• BIST 10262.63
  • Altın 2398.482
  • Dolar 32.2398
  • Euro 34.6949
  • Bursa 17 °C
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 14 °C

Belirti vermeyen sinsi tehlike

Belirti vermeyen sinsi tehlike
Kolon kanseri 'kolonoskopi' ile önlenebiliyor.

Kolon kanseri tüm dünyada kanserler içinde en sık görülen 4. kanser türü. Son 10 yılda ülkemizde kolon kanseri görülme sıklığında yüzde 10 oranında artış gözleniyor. Bu artışta kanser tarama programları sayesinde kanserin erken teşhis edilmesinin yanı sıra rafine gıda tüketiminin artması, daha fazla strese maruz kalmak ve iltihabi bağırsak hastalıklarının etkili olduğu belirtiliyor. Yüreklere su serpen haber ise kolon kanserinin önlenebilir ve erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilir kanserler arasında yer alması. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Gürhan Şişman erken teşhis için hiçbir yakınması olmasa bile herkesin 45 yaşında kolonoskopi yaptırmasının çok önemli olduğunu belirterek, "Üstelik toplumdaki yaygın inanışın aksine kolonoskopi öncesi hazırlıklar aslında artık eskisi kadar zahmetli değil, yeni çıkan hazırlık solüsyonları ile bir gün öncesinden hazırlık mümkün oluyor."

Hiçbir belirti vermeden sinsice ilerleyebiliyor

Kolon kanserinin en önemli özelliği sinsi bir hastalık olması. Kanser öncesi lezyonlar olan poliplerin varlığında ve kanserin başlangıç evresinde genellikle belirti vermiyor, sinsi bir şekilde ilerliyor. Dolayısıyla hastaların çoğunda ancak ileri aşamada teşhis edilebiliyor. İleri safhalarda kalın bağırsaktaki yerleşim bölgesine göre makattan kan gelmesi, kabızlık, karın ağrısı, karında şişlik, halsizlik, kilo kaybı ve demir eksikliği gibi belirtiler ile kendini gösterebiliyor.

Dikkat! Polipler kansere dönüşebilir

Kolon kanseri önlenebilen bir kanser türü. Ancak beslenme ve yaşam alışkanlıklarına dikkat edilerek risk azaltılabilse de, bu kanser türü çoklu faktörlere bağlı olarak geliştiği için tümüyle ortadan kaldırılamıyor. Sigara alışkanlığı, alkol tüketimi, obezite, familiyal adenomatoz polipozis gibi genetik hastalıklar, polipler, hareketsiz bir yaşam tarzı, iltihaplı bağırsak hastalıkları, diyabet ve rafine gıda tüketimi kolon kanserine yakalanma riskini artıran etkenler. Aile öyküsü ve polipler ise en büyük risk faktörlerini oluşturuyor. Öyle ki ailesinde kolon kanseri olan kişilerde risk 3 kat artıyor. Polip türlerine göre kanser riski de artıyor. Özellikle villöz poliplerde bu risk daha fazla oluyor.

Kolonoskopi sayesinde erken tespit ediliyor

Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Gürhan Şişman kolon kanserinde kolonoskopi yöntemiyle erken tanı ve tedavinin mümkün olabildiğine dikkat çekiyor. Poliplerin henüz kansere dönüşmeden teşhis edilmesinde kolonoskopi anahtar bir rol üstleniyor. Polipler saptanınca kolonoskopi esnasında alınıyor. Yapılan çalışmalar kolonoskopi taramasının yaygınlaşması sayesinde kolon kanserinin büyük ölçüde engellendiğini ortaya koyuyor. Bu nedenle hiçbir yakınması olmasa bile herkesin 45 yaşından itibaren 5 yılda bir kez kolonoskopi ve dışkıda gizli kan taraması yaptırması çok önemli. Ailesinde kolon kanseri olanlar ise kolon kanseri olan kişinin tanı yaşından ortalama 10 yaş önce kolonoskopi yaptırmalı. İltihaplı bağırsak hastalığı olanlar da, hastalık süresi 10 yılı geçtikten sonra her sene kolonoskopi olmalı. Eğer kişinin genetik yükü fazla ise 20 yaşından sonra yıllık kolonoskopi öneriliyor.

Tedavide başarılı sonuçlar elde ediliyor

Eskiden bu hastalıkta yaşam süresi kısa iken günümüzde erken tanı ve tedavi yöntemlerinin gelişmesi sayesinde hastalıksız sağ kalım süresi en az 10 yılı buluyor. Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Gürhan Şişman erken evrede tespit edildiği takdirde kolon kanserini kolonoskopi gibi kolay bir yöntemle tedavi etmenin mümkün olabildiğine işaret ederek, "Erken evre kolon kanseri kolonoskopi esnasında tespit edilince polipektomi ya da endoskopik submukozal diseksiyon yöntemi ile tedavi ediliyor. Eğer ileri evre ise tedavide cerrahi yöntemler, radyoterapi ve kemoterapi yöntemlerine başvuruluyor." diyor.

Kolon kanserinden korunmanı 5 püf noktası

Aşırı yağlı yiyeceklerden, kırmızı ve işlenmiş etten (salam, sucuk, sosis, pastırma vs) etten kaçının. Her gün yeterli ölçüde bol lifli sebze ve meyve tüketmeye özen gösterin.
Sigarayı bırakın, alkol tüketimini kısıtlayın
Fazla kilolarınızdan kurtulun
Her gün en az 45 dakika tempolu egzersiz veya haftanın en az 3 günü 30 dakikalık düzenli yürüyüş yapın.
Kalsiyum ve D vitamini düzeylerinize baktırın

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Vitrin hastalığı kimlerde görülür?04 Mayıs 2024 Cumartesi 12:11
  • Orta yaş krizi nedir?04 Mayıs 2024 Cumartesi 12:07
  • Yanlış diyetler zayıflatmıyor03 Mayıs 2024 Cuma 13:01
  • Fibromiyalji belirtileri nelerdir03 Mayıs 2024 Cuma 12:06
  • ‘Çevrimiçi egzersiz’ yaparken dikkat03 Mayıs 2024 Cuma 11:45
  • Mutluluk varılacak son nokta03 Mayıs 2024 Cuma 11:40
  • Yaza formda girmek için öneriler03 Mayıs 2024 Cuma 11:35
  • Droolingin en çok çocuklarda görülüyor02 Mayıs 2024 Perşembe 13:41
  • Lösemi hakkında 8 bilgi02 Mayıs 2024 Perşembe 12:28
  • Çölyak Vakfı kuruluş yıldönümünü kutladı02 Mayıs 2024 Perşembe 12:23
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0224. 408 35 78- Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0224.408 35 78