GDO'lu gıdalara boykot çağrısı

Bursa Tüketiciler Derneği Genel başkanı Sıktı Yılmaz beyaz et üreticilerinin talebi üzerine GDO'lu üretime izin verilmesine tepki gösterirken, sorunun çözülmemesi durumunda boykot çağrısı yapacaklarını açıkladı.

Beyaz Et Sanayicileri Ve Damızlıkçıları Birliği'nin (BES-BİR) talebi üzerine, Biyogüvenlik Kurulu'nun GDO’lu 6 çeşit mısır ve 2 çeşit GDO’lu soyanın hayvan yemlerinde kullanılması için ithalatına izin verdiğini belirten Sıtkı Yılmaz, “Bu mısırların nişasta bazlı şeker yapımında kullanılması bebeklerimize kadar uzanan bir tehlike zincirini oluşturacağı gibi, denetimi de kolay olmayacaktır. Biyogüvenlik Kurulunun kararı son derece yanlış ve yanlı bir karardır. Verilen karar hayvan yemi için de olsa, uzun vadede tüketici sağlığını olumsuz etkileme riski bulunmaktadır. Çünkü bu yemlerle beslenen hayvanların eti, sütü ve yumurtasıyla besleniyoruz. Tüketici sağlığı uzun vadede ciddi risk altına gireceğinden ciddi endişe duymaktayız. Her ne kadar insan sağlığı üzerinde olumsuz etkisi olmaz diyen bazı bilim insanlarının görüşü bulunsa da sonuçta risk altına giren insan yaşamıdır. Otuz, kırk yıl sora sigara, sucuk, sosis, salamın kanserojen riski taşıdığı gibi bu yemlerin de insan sağlığına olumsuz etkisi ortaya çıkar, kamu sağlığını olumsuz etkilediği kesinleşirse bundan kimi sorumlu tutacağız. Bilinmelidir ki; Bu kararla soframızın bereketi kaçmış, tüketicinin ağız tadı bozulmuş ve bu kararla tüketicinin sağlığı göz ardı edilmiştir.” diye konuştu.

Biyogüvenlik Kurulu'nun birkaç yıl önce bilimsel komitelere hazırlattığı Sosyo-Ekonomik Değerlendirme raporlarına atıfta bulunan Yılmaz şöyle devam etti: “Raporlarda ‘GDO’ların sindirim sisteminde sindirilemediği ve hücrelere kadar taşınabildiği, marketlerden alınan süt örneklerinde GDO’lu yem kalıntılarına rastlandığı, pastörize işleminin dahi bu DNA’yı yok edemediği’ belirtilmiş. GDO’lu ürünlerin sağlık riski yaratabileceğine dikkat çekilmiştir. Karar verilirken bu raporlar acaba dikkate alınmış mıdır? Dünya’da yüzde 70 oranında GDO’suz mısır üretilirken kurulun GDO’lu mısır kararı almasını son derece manidar buluyoruz.”

BES-BİR'in müracaatında ülkemizde üretilen ham yem maddesinin yeterli olmadığını gerekçe gösterdiğine dikkat çeken Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: “Oysa ülkemiz aynı zamanda bir tarım ülkesidir. Kendi yem ihtiyacını karşılayacak potansiyele sahiptir. Mısır, soya açığının kapatılması için gerekli tarımsal alt yapı mevcut olup planlama ve politika eksikliği bulunmaktadır. Bakanlığın bu konuda üzerine düşeni sorumluluğu yerine getirmesi durumunda Türkiye tüketicisi GDO’lu yemlere muhtaç olmayacaktır. Tüketici sağlığının korunması devletin sorumluluğundadır. Tüketicinin sağlık ve güvenliğini öne alan tarımsal politikaların bir an önce hayata geçirilmesi ve Gen analizi yapacak kapsamda laboratuvarların kurulması tüketicinin acil talebidir.Tüketici, GDO’lu ürünlerin kobayı olmaktan ancak bu şekilde korunabilir. Devlet üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediği takdirde tüketicinin sağlığını, kar hırsına teslim etmeyeceğiz, kobay olmayacağız. Tüketimden gelen gücümüzü kullanarak GDO’lu gıdalarına karşı boykot kampanyasını başlatacağız.”