Seçime 28 günlük bir zaman dilim kalmasına rağmen AK Partinin meydanlarda olmaması kafalarda birçok soru oluşturuyor.
Cumhur ittifakı içinde olan MHP, BBP’ de de durum farklı değil, sadece iftar sofralarında, STK toplantılarında görüntü veriyorlar.
Millet ittifakı içerisinde olan CHP, Saadet Partisi, İYİ Parti Cumhurbaşkanı adayları, Cumhurbaşkanı adaylıkları YSK tarafından onaylandıktan sonra meydanlarda boy göstermeye başladılar.
Siyaset kulislerinde, sosyal medyada dolaşan dedikodular toplumun gerilmesine neden oluyor.
AK Parti taraftarı bazı kişilerin, sonu nereye varacağını bilmediği agresif, keskin söylemleri toplumu kamplaştırıyor.
Seçim çalışması yapan İYİ Parti, Saadet Partisi teşkilat üyeleri, milletvekili adayları saldırıya uğruyorlar.
Birkaç münferit olay gibi görülse de toplumun belirli kesimini baskı altına almak için psikolojik mesaj veriliyor.
Sözde alternatif tıp profesörü olduğunu söyleyen, geçmişi şaibelerde dolu davalar açılmış bir isim olan Ahmet Maranki, otu, b....ku bırakmış, seçim sonuçlarına ilişkin bir televizyon kanalında yorumlar yapıyor.
Neymiş efendim, AK Partinin seçimi kaybetmesi durumunda Belgrat ormanına gömdükleri emanetleri çıkaracaklarmış!
Sanırım bu meczup bu ülkeyi muz Cumhuriyeti sanıyor!
Diğer bir taraftan, bazı çok bilir siyaset uzmanlarının söylemleri ise daha ilginç, “Reis kaybedeceği seçimi yaptırmaz” diyorlar.
Bu tür söylemler yapanların amacı toplumun nasıl bir refleks içerisinde olacağını ölçmektir.
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sadece kendisinin seçilmesini yeterli görmüyor.
Hedef meclise 400 kurşun milletvekili sokmak.
Meclis çoğunluğunun muhalefete geçmesini çok büyük bir sıkıntı görüyorlar.
Umarım, AK Partinin A- B-C planlarında toplumsal çatışma yaratacak düşünceler yoktur.
Bu sürece baktığımda tarih tekerrür mü ediyor demekten kendimi alamıyorum.
Menderes’li Demokrat Parti döneminde uygulanan anti demokratik politikalara tepki koyan muhalefeti susturmak için, Vatan Cephesi adı altında sivil milisler toplayıp muhalefet edenlerin üzerine saldırdığını, o dönemi birebir yaşamış insanlardan, siyasilerden, aydınlardan dinledik.
AK Partili bazı siyasilerin kendilerine yönelik yapılan eleştirilere, sorulan sorulara tehditvari cevap vermeleri neyin mesajı oluyor?
AK Partinin henüz meydanlarda görünmemesinin nedeni, sanırım bu toplumun hafızasının zayıf olduğunu, çok çabuk olanları unuttuğunu, bu nedenle son 15 günde assolist çıkısı yaparak seçimi kazanmak düşüncesi olabilir.
Muhalefet söyleyeceklerini söyleyip bitirdikten sonra onlara karşı meydanlarda sözlü taarruza geçmek gibi bir planı olabilir.
Şartlar ne olursa olsun, onarılmayacak yaralar açılmadan, demokrasiye yakışır bir seçim yapılmalı.
Toplum, yaşadığı ağır ekonomik krizin ardından, toplumsal çatışmayı kaldıramaz!
Sonuçları her kesim için ağır olur!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.