• BIST 9716.77
  • Altın 2427.694
  • Dolar 32.5699
  • Euro 35.0032
  • Bursa 15 °C
  • İstanbul 17 °C
  • Ankara 22 °C

Basit belirtilerle geliyorum der!

Basit belirtilerle geliyorum der!
Ayaklarınız şişiyor ve ruh haliniz değişiyorsa hemen doktora koşun.

Stres, zorlu yaşam koşulları ve sağlıksız beslenmeye kalp dayanmıyor. Türkiye'de 2 milyon kişide kalp yetersizliği var. Hastalık 40 yaşından sonra herkesi tehdit ediyor! Ayaklarda şişme, çabuk yorulma, aşırı kaygı ve nefes darlığı ile belirti veriyor ama iş işten geçmiş oluyor...

Kalp yetersizliği, kalbin kasılma gücünün azalmasına bağlı olabileceği gibi, esnekliğinin azalmasıyla da gelişebilir. Esnekliği azalan kalp yeterli oranda dolmaz ve yetmezlik meydana gelebilir. Koroner kalp hastalığı, hipertansiyon, bazı ilaçların yan etkileri, virüslere bağlı kalp kası iltihabı, şeker hastalığı, aşırı şişmanlık, böbrek yetersizliği, kansızlık ve tiroid bezinin fazla ya da az çalışması da kalp yetersizliğine neden olabilir. VM Medical Park Pendik Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Ekmekçi, hastalığın hızla yayıldığını ve dikkate alınması gerektiğini vurguladı.

BAZEN KANSERDEN BİLE BETER...

Yapılan araştırmalara göre ülkemizde 2 milyonun üzerinde insan kalp yetersizliği ile yaşamaktadır. Bu hastaların sağ kalım oranları gerekli tanı ve tedavileri alamadıkları durumlarda bazı kanser türlerinden bile daha kötüdür. Kalp yetersizliğini tek başına bir hastalık olarak kabul etmek doğru değildir, çok farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan ve kalbi etkileyen tüm hastalıkların son basamağıdır. Bütün kalp ve damar hastalarının ölümden önceki son durağıdır. Türkiye'de 35 yaş üzeri erişkin popülasyonunda aşikar kalp yetersizliği görülme oranı yüzde 2.9 olduğunu göstermiştir. Bu rakam, daha genç bir nüfusa sahip olmamıza karşın, batı toplumlarından yüksektir. Ülkemizde ortalama kalp yetersizliği yaşı 60 yaş olup batı toplumlarına göre neredeyse 10 yıl daha erken kalp yetersizliği ile karşılaştığımız söylenebilir.

ŞEKER VE HİPERTANSİYON TETİKLEYEBİLİR

Kalp yetersizliği yaşamı tehdit eden bir sağlık sorunudur. Koroner kalp hastalığı, hipertansiyon, bazı ilaçların yan etkileri, virüslere bağlı kalp kası iltihabı, şeker hastalığı, aşırı şişmanlık, böbrek yetersizliği, kansızlık ve tiroid bezinin fazla ya da az çalışması da kalp yetersizliğine neden olabilir. Belirtileri kişiden kişiye değişebilir. Nefes darlığı, yorgunluk, ödem, uyku bozuklukları, depresyon ve göğüs ağrısı gibi çeşitli fiziksel ve duygusal yakınmalar olabilir. Bu yakınmalar hastaların günlük fiziksel ve sosyal aktivitelerini sınırlamakta ve yaşam kalitesini bozar.

PSİKOLOJİK DESTEK DE ÇOK ÖNEMLİ

Kalp yetersizliği hastalarının eşleri tabii olarak bu durumdan en çok etkilenen kişiler olup, hem eş hem de bakımdan sorumlu rollerini aynı anda yapmak gibi zor bir durumla yüzleşmek zorunda kalabilir. Bu yüzden kalp yetersizliği olan hastalarda hastalığın günlük yaşam üzerindeki etkisini belirlemek için yaşam kalitesinin uygun bir şekilde değerlendirilmesi gerekir. Hastaların sağlık durumları, psikolojik faktörler, ekonomik durumları, sosyal faktörler ve sağlıkla ilgili davranış (ilaç tedavisine uyumsuzluk gibi) parametrelerinin yaşam kalitesini etkilediğini söyleyebiliriz.

GÜNCEL TEDAVİ YÖNTEMLERİ ÜMİT IŞIĞI DOĞURUYOR

Kalp yetersizliği tanısı kardiyologlar tarafından muayene, EKG, kan tetkikleri, ekokardiyografi, gerekirse koroner stent, kardiyak BT veya kardiyak MR ile rahatlıkla konulabilmektedir. Tedavi hastalığın önlenmesi ile başlar ancak hastalık geliştikten sonra bu konuda uzmanlaşmış kardiyologlar, hemşire ve yardımcı sağlık personellerinin olduğu kurumlarda daha sağlıklı yapılmaktadır. İlaç tedavisi, altta yatan nedenlerin tedavisi, örneğin gerekirse koroner stent, aritmi ve kapak hastalıkları tedavileri, gerekli hastalarda kalp pilleri, ICD ve KRT gibi özel tedaviler ve bazı hastalara kalp nakli ile kalp pompası uygulamaları yapılabilir. Ayrıca yan tedavi olsa da ilaçla tedavi kadar etkili kardiyak rehabilitasyon, bu hastalara psikoloji ve diyet destekleri de mutlaka tedavinin bir parçası olarak planlanmalıdır.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Metabolizmanın patronu:Tiroid bezi24 Nisan 2024 Çarşamba 12:28
  • İlişkilerde en sık yapılan hata24 Nisan 2024 Çarşamba 11:31
  • Kanser hastalarına beslenme önerisi24 Nisan 2024 Çarşamba 11:21
  • İlk diş kontrolü 1 yaşında başlamalı24 Nisan 2024 Çarşamba 11:16
  • Uzmanından Sahra tozu uyarısı23 Nisan 2024 Salı 11:37
  • Hamilelikte risk oluşturan nedenler23 Nisan 2024 Salı 11:21
  • Oyunlar çocukların en doğal hakkı23 Nisan 2024 Salı 11:11
  • Astigmat nedenleri nelerdir22 Nisan 2024 Pazartesi 14:43
  • Suçluluk duygusu ile nasıl baş edilir22 Nisan 2024 Pazartesi 12:46
  • Çocuğunuzda bu belirtilere dikkat22 Nisan 2024 Pazartesi 12:21
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2015 Bursa Bakış | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : 0224. 408 35 78- Haber İhbar Hattı: 0544.201 80 43 Faks : 0224.408 35 78