• BIST 8728.32
  • Altın 2240.582
  • Dolar 32.336
  • Euro 35.1296
  • Bursa 11 °C
  • İstanbul 12 °C
  • Ankara 5 °C

Kalp krizini önlemek mümkün

Kalp krizini önlemek mümkün
Göğüsteki yaygın ve ezici ağrıya dikkat

Kalbi besleyen koroner arter damarların tıkanması sonucunda ortaya çıkan kalp krizi tablosu, dünyada bulaşıcı hastalıklara bağlı olmayan ölümlerin bir numaralı sebebi olarak karşımıza çıkıyor.

Türkiye İş Bankası grup şirketleri arasında yer alan Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır İçerenköy Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Güngör, kalp krizini önemli kılan esas konunun, ölüme en sık sebebiyet vermesinden değil, önlenebilir olmasından kaynaklandığının altını çiziyor.

Kalp krizi, kalbi besleyen koroner arterler adı verilen damarların tıkanması sonucu kalp dokusunda oluşan hasarı tanımlayan bir terim olarak karşımıza çıkıyor. Eğer bir damar tıkanıklığı sonucu herhangi bir dokuya giden kan akımı kesilirse, bir süre sonra o dokuda nekroz denilen ölüm gerçekleşiyor. Bu tıkanıklık kalp dokusunda oluştuğunda da myokard enfarktüsü olarak tanımlanan kalp krizi gelişiyor.

Türkiye İş Bankası grup şirketleri arasında yer alan Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır İçerenköy Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Güngör, kalp krizinin de aslında bir damar hastalığı sonucu gerçekleştiğini belirterek, damar tıkanıklığına sebep olan tüm faktörlerin kalp krizi riskini artırdığını vurguluyor.

GÖĞÜSTEKİ YAYGIN VE EZİCİ AĞRIYA DİKKAT

Kalp krizinde en sık görülen şikâyetin göğüs ağrısı olduğunu belirten Doç. Dr. Mutlu Güngör, “Göğüs ağrısı göğüs bölgesinde baskı ve sıkışma şeklinde tarif edilen hastanın daha önce hissetmediği kadar şiddetli, bazen yanma, bazen ezilme diye tarif edilen yaygın bir ağrı ve noktasal olarak lokalize edilemez. Bu ağrı omuzlara, kollara, alt çeneye, sırta yayılabilir. Genellikle üst çeneye ve göbek altına yayılım göstermez. Batıcı veya kesici tarzda keskin bir ağrı değildir, yaygın ve ezici bir ağrıdır. Ağrıya bulantı, kusma, terleme, nefes darlığı eşlik edebilir, bazen hastalarda beyin beslenmesinin bozulmasına bağlı, baş dönmesi, fenalık hissi, bayılma görülebilir” diyerek kalp krizi esnasında karşılaşılabilecek belirtilere dikkat çekiyor. Ayrıca Doç. Dr. Güngör, özellikle yaşlı hastaların veya diyabeti olanların herhangi bir şikâyet yaşamadan, kalp krizi geçirebileceklerini söyleyerek, düzenli kontrollerin önemini de hatırlatıyor.

KALP KRİZİ OLUŞUMUNDAKİ RİSK FAKTÖRLERİ

Bayındır İçerenköy Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Güngör, kalp krizine neden olan risk faktörlerinin değiştirilemez ve değiştirilebilir olarak ikiye ayrıldığını belirterek, dikkat edilmesi gereken noktaları sıralıyor:

Değiştirilemez risk faktörleri:

- Yaş: Yaşla beraber kalp krizi riski artıyor, ancak kalp krizinin artık 30’lu yaşlarda da sık görülmeye başladığını unutmamak gerekir.

- Cinsiyet: Erkekler daha şanssız, ancak postmenapozal dönemde cinsiyet farkı ortadan kalkıyor. Premenopozal dönemde kadınlık hormonu kalp damar hastalığından korurken, postmenapozal dönemde risk eşitleniyor.

- Genetik yatkınlık: Birinci ve ikinci derece yakınlarında kalp krizi, bypass, stent, geçirilmiş felç gibi damar tıkanıklığı olan hastalarda risk artıyor.

Değiştirilebilir risk faktörleri:

- Sigara: Kanın akışkanlığını azaltıyor ve pıhtılaşmayı artırarak damar sertliğinin ilerlemesine sebep oluyor. Dolayısıyla sigara içen hastalarda damar sertliği hem daha erken yaşlarda hem de daha yaygın görülüyor.

- Hipertansiyon: Tansiyon damar içindeki basınç anlamına geliyor, basınç ne kadar yüksekse damar iç yüzeyine olan travma ve harabiyet o kadar fazla oluyor. O yüzden kan basıncı mutlaka normal olmalı. Hipertansiyon tanısını, poliklinikte yaptığımız rutin muayene sırasında tesadüfen koyuyoruz. O yüzden herhangi bir şikâyet olmasa da ayda 1 kez de olsa mutlaka tansiyon ölçümü yapılmalı.

- Diyabetes mellitus: Kandaki fazla şeker, damar iç yüzeyinde birikerek damar sertliğine sebep olabiliyor. Dengesiz beslenme, obezite, sedanter ve stresli hayat gibi olumsuz durumlardan dolayı şeker hastalığının görülme sıklığı son dönemlerde çok arttı ve maalesef hastalık hep daha erken yaşlarda görülme eğiliminde.

- Kolesterol yüksekliği: Kolesterol vücutta üretilebilen veya dışardan gıdalarla alınabilen ve vücut için gerekli bir madde. O yüzden de ‘azı karar çoğu zarar’ ifadesi kolesterol için uygun bir tanım.

- Obezite: Toplumumuzda dengesiz beslenme, sedander ve stresli hayat gibi durumlardan dolayı her geçen gün sıklığı artan bir hastalık. Obeziteyle mücadelenin temeli düzenli egzersiz ve dengeli beslenme. Düzenli yürüyüş yapmak ve az yemek alışkanlık haline getirilmeli.

EGZERSİZ KALP KRİZİNİ ÖNLÜYOR

Egzersizin kalp krizinin değiştirilebilir risk faktörlerinin tamamının tedavisinde etkili olduğunu belirten Doç. Dr. Mutlu Güngör, “Düzenli yapılan egzersiz, hipertansiyon kontrolünde, şeker ve kolesterolün düşürülmesinde ve obezitenin engellenmesinde çok önem bir yer tutuyor. Ayrıca düzenli egzersiz, kalp hastalıklarının dışında akciğer hastalıklarının ve eklem-kas ağrılarının görülmesini azaltırken, oksijenizasyonun sağlanmasından dolayı kanser riskini de aşağı çekiyor. Tempolu yürüyüş, yavaş tempo koşu, yüzme, bisiklet gibi sporları önerirken, kas gücüne dayalı body, güreş gibi yüksek basınç gerektiren sporları önermiyoruz. Bu sporlar kalp kas kitlesinde artış ve tansiyonda yükselme yapabiliyorlar. Kalp hızınızı artıracak ve terlemenizi sağlayacak tempolu yürüyüş, bizim için ideal egzersizdir. Evde temizlik yapmanız ya da iş yerinizde hareketli olmanız ise istenilen metabolizma hızını sağlamak için yeterli değildir” diyerek, egzersiz ve fiziksel aktivitenin birbirine karıştırılmaması gerektiğinin de altını çiziyor.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Çocuklarda mahremiyet eğitimi16 Mart 2024 Cumartesi 12:06
  • Güzellik takıntısının psikolojik etkileri16 Mart 2024 Cumartesi 12:03
  • Sosyal medya meslekleri de belirliyor16 Mart 2024 Cumartesi 11:01
  • Ramazan’da en hayati besin su16 Mart 2024 Cumartesi 09:25
  • Her 10 kadından biri endometriozis15 Mart 2024 Cuma 14:01
  • Frontotemporal demans nasıl teşhis edilir15 Mart 2024 Cuma 12:47
  • Göz siniri felcine dikkat15 Mart 2024 Cuma 11:40
  • Alerjide doğru tanı önemli15 Mart 2024 Cuma 10:49
  • Ramazan’da bu besinlere dikkat15 Mart 2024 Cuma 10:40
  • Akciğer nodülleri neden olur?15 Mart 2024 Cuma 10:33
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0224. 408 35 78- Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0224.408 35 78