Gazeteci Baransu’nun MGK ve MİT davası ertelendi

Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu'nun 'Gülen'i Bitirme Kararı 2004'te MGK'da Alındı' haberiyle ilgili 'devletin gizli belgelerini ifşa etikleri' iddiasıyla açılan dava 17 Kasım'a ertelendi.

Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, başka suçtan tutuklu bulunan Baransu ile avukatları katıldı. Duruşmada, Başbakanlık Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreterliğinin avukatları da hazır bulundu. İddianamenin okunmasının ardından savunmasını yapan Taraf Gazetesi Yazarı Mehmet Baransu, “Şubat’taki gibi ilerde yargılanmaktan korktukları için belgeyi kabul edemiyorlar, mahkeme yanıltılıyor.”dedi

Duruşmanın başlamasından sonra Baransu’nun avukatı Sercan Sakallı, iddianamenin mahkeme tarafından daha önce iade edildiğini ve usul yönünden davanın düşmesi gerektiğini söylerken, haberin 28 Kasım 2013’te yapıldığını, MİT’in ise 3 Aralık 2013’te suç duyurusunda bulunduğunu belirtti. İddianamenin yetkisizlik kararıyla önce Yargıtay’a oradan Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemes'ine gönderildiğini dile getiren Sakallı, son olarak da Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne geldiğini söyledi. Durum böyle olunca basın kanununa göre davanın zaman aşımına uğradığının altını çizen Sakallı, “İddianame 11 Nisan da yazılıyor, dava da 15 Mayıs 2014 tarihinde açılıyor. Basın kanununda öngörülen süreden 10 gün sonra, ancak iddianame düzenlenebilmiştir. Bu nedenle mahkemenin esasa girmeden mahkemenin düşme kararı vermesini talep ediyoruz.” şeklinde konuştu

Esasa ilişkin savunma yapmak için süre talep eden Mehmet Baransu söz alarak savunmasını devam ettirdi. Baransu iddianamenin gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesinin haberin basın suçu kapsamında kalması gerektiğine yönelik kararı bulunduğunu belirtirken, “Savcılık ve mahkemeniniz yanıltılıyor. Benim yalan söylediğimi iddia ediyorlar. Ben MGK kararlarının eklerinin mahkemenize gönderilmesini talep ediyorum.” dedi. Bülent Arınç ile Mehmet Ali Şahin‘in o dönemde ‘Baransu’nun yazdıkları doğrudur ancak biz bunları uygulamadık’ dediğini ifade eden Baransu, “Bakanların hiçbirisi MGK kararını yalanlamadı ancak burada mahkemeniz aldatılıyor. Ankara’da 28 Şubat davası görülüyor ve orada MGK kararları sorgulanıyor. Kendileri de yargılanmaktan korktukları için ‘MGK kararının ekleri yok’ diyorlar. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanlar belgeyi doğruluyor ama Baransu yalan söylemiş oluyor. Hukuk dışına çıktıkları için yarın öbür gün ‘Biz de yargılanırız’ düşüncesinde oldukları için mahkemenizi ve savcılığı yanıltıyorlar.” ifadelerini kullandı.

Duruşma sonrası basın açıklaması yapan Avukat Sercan Sakallı, şöyle konuştu: ‘’Bu dava 28 kasım 2013 tarihinde yayınlanan MGK belgesi ile ilgili bir dava. Basında 52 yılla yargılandığı şekliyle haberler olan dava. Bu davada müvekkilimizle ilgili basın kanunu kapsamında bir 26. Maddesi kapsamında dava şartı yokluğu muhakeme şartı yokluğundan hak düşürücü süreden bir itirazımız oldu. Ayrıntılı ve gerekçeli bir itirazımızdı. Fakat mahkeme bu itiraza gerekçeli olarak cevap veremedi. Esas kararla birlikte cevap vermeyi uygun gördü. Bu açıkça usul hukukuna aykırı bir durumdur. Dosyada şuanda muhakeme şartı yoktur. Yargılamayı yapan mahkeme muhakeme şartı olmayan bir davayı şuanda görmektedir. Bu açıkça basın kanununa ve basın kanununun gazetecilere getirdiği korumaya aykırı durumdur. Bunla ilgili ayrıntılı açıklamalarımızı yaptık. 4 ay içinde açılmayan bir dava söz konusu. Buna rağmen ortada iddianame tarihi dahil bu 4 aydan sonrasına olmasına rağmen mahkeme bununda farkına vararak kararı esas karara bıraktı. Usul hukukundaki muhakeme şartı yerine gelmediği için mahkeme hatalı bir işlem yapıyor. Buna devam ediyor. Gelecek ay esas hakkında savunmalarımızı yapacağız. Bunun için süre verildi.’’

İddianame tarihi ile iddianamenin kabul tarihinin Basın Kanunu’ndaki 4 aylık süreye riayet edilmediğini belirten Sakallı, ‘’Açıkça iddianame tarihi ile ve iddianamenin kabul tarihi ile görülmekteki Basın Kanunu’ndaki 4 aylık süreye riayet edilmemiş. Basın suçu olması nedeniyle de muhakeme şartı olması nedeniyle mahkeme haksız bir yargılamaya devam ediyor. Bu celse düşme kararı vererek dosyayı kapatması gerekiyor diye düşünüyoruz. Usul olmadan tabi ki esas olmaz. Usuldeki hata nedeniyle esasa girilmemesi gerekiyordu. Fakat usulde karar vermek yerine bu kararı en son kararı esasla birlikte karara bıraktık. Bir sonraki duruşma 17 Kasım 2015’te saat 14.00’te bu adliyede.’’ diye konuştu.
C