Seçim bitti fakat gürültüsü CHP’de bir hayli devam edecek gibi görünüyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, seçimden 3 gün sonra basın mensuplarının karşısına çıkarak, seçim sonuçlarına ilişkin ilginç değerlendirmede bulundu.
Kılıçdaroğlu’nu dinlerken, önce şaka yapıyor sandım, aslında adam çok ciddi konuşuyormuş!
24 Haziran seçiminin kaybedeninin AK Parti olduğunu, CHP’nin başarılı bir sonuç elde ettiğini ifade ediyor.
Ne gariptir ki, bir parti lideri rakip gördüğü partinin oranlarının düşük çıkması ile teselli buluyor!
Partisinin her seçim döneminde ivme kaybetmesine kör kalıyor.
Türkiye’nin sayılı hesap uzamanı olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, genel başkanlığında, her seçim sonucunda CHP’nin başarılı olduğunu söylemesi, partiye oy veren seçmenin zekası ile dalga geçmekten başka bir şey değil!
Başarısızlıktan başarı çıkartan parti lideri olarak Türk siyasi tarihine adına yazdıracak .
Seçim sonuçları gayet ayan beyan ortada.
CHP’nin stabil olan yüzde 25 oy oranından, yüzde 22’ye düşüşü başarı olarak anlatmak seçmenle dalga geçmektir.
Kılıçdaroğlu canlı değerlendirme yaparken, diğer taraftan sosyal medyada esprili, kızgın tepkiler paylaşıldı.
Konuşması süresi boyunca Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin adını telaffuz etmemek için gayret gösterirken, bir basın mensubunun sorusu üzerine İnce’den söz etmek zorunda kaldı!
Tabi daha ilginç olanı, Muharrem İnce’nin beklenen oy oranını alamadığı değerlendirmesini dile getirmesi anlaşılır bir durum değil.
İnce’nin partisinin oyunda yüzde 8 fazla oy alması sizce ne anlama geliyor?
CHP beklenen oy oranını aldı mı?
İnce dürüstçe kendine düşen özeleştirisini yapmıştır.
Aynı şekilde başta Kılıçdaroğlu olmak üzere, parti MYK’sı, Parti Meclisi, İl Başkanları, İlçe Başkanları, yöneticiler, örgütler samimi bir şekilde özeleştirilerini yaparak, gereğini yerine getirmeleri siyasi ahlak açısında daha şık olur.
Bu tür söylemlerin sosyal medyada dalga konusu olduğunu sanırım sayın Kılıçdaroğlu görüyordur.
Benim tanıdığım Kemal Kılıçdaroğlu, dürüst, açık sözlü, yalan söylemeyen bir insandır.
Görüyorum ki, Kılıçdaroğlu politikacı olmuş, iki yüzlülük ona da sirayet etmiş!
Partinin ana kademesinde bulunan, hayatları yalan üzerine kurulu siyaset çakalları kendi çıkarları için, Kılıçdaroğlu’nun görevini bırakmasını istemezler.
CHP’nin genel merkezine çöreklenmiş sağ, sığ karanlık yöneticiler, bir ağaç kurdu gibi, yüz yıllık çınar olan CHP’yi içten içe kemirerek yıkmaya adeta ant içmişler!
CHP’nin aldığı sonuca baktığımızda, Türkiye genelinde parti örgütleri lime lime dökülüyor.
İnatla, ısrarla koltuklara yapışmak bir Baykal siyaset anlayışıdır.
Kılıçdaroğlu’nun ‘koltuk sevdalısı olanların bu partide yeri yoktur’ söylemine baktığımızda, kendisinin de koltuk sevdalısı olduğunu ortaya koyuyor.
Bizim gibi ülkelerde siyasetçiler, partilerinde bir parti diktatoryası kuruyorlar.
Parti içi eleştirilere, tepkilere karşı anında ihraç silahını kullanıyorlar.
Baykal dönemlerinde olduğu gibi, yarın Parti Meclisi toplanarak, parti yönetime bayrak açanları ihraç edilmesi için disiplin kuruluna verecek.
Yazık ki ne yazık!..
****************
Gelelim, Bursa CHP’nin ahval ve şeraitine…
Bursa’da sıkıntı daha aday adayı başvuruları yapılırken baş gösterdi.
İl Başkanı Hüseyin Akkuş, ilk dört sıra adaylar mevcut milletvekilleridir diyerek, Bursa’da örgütün motivasyonunu daha en başta düşürdü.
Daha sonraki sıkıntı; aday listesindeki sıralama, parti örgütlerine uzun yıllar emek vermiş, il başkanlarının, ilçe başkanlarının listelerde yer almaması.
Tependen inme liste yapıldığında, çok makul demokratik bir anlayış beklemek saflık olsa gerek.
Özellikle Osmangazi, Nilüfer, Yıldırım’da CHP’nin oylarının üzerine artı oy gelmesini bırakın, ortalama olarak yüzde 6- 7 oranında düşüş var.
Keza diğer 14 ilçede de durum çok farklı değil.
Milletvekili Erkan Aydın’ın aday gösterildiği 1. Bölgede, dağlı hemşerilerinin yerleşik olduğu mahallelerde, CHP’nin aldığı oylar oldukça düşük.
Erkan Aydın’ın 100’ün üzerinde üye yaptığı Büyükorhan’ın Karaağız Köyü’nde, oylar çoğunlukla Erdoğan’a gitmiş.
Diğer taraftan, Genel Başkanı Yardımcısı Lale Karabıyık’ın bölgesi olan Nilüfer’de durum çok farklı değil.
Seçim sonuçlarına baktığımızda, CHP’nin Bursa listesi seçmen karşısında teveccüh görmemiş, yani bir sinerji oluşturmamış, her ne kadar oy oranı olarak geçmiş dönem milletvekili seçimindeki gibi yüzde 26 gösterse de, CHP’nin genel olarak Bursa’da ortalama tüm ilçelerde yüzde 5-7 oranında oy kaybı var.
Osmangazi İlçe eski Başkanı İsmet Karaca’nın, ilçe başkanlığı döneminde meydanlarda büyük mücadeleler verdiğini biliyoruz.
İster beğenin ister beğenmeyin, Karaca listede olması gerekirdi. Birinci bölgede bir sinerji oluştururdu.
İkinci bölgedeki liste tam anlamı ile bir hayal kırıklığı. CHP’de hiçbir emeği olmayan her seçim döneminde parti parti dolaşarak aday olmak isteyen, fakat listelerde yer verilmeyen bir ismin göçmen oyları getireceği kanısı ile tepeden inme bir şekilde 2’inci sıraya konması büyük tepkilere neden oldu.
İkinci bölgede listenin 3’üncü sırasında bulunan, ömrünün büyük bölümünü CHP için mücadeleye adamış Mustafa Şenyurt’un olması gereken sıralamaya, paraşütle inme birinin konmasına tepki olarak oy vermeyen CHP’lilerin çoğunlukta olduğunu düşünüyorum.
Göçmen oylarının geleceği garantisini gören bir ismin sıralamadaki yeri 4 veya 5 olmalıydı.
İkinci sırada Mustafa Şenyurt, üçüncü sırada Erkan Dönmez farklı bir sonuç getirebilirdi.
Dün akşam CHP İl yönetimi, ilçe başkanları, milletvekilleri, adaylar, seçim sonuçlarını değerlendirmek için İl binasında bir araya geldi.
Bu toplantıda bulunan Milletvekili adayı Mustafa Şenyurt, sürecin getirdiği stres ve gerginlik sonucu rahatsızlanarak sonucu hastaneye kaldırıldı.
Tedavisi süren Şenyurt’a acil şifalar diliyorum.
Parti tabanı tarafından istifası beklenen İl Başkanı Hüseyin Akkuş, istifa etmeyeceği yönünde açıklamalarda bulunuyor. AK Parti oylarındaki düşüşü kendilerine bağlayarak, CHP’nin Bursa’da başarılı olduğunu savunuyor!
Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Belediye Başkanları Mustafa Bozbey, Hayri Türkyılmaz, bazı CHP’liler gibi Akkuş’un istifasının daha etik bir davranış olacağını düşünen isimler.
Tabi, aksi yönde düşünen Parti Meclisi Üyesi Orhan Sarıbal, Milletvekili Erkan Aydın, Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık ise bu süreçte istifa mekanizmasının işlemesini doğru bulmuyorlar.
Her seçim sonrası CHP’de hep bir ‘ver mehteri’ halleri gelenek oldu.
Bakalım bu işin sonu nereye gidecek?
Partide önümüzdeki günlerde İnce taraftarları ile Kılıçdaroğlu ekibi arasında hatlar daha da belirginleşecek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.