Recep Altepe’nin istifasından sonra 2 Kasım’da yapılan Meclis toplantısında İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi.
Aktaş seçildiği günün ertesinde ilk uygulamasıyla Bursa kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
Belediyenin birim müdürlerinin makam araçlarını otoparka çektirdi.
Birim müdürleri makam araçları ile evlerine gidip gelemeyecek, herhangi özel işleri için resmi araçları kullanamayacaklar.
Mesailerine toplu taşıma araçları ile gelecekler.
Ardından belediye bünyesinde bulunan şirketlerin genel müdürlerinden brifing aldı.
Sonrasında, BURFAŞ Genel Müdürü Muhammet Gümüşsoy istifasını verdi.
Önceki gün de Bursa’da ulaşıma bir türlü çözüm üretemeyen BURULAŞ Genel Müdürü Levent Fidansoy görevinden alındı.
Birçok daire başkanları ve birim müdürlüklerinin de istifalarının alınması gündemde.
Görevden alınmalar, istifaların, bazı çevrelerce deprem niteliğinde olduğu yorumu yapıldı.
Hatta Alinur Aktaş’ın popülist atraksiyonlar yaptığını düşünenler var.
Bence Aktaş popülizm yapmıyor, doğru kararlar alıyor.
Bir anlamda devrimci kararlarla gereğini yapıyor.
Başarılı olamamış bir ekibin değiştirilmesi, görevden alınması devrim olmalıdır.
Zarar eden belediye şirketleri kapatılacak, BURFAŞ tesisleri özel sektöre devredilecek.
Türkiye’nin en pahalı ulaşımı ve suyunu içen Bursa’da ulaşım ve suyun ucuzlatılması gündemde.
Vatandaşın en doğal ihtiyacı olan su, ulaşım kar amaçlı olmamalıdır.
Yerel yönetimlerin yapması gereken zorunlu hizmetlerdir.
Bu ülkede sürekli olarak uygulanan bir politika ise seçim dönemlerinde kamu kurumlarının arpalığa dönüşmesidir.
Hiçbir personel ihtiyacı olmamasına rağmen, yandaşa, hısım akrabaya iş kapısı açmak için ihtiyaçtan fazla personel istihdam ediliyor.
İşe uğramadan her ay bankamatikten maaş alanların olduğunu duyuyoruz.
Vicdanlı bir kent yöneticisi doğal olarak çalışmadan maaş alanların işine son vermelidir.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde ihtiyaçtan fazla 500 personelin bulunduğu, yakında bunların işlerine son verileceği konuşuluyor.
Belediye içi temizlik bittikten sonra, asıl önemli olan, kentin kanayan yarası haline gelen yarım bırakılmış hizmetlerin tamamlanmasıdır.
T2 hattına acil olarak müdahale gerekiyor.
Bursa’nın aşırı derece kireçli akan suyuna bir çözüm bulunmalı.
Mudanya’da 2014 yılında başlayan, bir türlü bitirilemeyen sahil projesinin yaz sezonu gelmeden bitirilmesi de.
Esas olarak Bursa trafiğinin nefes alması gerekiyor.
Bu saydığımız eksiklerin 2019’a kadar bitirilmesi imkansız değil.
Dün sabah Başkan Aktaş ile karşılaştım, kent merkezinde çarşı esnafını dolaşıyordu.
Esnaf başkana hayırlı olsun dileklerini iletirken, diğer yandan kentin eksikleri ve sorunları ile ilgili şikayetlerini, isteklerini dile getiriyorlardı.
Önceki gün de Bursaray ile yolculuk yaparak halkın görüşlerini dinledi Alinur Başkan.
Halkın içinde bulunup sorunları yakından takip etmek gayet güzel,
diğer taraftan da hizmetlerin sağlıklı bir şekilde vatandaşa verilip verilmediğinin de denetlenmesi çok önemli.
Kim ne derse desin,
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde yapılan değişimler deprem değil devrimdir!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.