• BIST 9645.02
  • Altın 2430.366
  • Dolar 32.529
  • Euro 34.865
  • Bursa 22 °C
  • İstanbul 18 °C
  • Ankara 19 °C

Kadınlar sağlıkta da şiddetten kaçamıyor!

Kadınlar sağlıkta da şiddetten kaçamıyor!
Türkiye’de birçok kadının eşleri onay vermediği için jinekolojik kontrollere gidemiyor...

Cinsel Sağlık&Üreme Sağlığı Hakları Platformu’nun (CİSÜ) eğitim ve saha çalışmalarından aktardığı bilgiye göre, eşleri izin vermediği için jinekolojik kontrol ve tarama testlerine gidemeyen kadınlar, birçok kanser türünde erken teşhis şansını kaybediyor. CİSÜ Platformu Proje Koordinatörü Yonca Cingöz, “Cinsel sağlığa erişim hakkının engellenmesi bir şiddet aracı ve biçimidir” dedi. 

Şiddete maruz bırakılan kadınlar sigortalı sayılıyor

Kadınların şiddete maruz bırakıldığında çoğunlukla ilk olarak sağlık kuruluşlarına başvurduğunu aktaran Cingöz, vaka ile ilgilenen sağlık personelinin suç duyurusunda bulunması ve savcılığa yönlendirmesi gerektiğini ancak toplumsal cinsiyet eşitliği ve ev içi şiddete karşı farkındalığı olmayan hekimler dahil birçok saha çalışanının ‘Çocukların var, yuvan yıkılmasın’ gibi şiddeti meşrulaştıran önerilerde bulunduğunu ifade etti. Cingöz, “6284 Sayılı Yasa ile tedbir kararı süresi boyunca kadınlar sigortalı sayılıyor. Ama bu hak bilinmiyor. Şiddete maruz bırakılan kadınlar için bu hizmetin sağlanması önemlidir” dedi. 

Eşleri izin vermediği için kontrole gidemiyorlar

Eşleri ve akrabaları tarafından gereksiz görüldüğü için kadınlar çoğunlukla doktor kontrollerine gidemiyor ve erken teşhis şansını kaybediyor. Rahim ağzı kanseri, meme kanseri gibi birçok kanser türü için taramalar yapılması gerekiyor ancak kadınların çoğunlukla ancak sağlık sorunları ağırlaşınca sağlık kuruluşuna gitmesine izin veriliyor, sonuçta sakatlık veya ölümlerle karşılaşılıyor. Erken aşamada fark edilen rahim ağzı kanseri, daha düşük maliyetle tedavi şansını yakalarken geç fark edilen durumlarda ise tedavi çok daha yüksek maliyetli.    

Jinekolojik hizmetler yeniden düzenlenmeli

Kadınların ve kilit grupların jinekolojik şiddet biçimlerine maruz bırakılmaması  için hizmet sunum koşulları ve sağlık çalışanlarının tutumlarının toplumsal cinsiyet eşitliği çerçevesinde gözden geçirilmesinin ve farkındalığın artırılmasının önemine dikkat çeken Cingöz, “Jinekolojik hizmetlerde kadınlar, lgbti+’lar, engelliler ve mülteciler gibi kilit grupların ihtiyaçlarına yönelik düzenlemeler yapılmalı. Jinekolojik masa tasarımlarının engellilere uygun hale getirilmesinden, kanser taramalarında oral ve anal tarama tekniklerinin kullanılmaya başlanmasına kadar pek çok uygulama geliştirilebilir. Jinekoloji muayenelerinde hasta haklarını yok sayan cinsiyetçi ve ayrımcı yaklaşım ve uygulamaları ortadan kaldırmaya yönelik; sağlık hizmet sunuculara cinsellik ve deontoloji (etik, sınırlar, haklar) konusunda çağdaş bir eğitim verilmeli” dedi. 

Bekar kadınlara yönelik yargılayıcı bir tutum var

Çok doğum yapan kadınların yaşlanmayla birlikte SGK nezdinde sağlık giderlerinin artışa geçtiğine değinen Cingöz, mevzuatta olmamasına ve hukuksuz olmasına rağmen hekimlerin spiral taktırmak isteyen kadınlardan eş onayı istediğine dikkat çekti. Cingöz, şunları söyledi: “Evli olmayan kadınlarla ilgili tarama sorularının ve cinsel sağlıkla ilgili soruların sorulmaması ve bilgilerin verilmemesi yaygın ve sorunlu bir tavır… Yaygın yargılayıcı/zorlayıcı tutumlardan biri de muayene sırasında, ‘Bakire misin veya evli misin?’ gibi kadınların özel hayatının mahremiyetini ihlal eden ahlakçı sorular sorulması. Sıklıkla aktif cinsel yaşamla ilgili utandıran, muayene olmayı isterken sanki olmaması gerekir gibi hissettiren tavırlarda bulunuluyor. Çoğu hastanede servisin adı jinekoloji ya da ‘kadın hastalıkları’ değil, ‘kadın doğum’. Bu adlandırmanın kendisi bir yere işaret ediyor. Rutin kontrollerde çoğu kadın, hele ki medeni durumu ‘evli’ ise gebelik ısrarıyla karşılaşıyor. Kendilerine yumurta dondurma seçeneğini sunan doktor sayısı ise oldukça az.  Kadınların kaç çocuk doğuracağı, kürtaja erişimin zorlaştırılması gibi, doğurganlık haklarına yönelik pronatalist politikalardan kaynaklanan ciddi müdahaleler söz konusu. Cinsel haklara erişim ve mekanizmaların kurulmamış olması ve cinsel sağlığa ilişkin giderek muhafazakarlaşan politikalar toplumsal cinsiyete dayalı bir şiddet biçimidir.”

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Her şeyin başı beyin22 Nisan 2024 Pazartesi 11:45
  • Sedef hastalığında beslenmenin önemi22 Nisan 2024 Pazartesi 11:41
  • Diş hassasiyeti önlenebilir22 Nisan 2024 Pazartesi 11:34
  • Mutluluk pozları özgüveni artırıyor20 Nisan 2024 Cumartesi 12:33
  • Sağlıklı beslenme Demans riskini azaltıyor20 Nisan 2024 Cumartesi 12:22
  • Yaza formda girmek için öneriler20 Nisan 2024 Cumartesi 12:08
  • Neden küseriz?20 Nisan 2024 Cumartesi 10:37
  • Maskeli depresyon belirtileri19 Nisan 2024 Cuma 14:45
  • Cevizin 6 faydası19 Nisan 2024 Cuma 13:02
  • Maden suyunun faydaları nelerdir?19 Nisan 2024 Cuma 12:49
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0224. 408 35 78- Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0224.408 35 78