• BIST 9915.62
  • Altın 2439.282
  • Dolar 32.4246
  • Euro 34.6533
  • Bursa 14 °C
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 16 °C

Çocuklara savaş nasıl anlatılır

Çocuklara savaş nasıl anlatılır
Çocuklara savaşı anlayabileceği dilden anlatın...

İsrail Hamas savaşı görüntüleri hemen her mecrada yer alırken, çocuklarımızı bu görüntülerden her zaman korumak mümkün olmayabiliyor. Uzmanlar, haberlerin çocuklarla birlikte izlenerek, birtakım görüntülerden çocuğu uzak tutmak gerektiğini belirterek, çocuğu korumanın anne babanın en önemli görevlerinin başında geldiğini söylüyor.

Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Melek Gözde Luş, “Savaş çocukların ruhsal dünyasında önemli yıkım etkisi yaratabiliyor.” dedi.

Çocuk ve Egen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Melek Gözde Luş,  savaş ile ilgili haberlere maruz kalmış bir çocuklara savaşın nasıl anlatılacağı hakkında bilgi verdi.

Çocuk ve Egen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Melek Gözde Luş, “En önemli noktalardan bir tanesi kavramlar ilgili açık ve çocuğun anlayabileceği bir şekilde konuşmaktır. Onun endişelerini anladığını anne babanın dile getirmesi ve çocuğa güven vermesi çok önemli. Çocuğun kaygılarını çok önemli ölçüde bu durum azaltır ve onunla birlikte haberleri izleyerek belki birtakım görüntülerden çocuğu uzak tutarak, çocuğu korumak anne babanın en önemli görevlerin başında gelir.” dedi.

Ergenler de küçük bir çocuk gibi bu görüntülerden etkileniyor

Özellikle ergenlik döneminde çocukların savaş ile ilgili haberlerle doğrudan ilgilenebileceğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Melek Gözde Luş, şöyle devam etti:

“Aslında politik sorular bile sorabilirler. Kendi görüşünü anne babasının görüşleriyle kıyaslamak isteyebilir ve hatta tartışmak isteyebilir. Anne babanın aslında bu konularda ergenler ile konuşması, konuşmaktan çekinmemesi hatta onu dinlemesi, yargılamaması, eğer kendisi gibi düşünmüyorsa, başka bir görüş bildiriyorsa kesinlikle yargılayıcı konuşmaması çok önemli.”

Ergenlerin de küçük bir çocuk gibi bu görüntülerden etkilendiğini kaydeden Yrd. Doç. Dr. Melek Gözde Luş, “Savaş ortamında yaşayan çocuklar çok daha ciddi travma atlatıyorlar. Şiddete maruz kalmış çocuklar gibi onların da erişkinlik dönemine kadar devam eden, travma sonrası birtakım belirtileri gösterdikleri çeşitli araştırmalarla kanıtlanmış. Bu nedenle belki de çok uzun sürecek birtakım terapilere ve tedavilere ihtiyaç duyabiirler.” diye konuştu.

Tıpkı yetişkinlerin olduğu gibi çocukların da ruhsal dünyası yıkılıyor

Yrd. Doç. Dr. Melek Gözde Luş, savaş gibi yetişkinlerin bile dehşete düştüğü, dehşet içerisinde kaldığı ve oldukça kötü etkilendiği şiddet ortamında çocukların elbette sadece ruhsal olarak etkilenmediklerini de belirterek, şunları anlattı:

“Çocukların temiz suya ulaşamadığı, temiz yiyeceklere ulaşamadığı, açlık, susuzlukla özellikle 5 yaş altındaki çocukların ölümle karşılaştığı savaş ortamında birinci öncelik elbette çocukların fiziksel olarak sağlıklı olmaları, hayatta kalmaları, temiz suya ve yiyeceğe ulaşmalarıdır. Fakat onların ruhsal dünyasında tıpkı yetişkinlerin olduğu gibi çocukların da ruhsal dünyasında savaş oldukça önemli yıkım etkisi yaratır. Özellikle 5 yaş altındaki çocuklarda şiddet içerikli herhangi bir olayın hemen akabinde huzursuzluk, ağlama, her şeye aşırı tepki verme, hırçınlık, uykusuzluk, anne babanın dediklerine uymama, her şeyi reddetme gibi bir takım olumsuz belirtiler görülüyor.”

 Çocukları savaş haberlerinden uzak tutmak gerek

 Yrd. Doç. Dr. Melek Gözde Luş, öncelikle 6 yaş ya da 7-8 yaş sonrası çocuklarla daha küçük çocuklar arasında fark olduğunu dile getirerek, şöyle anlattı:

“Ebeveynler olarak, çocukların soyut kavramları anlamadıklarını, savaş da soyut bir kavram olduğu için buna anlam veremediklerini, gördükleri her şeyi sorabileceklerini hiçbir zaman unutmamalıyız. Önemli olan onlara doğru bilgiyi vermek, onların anlayabileceği bir şekilde konuşmak, anlayabileceği dilden konuşmak ve onlara güven vermektir. Zaten ebeveynlerin kendilerini anladığını hissederse bir çocuk, kendisini güvende hisseder dolayısıyla kaygısı çok azalır. 

Ergenlik dönemi içinde aslında bu böyledir. Kendi görüşlerini geliştirmeye başladıkları için kişilik gelişimi ile birlikte ergenler bu konular ile ilgili tartışmak isteyeceklerdir. Kendi görüşlerini ortaya koymak isteyeceklerdir. Aslında anne babalar onları yargılamadan dinlemeli, onaylamasalar bile, kendi görüşlerine uymasa bile, yine de onları kesinlikle rencide etmeden, terslemeden dinlemeli, hak vermedikleri yerler olsa bile onları düzeltmeden sadece onların yanında olduğunu gösteren bir şekilde onlarla iletişim kurarak, aslında onlara destek olmak en iyi ebeveynlik işlevidir diyebiliriz.”

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Hava değişimi kalp krizini arttırır mi?26 Nisan 2024 Cuma 11:55
  • Spora başlamadan önce 3 öneri26 Nisan 2024 Cuma 11:07
  • Sınav stresi diş sıktırıyor26 Nisan 2024 Cuma 10:50
  • Sahte güneş gözlüklerine dikkat26 Nisan 2024 Cuma 09:20
  • Muhtarlık kurumuna gerek var mı?25 Nisan 2024 Perşembe 15:29
  • Yürüyüş yapmak depresyonu önlüyor25 Nisan 2024 Perşembe 12:32
  • Evlenme korkusu nedir?25 Nisan 2024 Perşembe 10:46
  • Alerjik hastalıklara dikkat25 Nisan 2024 Perşembe 10:36
  • Metabolizmanın patronu:Tiroid bezi24 Nisan 2024 Çarşamba 12:28
  • İlişkilerde en sık yapılan hata24 Nisan 2024 Çarşamba 11:31
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0224. 408 35 78- Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0224.408 35 78