• BIST 8718.11
  • Altın 2239.872
  • Dolar 32.3226
  • Euro 35.142
  • Bursa 9 °C
  • İstanbul 9 °C
  • Ankara 3 °C

Cinsel yolla bulaşıyor!

Cinsel yolla bulaşıyor!
Kadınların özellikle rahim ağzı kanserine dikkat etmeleri gerekiyor.

Sağlıksız beslenmeden sigaraya ve küçük yaşta cinsel ilişkiye başlamaya dek birçok faktör rahim ağzı (serviks) kanseri riskini artırıyor. Ancak öncelikli risk unsuru; HPV virüsü. Özellikle genç kadınları tehdit eden ve sinsice ilerleyen rahim ağzı kanserini önlemekse mümkün.

Acıbadem Altunizade Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Osman Temizkan, Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında yaptığı açıklamada, rahim ağzı kanserine karşı tedbirler arasında başı çeken HPV aşısını anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.Cinsellik - 02.01.2019 10:22Rahim alt bölgesinin kanseri olan rahim ağzı (serviks) kanseri, tüm dünyada kadın jinekolojik kanserleri arasında üçüncü sırada yer alıyor ve en çok 35-55 yaşları arasında görülüyor. Sinsice ilerlediğinden çoğunlukla ileri evrede teşhis edilebilen bu tehlikeli hastalığa özellikle HPV virüsü denilen ve cinsel yolla bulaşan bir virüsün neden olduğunu belirten Acıbadem Altunizade Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Osman Temizkan “Bu kanser HPV infeksiyonları genç yaşlarda bulaştığından dolayı özellikle genç kadınları tehdit ediyor.

Cinsel yaşamı olan her 2 kadından birisi, hayatının herhangi bir döneminde HPV virüsü alırken, buna karşın virüsü almak kanser olmak anlamına gelmiyor” diyor. Bugüne dek HPV virüsünün 100’e yakın çeşidinin tespit edildiğini, bunlardan 14 tanesinin onkojenik açıdan yüksek riskli olduğunu söyleyen Dr. Osman Temizkan “Olguların yüzde 70-80'inden iki çeşit HPV virüsü sorumludur. Kondom ve bariyer önlemleri, HPV enfeksiyonu riskini azaltır, ancak bu tam olarak koruyucu değildir” diyor. HPV aşısı büyük ölçüde koruma sağlıyor HPV aşısı ise rahim ağzı kanserinden büyük ölçüde koruma sağlıyor.Dünya Sağlık Örgütü de 9-13 yaş arası kızların aşılanmasını yani daha cinsel ilişkiye girmeden önce aşı yapılmasını öneriyor.

Bu yaş grubundan sonra ise 45 yaşına kadar aşı yaptıranlar, henüz karşılaşmadıkları HPV tiplerine karşı aşıyla korunabiliyor. Doç. Dr. Osman Temizkan, HPV aşısı yapılsa bile rahim ağzı kanserine karşı düzenli Pap-Smear testi yapılmasının önemli olduğunu söylüyor. Cinsel yönden aktif olan ve 21 yaşın üstündeki kadınların 30 yaşına kadar 3 yılda bir PAP Smear testi yaptırması yeterli. 30 yaşından sonra Pap-smear testinin ne sıklıkla yapılacağı kişinin taşıdığı riske göre değişiyor. Erken yaşta korunmasız ve bilinçsiz cinsel ilişki de etkili Rahim ağzı kanserine HPV (İnsan Siğil Virüsü) virüsünün yanı sıra birçok faktör yol açabiliyor. Doç. Dr. Osman Temizkan; Erken yaşta korunmasız cinsel ilişki yaşayan, birden fazla cinsel partnerle ilişkisi olan, cinsel ilişki sırasında korunma yöntemi kullanmayan, genital bölge temizliğine dikkat etmeyen, sigara içen, yetersiz ve sağlıksız beslenen ayrıca ailesinde rahim ağzı kanseri geçmişi olan kişilerin daha yüksek risk taşıdıklarını söylüyor.

Bel ağrısı deyip geçmeyin! Sinsice seyreden ve ileri evreye ulaşıncaya dek herhangi bir belirti göstermeyebilen rahim ağzı kanserinde bazı ipuçlarına çok dikkat etmek gerekiyor. Cinsel ilişkiden sonra ağrı, aşırı vajinal kanama ve akıntı ile kasık ve bel ağrısı da rahim ağzı kanserine işaret edebiliyor. Doç. Dr. Osman Temizkan rahim ağzı kanserinin önlenebilir bir hastalık olduğunu belirterek “Uygulaması oldukça kolay olan Pap-smear testi servikal kanserlerin yüzde 90'ını erken dönemde yakalayabilir. Serviks tarama çalışmalarının rutin olarak kullanıldığı ülkelerde serviks kanseri oranı yüzde 50'den fazla azalmıştır. Düzenli tarama testleri ve HPV virüsüne karşı koruyucu aşıların yapılması bu kanseri önleyebildiğinden hayat kurtarıcıdır” diyor. Koruyucu aşı çalışması umut veriyor HPV aşısının tedavi edici değil, koruyucu etkisi olduğunu belirten Doç. Dr. Osman Temizkan, son yıllarda serviks kanserlerine neden olan HPV virüsü ile ilgili tedavi amaçlı aşı geliştirme çalışmalarının da umut verici olduğunu belirterek “Günümüzde hastalığın seyrini ve seçilecek tedavi yöntemini; kanserin tipi, yerleşimi, evresi, büyüme hızı, hastanın yaşı ve tedaviye verdiği/vereceği yanıt belirliyor. Temel tedavi yöntemi cerrahi olmakla birlikte; ileri aşamadaki hastalarda radyoterapi ve kemoterapi seçilecek tedavi yöntemidir. Cerrahi tedavi yöntemi artık laparoskopik ya da robotik olarak yapılmaktadır. Bu yöntemlerle sinir koruyucu cerrahi yapılarak idrar kesesini ve bağırsak fonksiyonlarını korumak mümkündür. Ayrıca yapılan cerrahinin cinsel fonksiyonlara etkisi ortadan kaldırılmaktadır” diyor.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Renklerin şifreleri26 Şubat 2024 Pazartesi 12:54
  • Şehir Hatları gençleri boğazla buluşturuyor22 Şubat 2024 Perşembe 11:22
  • En anlamlı hediye çobandan14 Şubat 2024 Çarşamba 14:18
  • Yılın sembol çifti belli oldu14 Şubat 2024 Çarşamba 11:20
  • İlişkilerde problemler nasıl çözülür?13 Şubat 2024 Salı 16:20
  • Uludağ’da sınırsız eğlence!13 Şubat 2024 Salı 11:29
  • Sevgiliniz bir dolandırıcı olabilir mi?09 Şubat 2024 Cuma 12:20
  • Faturalarınızdan tasarruf edin08 Şubat 2024 Perşembe 12:50
  • PTT'den 'Selam Olsun Gidenlere-2' zarfı06 Şubat 2024 Salı 11:46
  • Maya Vakfı, yas sürecini değerlendirdi05 Şubat 2024 Pazartesi 12:30
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0224. 408 35 78- Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0224.408 35 78