CHP’nin 2019 seçimler sürecine ilişkin söylemlerine baktığımızda, sürece ilişkin yürütecekleri yol haritası net görünmüyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önceki gün CNN Türk kanalında Şirin Payzın ile yaptığı söyleşide, söylemlerinde yuvarlak sözcükler kullanmayı yeğledi.
AK Parti, MHP ittifak hatlarını belirlerken, ittifak dahili olmayan, partiler de daha henüz sürece ilişkin bir strateji yok.
CHP, İYİ Parti, HDP, Saadet Partisi, DP’nin nasıl bir ittifak içine gireceği bilinmiyor.
Kılıçdaroğlu’nun yaptığı değerlendirmelerde, Cumhurbaşkanı adayının CHP içinden bir isim olmayacağı ortaya çıkıyor.
Daha ilginç olanı, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ilgili düşünceleri!
Gül’ün görev süresi boyunca tarafsız bir Cumhurbaşkanı olduğunu söylüyor.
Abdullah Gül, 7 yıllık görevi süresince, AK Parti iktidarı tarafından gelen 886 yasadan sadece 4’ünü reddetmiş.
Bu rakamlar gayet net olarak ne kadar tarafsız olduğunu güzel anlatıyor!
Sanırım, merkeze oynayan Kılıçdaroğlu, bazı CHP’li kadrolar, Gül’ün Cumhurbaşkanlığı üzerinden bir ittifak arayışı içine girecekler!
Bu ittifakın oluşmaması için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti her türlü argümanı kullanarak, olumsuz algı oluşturacaklar.
CHP’nin korkak, kararsız bir politik hat izlemesi seçmenler tarafından büyük tepkilere neden oluyor.
HDP dahil, sistemden rahatsız olan tüm demokrasi güçleri ile birleşik bir cephe içerisinde CHP’de yer almak zorunda, aksi durumda 2019 seçimleri yine muhalefet partileri için hüsran olur.
Haziran 2015 seçimlerinde yapılan hatalar tekrar edilmemelidir.
AK Parti, CHP’nin HDP ile ittifak içine girmemesi için sürekli olarak terörist söylemini kullanacaktır.
CHP de, AK Parti’nin önüne, çözüm süreci içerisinde, Dolmabahçe, Oslo, İmralı görüşmelerini koymalıdır.
CHP’nin en büyük hatası, sürece ilişkin taktik, stratejik eylemliliklerin geç kalması.
Gündem evrilirken, CHP’nin yerli yersiz tepkiler koymak gibi bir alışkanlığı var.
Kulislerden düşen bilgilere göre, 2019 seçimlerinin oldukça çetin ve çatışmalı olabileceği söyleniyor.
Yapılan anketlerde, AK Parti-MHP ittifakına rağmen oylarının düştüğü ifade ediliyor.
Önemli olan anketlerin nasıl çıktığı değil, her alanda sandıklara muhalefet ne kadar hakim olabilecek.
Varsayımlarla, yuvarlak söylemlerle sonuç alınmıyor.
Söylemler ve eylemler gayet açık net olarak seçmene anlatılmalıdır.
Gerisi lafı güzaftan öteye geçmez.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.