• BIST 10096.16
  • Altın 2397.363
  • Dolar 32.377
  • Euro 34.6839
  • Bursa 21 °C
  • İstanbul 16 °C
  • Ankara 23 °C

Böbrek kanseri riskini artıran 8 neden

Böbrek kanseri riskini artıran 8 neden
Erkeklerde 2 kat daha fazla görülüyor…

Çalışırken varlığının farkına bile varmadığımız organlarımızın başında böbrekler geliyor. Vücudumuzun hormonal düzeninin sağlanmasından toksinlerden arındırılmasına kadar birçok görevi bulunan böbreklerde gelişen kanser, başlangıçta belirti vermeden sessizce ilerliyor.

Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sofikerim, “Hastalığın ilk dönemlerinin de sessiz seyrettiği göz önünde bulundurularak özellikle 40 yaşın üzerindeki kişilerin sağlık kontrollerini aksatmamaları gerekiyor” diyor.

Atıkları kandan temizleyerek idrarı oluşturma görevi bulunan böbrekler, omurganın her iki tarafında bulunuyor. Yumruk büyüklüğünde ve fasulye şeklinde olan bu organlarda meydana gelen kanserler hiç de küçümsenmeyecek oranda görülüyor. Tüm kanser türlerinin yaklaşık yüzde 2.5’unu böbrek kanseri oluşturuyor. Üstelik erkeklerde iki kat daha fazla görülüyor. 

Risk faktörlerine dikkat!

Böbrek kanserinin nedenleri kesin olarak bilinmese de bazı risk faktörleri olduğu biliniyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sofikerim bu faktörleri şöyle sıralıyor;

İleri Yaş: Yaşın ilerlemesi, tek başına önemli bir risk faktörü. Çoğu böbrek kanseri 50 yaş ve üzeri hasta grubunda ortaya çıkıyor.

Sigara: Araştırmalar 10 yıl sigara içiminin böbrek kanseri riskini yüzde 6 artırdığını, eğer içicilik 10-20 yıla uzanıyorsa, risk oranının yüzde 45’e yükseldiğini gösteriyor.

Obezite: Aşırı kilo ya da obezite insülün, östrojen gibi hormonların artışına neden olabiliyor. Bu artış kolestrol metabolizmasında ve bağışıklık sisteminde bazı değişikliklere neden olduğundan, böbrek kanseri oluşumunda da rol oynayabilir.

Yüksek tansiyon:Bazı tıbbi araştırmalarda, yüksek tansiyon hastalarında 2-3 kat fazla böbrek kanseri geliştiği görülüyor. Yüksek tansiyona bağlı olarak gelişen hücresel hipoksinin ve kronik inflamasyonun kanserin gelişimini tetiklediği bildirilmektedir. 
 

Böbrek yetmezliği: Böbrek fonksiyonlarındaki azalma, önemli bir risk faktörüdür.

Kalıtsal özellikler: 1. Derece yakınlarında; anne babada, kız ya da erkek kardeşlerinde böbrek kanseri olması, riski yükseltiyor.

Radyasyona maruz kalma: Tedavi amacıyla radyasyon tedavisi görülmesi ya da başka nedenlerle sık radyasyonla karşılaşılması durumunda böbrek kanseri riski artıyor.

Toksik madde: Mesleki nedenle boya, akü, balata atıkları gibi maddelere sürekli maruz kalındığında böbrek kanseri görülme oranı artıyor.  

İlk evrelerde belirti vermiyor!

Böbrek kanseri ilk evrelerde genellikle belirti vermiyor. Ancak idrarda koyu kırmızı ya da kahverengiye yakın kan görülmesi, yorgunluk, halsizlik, ani gelişen ve geçmeyen bel ağrısı, sırtta geçmeyen ağrı, sebebi bilinmeyen kilo kaybı, iştahsızlık ve yüksek ateş gibi belirtiler böbrek kanserini akla getiren şikayetler arasında yer alıyor. Hastalığın tanısında kan ve idrar testlerinin yol gösterici olabildiğini belirten Prof. Dr. Mustafa Sofikerim, “Ultrasonografi, BT ya da MR gibi görüntüleme teknikleri ile böbrekteki tümör ya da anormal dokular araştırılabilir. Biyopsi işlemi de tanıda kullanılan bir diğer yöntem” diyor.

Evresine göre tedavi farklılaşıyor

Kanserin evresi ve hastanın genel durumuna göre böbrek kanseri ameliyatına karar verildiğini ifade eden Prof. Dr. Mustafa Sofikerim, tedavi yöntemlerine dair şöyle konuşuyor:

“Kanser diğer organlara sıçramadıysa genellikle cerrahi yöntemler ilk akla gelen tedavi yoludur. Cerrahi için uygun olmayan kimi hastalarda radyofrekans, ablasyon, kriyoterapi gibi yöntemlerle tümörün yok edilmesi de mümkün olabiliyor. Metastazları bulunan hastalarda kanserli dokuları hedef alan kimi ilaçlar ve kemoterapiler kullanılabiliyor. Daha ileri hastalıklarda ise hastanın yaşam kalitesinin artması ve semptomlarının gerilemesi adına radyoterapi ve renal arter embolizasyonu adı verilen işlemler yapılabiliyor.”

“Böbrek koruyucu ameliyatlar yapılıyor”

Böbrek kanserinin cerrahi tedavisinde uygulanan ameliyat yöntemlerinin “radikal nefrektomi ve parsiyel nefrektomi” olduğunu kaydeden Prof. Dr. Mustafa Sofikerim, “Böbreğin ve çevresindeki kanserli dokuların çıkarıldığı operasyona radikal nefrektomi denir. Bu ameliyatta tümörlü böbrek, lenf düğümleri ve böbreküstü bezleri vücuttan çıkarılır. Diğer ameliyat yöntemi olan parsiyel nefrektomi, böbrek koruyucu ya da nefron koruyucu cerrahi olarak da adlandırılır. Bu işlem, laparoskopik ya da robotik olarak yapılabiliyor. Ameliyatta böbreğin tümörlü bölgesi çıkarılarak bu organın işlevine devam etmesi sağlanıyor. Küçük ebattaki tümörlerde parsiyel nefrektomi mümkün olabiliyor” diyor.

Özellikle hastanın bir böbreğini daha önceden kaybettiği durumlarda parsiyel nefrektominin hayat kurtarıcı olabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Mustafa Sofikerim, operasyon sonrası hayat kalitesi ve diyaliz ihtiyacı gibi komplikasyonlar göz önüne alındığında parsiyel nefrektominin radikal nefrektomiye göre hastaya sağladığı olanaklar açısından daha yüksek olduğunu belirtiyor.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Kronik depresyon sinsi ilerliyor30 Nisan 2024 Salı 09:40
  • Veteriner hekimden kene uyarısı29 Nisan 2024 Pazartesi 13:42
  • Mide gribine dikkat29 Nisan 2024 Pazartesi 12:38
  • Bu hatalar damarlarımızı tıkıyor29 Nisan 2024 Pazartesi 10:01
  • 'Polen alerjisi' uyarısı29 Nisan 2024 Pazartesi 09:19
  • Bunlar iyot eksikliğinin habercisi27 Nisan 2024 Cumartesi 13:25
  • Yüz ve kollarınız şişiyorsa dikkat27 Nisan 2024 Cumartesi 13:08
  • Başkalarını neden suçlarız?27 Nisan 2024 Cumartesi 13:03
  • Gözlerinizi güneş ışığından koruyun27 Nisan 2024 Cumartesi 12:20
  • Neden endişeli hissederiz?27 Nisan 2024 Cumartesi 10:20
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0224. 408 35 78- Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0224.408 35 78