CHP'de 24 Haziran seçimleri sonrasında yaşananlar tam anlamı ile bir gerilim filmi gibi. Kaos, kargaşa, ne ararsan var!
Seçimlerde çıkan başarısız sonuçların ardından yurt genelinde parti örgütleri ayağa kalkarak değişim istediler.
Fakat CHP genel merkezi ve Bursa İl Başkanlığı, seçim sonuçlarını başarılı bularak, değişim taleplerine kulak tıkmayı yeğledi.
Parti içi muhalefet olağanüstü kurultay için imza toplayıp, genel merkeze imza verdiler, yapılan değerlendirme sonucunda verilen imzalar, kurultay yapılması için yeterli bulunmadı.
Genel merkezin böyle bir direnç göstermesi üzerine, parti tabanı tepkilerini sosyal medya üzerinden göstermek zorunda kaldı.
Yapılan bazı eleştirilerin ayarı fazla kaçıp, hakaret içermesi nedeni ile disiplin süreci işleme konuldu.
Bu disiplin sürecinin işletilmesi için parti genel merkezi tarafından il örgütlerine talimat verildi.
Bu talimatı fırsat bilen il yönetimleri, kendilerini ve genel merkez yetkilerini eleştiren partililerini ihraç etmek için disiplin verdiler.
CHP'de yaşanan bu ilginç sürece baktığınızda, sorunun sadece eleştiri, hakaret olmadığını, açık bir şekilde parti içi iktidar kavgası yaşandığını görürsünüz.
Dün CHP İl Başkanlığı tarafından bir basın açıklaması yapıldı.
Basın açıklamasını okuduğumda, inanın çok şaşırdım.
Kendi iç kavgalarından kaynaklanan olumsuzlukların sorumlusu olarak, basında yer alan haberleri gösterdiler.
Oysa ki, hiç bir basın mensubu kafasından uydurma yazı yazmaz, sizlerin parti kulislerinden gelen bilgiler üzerine değerlendirmede bulunurlar.
Sizler yazılanları bir tarafta yalanlarken, dün ihraç istemi ile disiplin kuruluna sevk edilen Ali Uluşahin ve Sara Mızrak yazılı olarak savunmalarını vermek için il binasına geldiler, kendilerinin disipline verilişleri ile ilgili bir basın açıklaması yapmak istediler.
İl yöneticileri böyle bir basın açıklaması yapmayacaklarını belirterek, onları engellediler.
İl Başkan Hüseyin Akkuş, odasından sinirli bir şekilde çıkarak "Ali Uluşahin, Sara Mızrak derhal partiyi terk etsin, savunmalarını vermek için saat 18.00'de gelsinler" dedi.
İl Başkanlığı Ali Uluşahin'i Sözcü Gazetesi Bekir Coşkun'un yazısını paylaştığı için disipline verilmediğini, belirtirken, Uluşahin kendisine il yönetimi tarafından gönderilen yazı eki ile beraber, yaptığı paylaşımı göndermiş.
İhraç istemi ile 57 kişinin disipline verildiğini söyleyenler yine sizin partilileriniz. Ortada bir yalan varsa, o da sizin partililerinizden kaynaklanıyor.
Her ne kadar ifade özgürlüğünden dem vursanız da, bizzat gözlerimle dün gördüm. Tanıdık olduğum şeyler, söylediklerinizi çürütür nitelikteydi.
Henüz ihraçları netleşmemiş olan kişiler ve partililer il binasından kovulması doğru bir tavır değildir.
Gazetecilere, 'Yalancı, asparagas haber yapıyorlar' diyenlerin, kendi partilisine FETÖ'cü yakıştırması yapması ne kadar etik?
FETÖ'cü olarak yaftaladıkları kişi 24 Haziran seçimlerinde milletvekili adayı gösterildi.Hatta bu suçlamadan dolayıda Ali Uluşahin'in berat ettiğini bildikleri halde.
Basın açıklaması için yönetimden izin alınmaması ne kadar yanlış ise, parti yöneticilerinin de ortamı germesi o kadar yanlıştı.
Görünen o ki, Bursa CHP İl yönetimi 24 Haziran seçim sürecini iyi yönetemediği gibi, 30 Mart 2019'da yapılacak olan yerel seçim sürecini de iyi yönetemeyecek.
Astığı astık, kestiği kestik mantığı ile kazanılacak belediyeleri bırakın, kazanılmış belediyeleri kaybetme riski bile var.
Diğer tarafta, aday belirleme süreci ile ilgili yapılan açıklamalar çelişkili, anket, eğilim yoklaması, ön seçim birbirleri ile uyuşmayan yöntemler, bu yöntemler zaman kaybından başka bir şey değil.
Tek uygulanması gereken yöntem, parti örgütlerinin iradesi olan ön seçim yöntemidir.Bu kurnazca yöntemler, "Tavşana kaç, tazıya tut" anlayışından başka bir şey değildir.
Diyeceğim o ki, basın mensuplarını yalancılıkla, asparagas haber yapmakla suçlamak yerine, aynayı kendinize tutun ki, nerelerde yanlışlar hatalar yaptığınızı görün!!!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.