CHP’de bildim bileli kurultay muhabbetti tarihler boyu hep süre gelmiştir.
Kongreler, kurultaylar bitse de, gürültüsü diğer kurultaya kadar devam eder.
İki kurultayda da Kemal Kılıçdaroğlu’na rakip olan Muharrem İnce her ikisinde de yenilgiyle çıktı.
İlk aday olduğu kurultayda, ‘’Bir daha genel başkanımın karşısına rakip olarak çıkmayacağım’’ demişti.
İkinci kurultayda tekrar aday oldu, bu iş burada bitmez diyerek parti içi mücadeleye devam edeceği sinyalini verdi.
İnce, 100 bin üyenin imzası ile tüzük kurultayının yapılması için yollara çıkacağını söylemiş.
Anlaşılan o ki, 49 mükerrer imza mevzusuna kafayı fena halde takmış durumda.
Bu partinin gençlik kollarından başlayarak mücadele içinde olan il başkanlığı, milletvekilliği, grup başkanvekilliği yapmış bir kişi, aynı zamanda birçok kurultay yaşamış olmasına rağmen hala parti tüzüğünde genel başkanlık için yeterli sayıda imza toplanmasının gerektiğini bilmiyor mu?
Tabi ki biliyor!
Bazı kurnaz kurultay delegeleri her iki tarafa imza vererek tüzüğe aykırı hareket etmişler.
Kurultay Divanı, tüzüğün hükmüne göre davranarak imzaların yeterliliğini, mükerrer olup olmadığını kontrol etmek zorunda.
Neymiş efendim, divanın 49 mükerrer imzayı gündeme taşımayıp, adaylık için yeterli imza var diyerek işi kapatması gerekirmiş.
Vallahi, Divan Başkanı, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen hoca, parti içi Ali Cengiz oyunlarını sanırım pek bilmez.
Kurultayın ardından gerekli gereksiz laf olsun beri gelsin tarzında sosyal medyada, görsel basılı medyada eleştiriler havada uçuşuyor.
Bu ülkenin başka sorunu yokmuş gibi, CHP’lilerin derdi parti içi sorunları aleni ortaya dökmek.
Parti Meclisi’ne giremeyen, genel başkan yardımcısı olamayanlar, televizyon kanallarında partilerinin politikalarını eleştiriyorlar.
Bu kişiler makamlarda bulunduğu zaman içinde parti içi sorunları dile getirmezken, neden kendilerine makam bulamadıkları zaman birden muhalefet olma psikolojisi içine giriyorlar?
CHP’de elbette eleştiri kültürü olacak, sorunlar tartışılıp çözüm üretilecek, daha iyi nasıl politika yapılırın yolları aranacak.
Parti içi sıkıntılar televizyonlara çıkarak avaz avaz konuşularak çözülmez.
Sadece bu davranışlarla başka yerlere mesaj vermekten başka bir işe yaramaz.
CHP ivedilikle bu çocukluk hastalığından kurtulmalı.
Önceliği toplumun tüm katmanlarını kapsayan, kucaklayan politikaları radikal bir şekilde uygulamalı.
Parti içerisinde bulunan rijit ırkçı söylemlerde bulunanların kesinlikle tasfiye edilmesi gerekiyor.
Aynı zamanda parti içerisinde etnik kimlik, mezhep, inanç üzerinden siyaset yapanlara karşı yaptırım uygulanmalı.
O zaman ortalık gereksiz gürültülerden arınmış olur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.