CHP’de bir düğüm çözülse, başka bir düğüm ile karşı karşıya kalınıyor, Osmangazi CHP’de mi kalacak, yoksa İYİ Parti’de mi?
Bir taraftan İYİ Parti “Osmangazi bizde kalsın” derken, diğer taraftan CHP’liler böylesi bir durumun sıkıntılı olacağını parti yetkilileri ile paylaşıyorlar.
Önceki gün CHP Osmangazi İlçe Başkanı Mete Akyolcular, ilçe yönetimi, tek Başkan aday adayı olan Cevat Asa ile birlikte Ankara’da, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile bir görüşme yaptılar.
Bursa’ya ilişkin yapılan görüşmelerin tam olarak neticelendirilememesin nedeni olarak, Osmangazi üzerinde uzlaşama sağlanamaması gösteriliyor.
Ankara kulislerinden edindiğim bilgilere göre, Osmangazi CHP’nin kırmızı çizgisi olarak gösteriliyor.
Yani, Osmangazi’yi İYİ Partiye bırakmama yönünde ağırlıklı bir görüş hakim.
Hatta, Kılıçdaroğlu, “Osmangazi’yi kazanan Büyükşehir’i de kazanır, bu nedenle burada CHP’li bir aday olması gerekir” şeklinde bir söylemde bulunmuş.
CHP, İYİ Parti görüşmelerinde uzlaşma sağlanamaması durumda, son çare olarak herkesin kendi adayını çıkaracağı da ifade ediliyor.
Böyle bir durumda, Bursa genelinde ittifakta çatlak oluşur mu?
Bütün ilçelerde İYİ Parti kendi adayları ile seçime gider mi?
Görüşmeler sonuçlanmadan bazı ilçelerde, CHP ve İYİ Parti kendi adaylarını açıkladılar.
Buradan anlaşılan o ki, Bursa’ya ilişkin ittifakta sıkıntı var.
Olağanüstü bir gelişme olmaz ise, CHP’nin tek resmi olarak başvuran aday adayı olan Cevat Asa’nın ismini açıklaması bekleniyor.
Bir tarafta Bursa CHP örgütü bastırırken, diğer tarafta İYİ Parti İl teşkilatı Osmangazi için ayak diretiyor.
Matematiksel olarak bakıldığında İYİ Partinin Osmangazi’yi kazanması mümkün değil.
Genel seçimde partilere oy veren seçmenler, yerel seçimde tam tersi olarak adaya oy veriyor.
Bu nedenle, adayın karşılığı olup olmadığının iyi araştırılması gerekiyor.
Osmangazi’deki belirsizlikten CHP’nin Bursa milletvekillerinin de rahatsız oldukları konuşuluyor. Milletvekilleri Osmangazi’de CHP’den aday çıkarılmasından yana açık tavırlarını Kılıçdaroğlu’na bildirmişler.
CHP’de 15 Ocak’ta Türkiye genelinde adayların açıklanmadığı il ve ilçelerin tamamı açıklanacak. Bakalım Osmangazi’deki düğüm nasıl çözülecek?
Yerlerde sürünen gazetecilik!
Sadece Cumhuriyet kazanımları değil, kendi örf, kültür, gelenek ve
göreneklerini de hızla kaybetmeye devam eden ülkemde, birçok meslek
kaybolmaya yüz tutarken, gazetecilik de yerlerde sürünür hale geldi
maalesef...
TGS verilerine göre bugün 143 gazeteci cezaevinde! Düşünce suçları
konusunda Dünya sıralamasında zirvelere oturan ülkemizde gazeteciler, 54
yıl önce 10 Ocak’ta elde ettikleri hak kazanımlarını arar durumdalar.
Her şeyden önce gazetecilik mesleği, devlet denetiminde çıkarılıp, özerk bir konuma getirilmelidir.
Devletin kontrolünde olan bir gazetecilik mesleği hiçbir zaman özgür olamaz.
Öncelikli olarak, devlet denetiminden çıkarılıp, diğer meslek grupları gibi kendi örgütleri olan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti meslek kriterlerini belirlemeli.
Aksi durumda iktidarların kontrolünde olan gazeteciliğe özgür denilemez.
Yerel yönetimlerin reklam pastasına mahkum edilmiş olan gazetecilik, reklam alamama korkusu içinde, eleştirel bir yaklaşım içerisinde olamıyor.
Nereden baksanız, tutarsızlık, pespayelik almış başını gidiyor.
Her 10 Ocak Gazeteciler Günü beylik sözlerle gazeteciler övgüye layık görülüyor.
Yaşamın pratiğine baktığımızda durum hiçte öyle görünmüyor.
Yaygın ve yerel medyaya baktığımızda yapılan haberlerin büyük oranı patronaj haber…
Her türlü yozlaşmanın, gazetecilik mesleğinin kılcal damarlarına kadar işlediğini pratik olarak yaşayarak görüyoruz.
Gün kutlamaktan öteye biz gazeteciler aynayı karşımıza alıp önce kendi kendimize bir özeleştiri yapma cesareti gösterdiğimizde, yerlerden sürünen meslek onurunu ayağa kaldırırız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.