• BIST 10593.48
  • Altın 4393.473
  • Dolar 40.389
  • Euro 47.1675
  • Bursa 35 °C
  • İstanbul 33 °C
  • Ankara 31 °C

Dijital bağımlılık beyin yapısını değiştiriyor

Dijital bağımlılık beyin yapısını değiştiriyor
Dijital dünyaya bağımlı olanlar daha çok erteliyor

Toplumda bilinirliği hızla artan kavram dijital bağımlılık; bireyin telefon, tablet, bilgisayar gibi dijital cihazları ya da internet aracılığıyla sosyal medya veya çevrim içi oyunlar gibi içerikleri kontrolsüz ve aşırı şekilde kullanması anlamına geliyor. Bu sorunun; kişinin günlük yaşamını, sosyal ilişkilerini, akademik veya mesleki işlevselliğini olumsuz etkileyebilecek ciddi bir problem olduğuna dikkat çeken Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu Tezel, “Sosyal medyada, video oyunları, arkadaşlık uygulamaları, çevrim içi araştırma, alışveriş, haber takibi gibi kontrollü tüketildiği zaman fayda sağlayabilecek kullanımları, bağımlılıktan korunarak sürdürmek önemli” dedi.

 

Dijital bağımlılık beynin; ödül işleme, dürtü kontrolü ve duygusal düzenleme gibi temel işlevlerinden sorumlu bölgelerini etkileyen nöropsikolojik bir sorundur. Dopamin salınımının tetiklenmesiyle bağımlılığın pekiştiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu Tezel, “Dijital içerikler beyindeki bazı bölgelerde dopamin salınımını sürekli teşvik ederek kısa vadeli haz beklentisini artırır. Bu durum zamanla odaklanma, ruh hali düzenleme ve sağlıklı ilişkiler kurma becerilerini zayıflatır. Beynin en çok etkilenen bölgelerden biri olan karar verme ve öz denetimden sorumlu prefrontal korteks, dijital bağımlılarda hem yapısal hem işlevsel olarak zayıflar. Ayrıca duygusal tepkiler açısından amigdala, dikkat ve çoklu görev becerileri noktasında da parietal lob da zarar görür. Tüm bu değişimler, dikkat süresini kısaltır ve odaklanma güçlüğüne yol açar. Bu nedenle dijital bağımlılığın erken fark edilerek önüne geçilmesinin, beyin sağlığı açısından kritik olduğunu unutmamak gerekir” dedi.

 

Dijital dünyaya bağımlı olanlar daha çok erteliyor 

Aşırı dijital kullanımının, bireyleri çevrim içi etkileşimlere öncelik verir hale getirebileceğine dikkat çeken Tezel, “Bu durum; aile üyeleri, arkadaşlar ve partnerlerle yüz yüze iletişimin ve birlikte geçirilen kaliteli zamanın azalmasına yol açarak ilişkilerde çatışmalara neden olabilir. Aslında teknoloji, kişiler arasındaki mesafeleri ortadan kaldırarak sosyal bağları güçlendirme imkânı yaratsa da dozu kaçırıldığı takdirde kişinin tam tersi şekilde sanal dünyaya yoğunlaşarak sosyal bağlarının zayıflamasına ve yalnız hissetmesine yol açabilir. Buna ek olarak akademik, mesleki ve kişisel alanlarda erteleme, dikkat dağınıklığı ve verimlilik kaybı gözlemlenebilir. Bireyler dijital dünyada geçirdikleri süreyi kontrol altına alamazlarsa, odaklanma ve dikkati sürdürme becerileri zayıflamaya başlar” dedi.

 

Risk altındaki grup 9-18 yaş arası 

Dijital bağımlılığın en çok çocukları ve ergenleri etkilediğini paylaşan Tezel, “Özellikle bilişsel gelişimini henüz tamamlamamış 9-18 yaş arası; dürtü kontrolü ve öz denetim becerisi yeteri kadar olgunlaşmadığı için dijital uyaranlara karşı daha hassastır. Bu yaş grubunda bulunan sosyal medya, oyun ve çevrim içi etkileşimlere yönelik yüksek ilgi, bağımlılık riskini artırır. Yetişkinlerde de dijital bağımlılık görülebilir ancak gelişmiş otokontrol becerileri sayesinde risk daha düşüktür. Özellikle 10-15 yaş arası bireylerde hafıza ve karar verme gibi aktif düşünme süreçlerinden sorumlu yürütücü kontrol ağına ait beyin bölgelerinde işlevsel bağlantıların genel olarak azaldığını ortaya koyan çalışmalar var. Bu konuda yapılan çeşitli araştırmalara göre hem dijital araçlara bağımlı hem de çalışan ebeveynlere sahip ergenler, daha yüksek risk taşıyor” dedi.

 

Sanal dünyaya düşkünlük uyku düzenini de bozuyor

Yapılan bir çalışmaya göre teknoloji bağımlılarının uyku problemi yaşama olasılığının, bağımlı olmayan bireylere kıyasla 2,2 kat daha yüksek olduğunu paylaşan Tezel, “Yine aynı araştırmaya göre, bağımlı bireylerin uyku süresinin normal bireylere göre daha sağlıksız ve kısa olduğu da göz önüne serilmiştir. Aynı zamanda sosyal medya kullanımının gençler arasındaki artışı, özellikle genç kızların öz güveni ve beden memnuniyetini de zedeliyor. Bazı araştırmalar, medya içeriklerinin beden memnuniyetsizliği ve yeme bozukluklarıyla ilişkili olduğunu gösteriyor, bazı içeriklerin; kıyaslama, kendini-yaşantısını-bedenini beğenmeme, suçlama, öz değer eksiklikleri, öfke ve motivasyon düşüklüğüne sebep olabileceğini ortaya koyuyor” şeklinde konuştu.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Tatilde göz sağlığınızı koruyun18 Temmuz 2025 Cuma 12:24
  • Yaz aylarındaki gizli tehlike keneler!18 Temmuz 2025 Cuma 12:23
  • ​Ruh sağlığı da fiziksel sağlık kadar önemli!18 Temmuz 2025 Cuma 12:21
  • Hücre yaşlanmasını yavaşlatın18 Temmuz 2025 Cuma 12:19
  • Güneşin Sessiz Tehdidi18 Temmuz 2025 Cuma 12:17
  • Migren botoksu %60’lara varan başarı sağlıyor18 Temmuz 2025 Cuma 12:09
  • Dünya yeme bozukluğuyla savaşıyor14 Temmuz 2025 Pazartesi 11:06
  • Çalışma hayatı dinamikleri değişiyor!14 Temmuz 2025 Pazartesi 11:04
  • Yalnızlık beyni zayıflatıyor!14 Temmuz 2025 Pazartesi 11:03
  • Çocuklara dikkat!14 Temmuz 2025 Pazartesi 11:00
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0544.201 80 43