suyunun sahip olduğu değerlerin vücuda olan etkileri dikkate alındığında, tüketilen suyun kalitesi büyük önem kazanıyor. Farklı yöntemlerle arıtılarak kullanılan suların sağlıklı ve güvenli olmadığını vurgulayan Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji uzmanı Prof. Dr. Müfit Zeki Karagülle, sağlıklı su tercihinde nelere dikkat edilmesi gerektiğini anlatıyor.

“Emziren anneler günde en az 3,5 litre su içmeli”

Hamilelerin ve emziren annelerin tüketmeleri gereken günlük su miktarına ilişkin bilgi veren Prof. Dr. Müfit Zeki Karagülle, “Hamilelik ve emzirmede artan su gereksinimi nedeniyle susuz kalmamak için annelerin daha fazla su ve sıvı almasına ihtiyaç var. Normalde günde 2-2,2 litre su içilmesi kadınlar için yeterli olurken, hamile kadınların günde 2,5-3 litre, emziren annelerin isebu miktarı günde 3,5-4 litreye yükseltilmesi hem kendi hem de bebeklerinin sağlıklı gelişmesi için büyük önem taşıyor” dedi.  

“Doğal mineralli ve doğal kaynak sularının tercih edilmesi büyük önem taşıyor”

Hamilelikte özellikle doğal kaynaklardan elde edilen ve sağlıklı koşullarda tüketime sunulan doğal kaynak ve doğal mineralli suların tercih edilmesinin yararlarını vurgulayan Prof. Dr. Karagülle, şu ifadeleri kullandı: “Hamilelik sırasında yeterli su içilmesi, artan sindirim yükünü hafifletir. Su ayrıca, besinlerin anne vücudunda dolaşımına yardımcı olur ve anne kanı ile bebeğe besin, vitamin ve minerallerin ulaşmasını sağlar. Ayrıca yeterli alınan su, bebek ve annede metabolizma sonucu oluşan atıkların atılmasına yardımcı olur. Yetersiz su içen bir hamilede bu fonksiyonlar aksayabilir ve sağlık sorunlarına yol açabilir. Örneğin kabızlık hamilelik sırasında sık görülen bir sorundur. Daha fazla su içmek kabızlığı hafifletmeye yardımcı olacaktır. Hamilelikte annenin özellikle kalsiyum, magnezyum ve florür gibi mineral gereksinimi artar. Çünkü anne rahminde gelişip büyüyen bebeğin hem genel olarak hem de özelde kemik ve kas sağlığı için su içinde çözünmüş bulunan minerallere ihtiyacı vardır. Hamilelerin bu yüzden arıtılmış ve mineralleri alınmış suları değil, doğal mineralli ve doğal kaynak sularını tercih etmeleri çok daha sağlıklı olacaktır.”

“Düşük mineralli içme suları sağlık problemleri yaratıyor”

Doğal kaynaklardan elde edilen, güvenli ve sağlıklı koşullarda üretilip tüketime sunulan ve denetlenen doğal kaynak ve doğal mineralli suların tercih edilmesinin sağlıklı olduğunu belirten Karagülle, “Dünyada su kaynaklarının azlığı ve ileri su arıtma teknolojilerinin gelişimi ile birlikte minerallerinden arındırılmış içme suyu tüketimi giderek artıyor. Arıtma cihazlarındaki tüm arıtma yöntem ve teknikleri sudaki zararlı kimyasal ve mikrobiyolojik bileşenleri arıtırken sağlık için yararlı ve gerekli olan tüm mineral ve bileşenleri de sudan uzaklaştırmaktadır. Sonuçta elde edilen saf su niteliğinde, neredeyse sıfır mineral içeren yapay bir sudur. Sistematik bilimsel derlemeler ve deneysel ve klinik içme suyu çalışmalarından elde edilen kanıtlar, arıtılarak mineralleri alınmış ya da çok düşük düzeyde mineral içeren içme suyunun insan sağlığına doğrudan veya dolaylı zarar verebileceğini gösteriyor. Ancak, doğal kaynaklardan elde edilen ve içeriğinde çeşitli mineraller barındıran doğal kaynak sularında belirli düzeylerde bulunan magnezyumun, kalp ve damar hastalıklarını önleyici rolü ve sudaki kalsiyumun kemik zayıflığını önleyici etkisi yeterli kanıtlarla ortaya konmuştur” şeklinde konuştu. 

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Kulak zarı neden yırtılır?30 Temmuz 2025 Çarşamba 13:58
  • Kadınları tehdit eden yaz hastalıkları30 Temmuz 2025 Çarşamba 13:56
  • Duruş bozukluğunun sebebi diş sıkma olabilir30 Temmuz 2025 Çarşamba 13:50
  • Genç “Yaşlanmanın” Sırları30 Temmuz 2025 Çarşamba 13:48
  • Hamilelikte sağlıklı beslenme şifreleri28 Temmuz 2025 Pazartesi 15:59
  • Sıcaklarda burun kanamalarına dikkat28 Temmuz 2025 Pazartesi 15:58
  • Zihinsel yük kadınları sessizce yoruyor!28 Temmuz 2025 Pazartesi 15:51
  • Olumlu düşün, beynini koru!28 Temmuz 2025 Pazartesi 15:48
  • Tetik Parmak Belirtilerine Dikkat28 Temmuz 2025 Pazartesi 15:45
  • İnmeyi Önlemenin 8 Yolu28 Temmuz 2025 Pazartesi 15:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0544.201 80 43