DSP Genel Başkanı Masum Türker, Türkiye'nin yol ayrımında olduğunu belirterek, "Türkiye ya bölünecek ya bütünleşecek. 5-10 yıl sonra Türkiye'nin yapısı, bu Suriyeliler yüzünden değişecek, ona hazırlıklı olmalıyız." dedi.
Bu ülkenin polislerinin hedefte ve zor durumda olduklarını dile getiren Türker, "En çok bizim sahip çıkmamız gerekenlerdir. Polislerimizi önce paralel dediler sürdüler; şimdi bilmem ne diyorlar sürüyorlar. O denge, bizim güvenliğimiz tehlikeye giriyor; güvenliğimizle beraber özgürlüğümüz tehlikeye giriyor." ifadelerini kullandı.
Demokratik Sol Parti (DSP) Olağanüstü Kurultayı yapılıyor. Kongrenin başında DSP'yi anlatan bir video izlettirilirken, tanıtımda DSP eski Genel Başkanı rahmetli Bülent Ecevit'in eşi Rahşan Ecevit ile Zeki Sezer'in görüntülerinin yer almaması dikkat çekti. Kurultayda aday olması beklenen Sezer de salondaki yerini aldı. Bir ara içeri girişlerde kısa süreli bir kargaşa yaşandı. Bu sebeple bazı partililer dışarda slogan atarak bu duruma tepki gösterdi.
Aday olmayacağını açıklayan DSP Genel Başkanı Masum Türker, yaptığı konuşmada genel başkan olarak son 6,5 yıl içinde çok kişiye rozet taktığını belirterek, "Bugün sizin huzurunuza rozetsiz geldim. Çünkü genel başkan olarak rozeti hepinizin önünde kalbime takacağım." dedi.
ECEVİT HASTANEDE, BİR TANE TELEFON AÇIP DOKTOR ÇAĞIRMADILAR
Bir hatırasını dile getiren ve kendisine yönelik Süryani diye yazıldığını ve buna güldüğünü anlatanTürker, "Çünkü babamın adı Ahmet, kardeşimin adı Mehmet'ti. İstedikleri gibi yazsınlar, çünkü ben kim olduğumu biliyorum. Habertürk programında gazeteci "sen Süryani misin?" diye sordu. Allah'a şükür Müslümanım; ama Süryaniler de insandır dedim." ifadelerini kullandı.
Kendisine "sağdan gelen" diye propaganda yapıldığını vurgulayan Türker, iletişimci olduğunu, reklamın iyisi kötüsü olmayacağını kaydetti. Bu partiye nasıl ihanet edildiğini, kapattırılmaya çalışıldığını anlatacağını dile getiren Türker, bunu kendisinin yaşadığını vurguladı.
Türkiye'nin çok zor bir dönemeçten geçtiğini dile getiren Türker, "DSP seçime girmesin, oylar bölünmesin" sözlerine inanmadığını ve bunun demokratik faşizm olduğunu vurguladı. CHP ile yapılan koalisyon görüşmeleriyle ilgili de Türker, DSP'nin her yerde aday göstermesi ve kurumsal ittifak yapmak amacıyla görüşme yaptıklarını söyledi.
DSP eski Genel Başkanı rahmetli Bülent Ecevit hastanede yatarken bir tane telefon açıp doktor çağrılmadığına dikkat çeken Türker, "Şimdi çıkıp ben Ecevit'i çok seviyorum diye anlatmasın. Size telefon açılsaydı Başkent Hastanesi'ni hepiniz orayı kuşatmaz mıydınız; kuşatırsınız." diye konuştu. Türker, şu an Türkiye'yi kurtaracak tek partinin DSP olduğunu savundu.
MERVE KAVAKÇI GECE YEMİN EDECEKTİ
Masum Türker konuşurken, salon dışından da protesto sesleri gelmeye başladı. Bunun üzerine Türker, "Bunlar niye protesto ediyor; zaten aday değiliz. İşte böyle proteslu bir yapının yarını olamaz. Pazartesi gününden itibaren ben artık vatandaş Masum Türker olacağım. Bunu sizin için yaptım. DSP tekrar gündeme getirmek için." şeklinde konuştu. Türker, DSP'nin ne olursa olsun Ecevit çizgisinden kaymayacağını ifade etti.
Genel Başkanlığı döneminde 135 bin sayfa okuduğunu vurgulayan Türker, bunun 30 bininin mesleğiyle ilgili, 7 bin sayfasının da Anayasa ile ilgili olduğunu kaydetti. Merve Kavakçı'nın başörtülü olduğu gerekçesiyle Meclis'te yemin ettirilmemesiyle ilgili de konuşan Türker, Merve Kavakçı'nın aslında gece yemin edeceğini ama onun devlete meydan okuduğunu söyledi. Ecevit'in kendilerine "O seçilmiş biri, yapacak birşey yok." dediğini aktaran Türker, Kavakçı'nın Amerikan vatandaşı olduğunu hatırlattı. Kendisine yönelik yapılan eleştiriler karşısında partisinin sahip çıkmadığını dile getiren Türker, bundan sonra gelecek genel başkana sahip çıkılmasını istedi.
SARAYI REDDETMEYİN, SARAYDA OTURMAYA BAKIN
"Türkiye de yol ayrımında. Türkiye ya bölünecek ya bütünleşecek." diyen Türker, şunları kaydetti: "Şimdi yarından sonra Cumhurbaşkanı'na da Başbakan'a da bakanlara da bu analizleri yapacam. Sakın Suriye hakkında konuşmayın, Suriyeli çocuklar hakkında, yetimdir. Çünkü 5-10 yıl sonra Türkiye'nin yapısı, bu Suriyeliler yüzünden değişecek, ona hazırlıklı olmalıyız. Çocukları çok çabuk biz alıp okutmalıyız. Kuracaksanız dernekler o çocukları sahiplenen ve küçük yaşta alıp bizim çocuklarla beraber, ayrı değil. Türkiye'de en büyük tehlike yüzde 5, nerde olursa o ülkenin siyasi yapısını da değiştirir. Bunun AKP ile ilgisi yok, çocuk burda doğacak, burda okuyacak, biz acıyacağız "yapalım falan" diyeceğiz. Bu ülkenin polisleri en zor durumda olanlardır. En çok bizim sahip çıkmamız gerekenlerdir. Hedefteki insanlardır. Polislerimizi önce paralel dediler sürdüler; şimdi bilmem ne diyorlar sürüyorlar. O denge, bizim güvenliğimiz tehlikeye giriyor; güvenliğimizle beraber özgürlüğümüz tehlikeye giriyor."
"Hepinizin birgün kendi isteğinizle ayağa kalkmış yeni saraya giderken görmek istiyorum." diyen Türker, "Sarayı reddetmeyin, sarayda oturmaya bakın. Bugünden sonra o saray bizim olacak deyin." ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.