Münir Karaloğlu, Van'dan Bursa’ya atandığında, yalaka medyada; 'Halkın valisi', 'Kahraman vali', 'Yaptığı hizmetleri Van halkı unutmayacak' şeklinde haberler servis edilmişti. Kocaeli’nden Van’a giderken, arkasından teneke çalındığını, helvalar dağıtıldığını ise, görmezden gelmişlerdi!
Bursa ‘da görev yaptığı süre içerisinde halktan kopuk, vatandaşı hesaba almayan, zamanını yalnızca protokol ve iş adamları ile geçiren valinin ismini bile Bursa halkı hatırlamayacaktır. Görev yaptığı süre içersinde memlekete tek bir çivi bile çakmadığından, adı hiçbir projeyle anılmayacaktır. Nitekim yerel bir sitenin yaptığı ankete göre de, Karaloğlu'nun Bursa valiliğinden alınmasını halkın yüzde 80'i memnunlukla karşılamıştır.
Orhan Taşanlar dönemini bilenler hatırlar, o dönemde de vatandaş valinin kapısının önünden geçemezdi Bursa, Karaloğlu döneminde de maalesef bu talihsizliklerin tekrarını yaşadı. Kendisine, başkan Recep Altepe, İl başkanı Cemalettin Torun, iş adamları İbrahim Burkay ve Feridun Kahraman'dan oluşan bir ekip oluşturan Karaloğlu, Bursa'nın köylüsünden şehirlisine, esnafından memura kadar herkese sırt çevirdi. Bursalılar, bakanlarımız Efgan Ala'ya, Mehmet Müezzinoğlu’na, Faruk Çelik’e bile telefonla ulaşırken, valiye günlerce, aylarca ulaşmak mümkün olmadı.
Karaloğlu, şimdi ise, sosyal medya hesabından, "Hakkınızı helal edin" diye sesleniyor!
Karacabey Danışment köylülerini ellerinden meraları alındı. Başta muhtar olmak üzere, köylüler günlerce görüşmek istedi. Randevu vermeyi bırak, bir geri dönüş bile yapmadınız.
Nilüfer’e yapılmak istenen çöp tesisi için Kayapa halkı günlerce sizden randevu talep etti, yüzlerine bile bakmadınız.
Valiliğe 200 metre mesafede esnafın iş yerleri kamulaştırıldı, esnaf sizden medet umdu. Ama onları da görmezden geldiniz.
Yıldırım'da mahalleliler imar değişikliği sebebiyle mağduriyetleri için kapınıza geldiler, makamınız kapı duvar oldu.
Esnaf teşkilatının başkanı bile sizden görüşmek için bir hafta uğraştı, yine randevu alamadı.
Kentin göbeğine yapılmak istenen DOSAB Termik Kömür Santrali için görüşmeye gelen çevrecileri kabul etmediniz. Ama DOSAB Başkanı Feridun Kahraman'la yediğiniz, içtiğiniz ayrı gitmedi.
Hemşehri dernekleri yöneticilerini zahmet edip, Galatasaray maçı izlerken kabul ettiniz. Bir yandan çerez yiyip, maç seyrettiniz. Sözde hemşehri derneklerinin sorunlarını dinlediniz!
Bursa ile alakası olmayan Lale’yi Bursa logosu yaptırdınız. Ne logoyu hazırlayanın, ne de sunan kişinin Bursa'yla hiç bir alakası yoktu. Bu logoyu baskıyla ve "evraklarınızı imzalamam" tehdidiyle kabul ettirmeye çalıştınız.
Onlarca şehit cenazelerinin yürekleri dağladığı gün, milletvekili Hüseyin Şahin ile karşılıklı oynayıp, göbek attınız.
Nedense, paralel yapıyla hiç mücadele etmediniz. Adı paralelle birlikte anılan BTSO, DOSAB vb. başkanları yanınızdan hiç ayırmadınız.
Kibriniz o kadar tavan yaptı ki, bazı milletvekillerinin telefonlarına çıkmadınız. Bir yandan da devlet işlerini bırakıp, Ak Parti'nin iç işlerine karışmaya kalkıştınız.
Tüm bunlardan sonra, Bursalıların gerçekten de, "Haklarını size helal edeceklerini" mi düşünüyorsunuz?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.